Baştan çıkarmak?
Hiç bu kadar acılı olmamıştı.
Bir derdi vardı Güz'ün,
Anka'nın teninde alacağı bir borç.
Kapanması gereken bir hesap,
Sırlarla dolu bir geçmiş.
Sarpa saran bütün duyguların,
Aşkla harmanlandığı bir buluşma.
Ne istediğini kestiremedi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güz öfkeyle gözyaşlarını silip Sedat'a döndü.
-"Oğlunu öldürmek için geç bile kaldım?" dedi ve hızla yukarı çıktı. Herkes ardından baka kaldığında Güz dakikalar sonra giyinik bir halde aşağıya indi ve kapıya yöneldi. Sedat Güz'ün hiddetle kapıya yöneldiği görünce ardından ilerledi.
-"Güz dur!"
Güz kaskatı kesilmiş suratıyla oldukça şiddetle konuşmaya başladı.
-"Sakın Sedat Saygıner! Oğlunun vakti çoktan doldu, biliyorsun. Onu bulacağım!" dedi tehditvari üslubuyla...
Sedat öfkesine hak veriyor bir yandan da yenilmesini istemiyordu. Pars'a en az Güz kadar öfkeliydi. Ama şuan oturup konuşmanın herkes için daha mantıklı olduğuna kendini inandırmaya çalışıyordu.
-"Nerede olduğunu bile bilmiyorsun? Ayrıca bu şekilde olmaz! Ben onu bulurum. Bulduktan sonra da alır getiririm, ne istersen konuşursun?"
Güz alaycı tavrıyla ekledi;
-"Konuşmak? Oğlunu öldüreceğim amca!" dedi Güz gözlerini iri iri açarak;
-"Saçmalama Güz."
-"Hayatımın en doğru kararını veriyorum. Aşağılık oğlunu sen bile kurtaramayacaksın" deyip kapıya yöneldiğinde kapı hızla açıldı ve içeriye Lami girdi. Saat epey geçti. Neredeyse gün doğmak üzereydi. Lami'nin çakırkeyif olduğu her halinden belliydi. Herkesin yüzüne göz gezdirip merakla sordu;
-"Ne oldu?" dedi.
Güz kardeşine nereden geldiğini sormak istedi ama şuan aklı daha çok Pars'taydı.
-"Lami Pars nerede?"
Lami şaşkınlık ve sarhoşluğun verdiği mayhoşlukla dudaklarını sarkıtıp cevap verdi.
-"Bilmiyorum! İzmir'den beraber geldik ama Orhangazi'den sonra ayrıldık. Ne oldu ki? Yine ne yaptı aptal?" dediğinde Sedat'la göz göze gelip "Özür dilerim Amca. Ama oğlun tam bir aptal" dedi.
Sedat iç geçirip onaylayarak;
-"Maalesef öyle!" dedi ve göz devirdi.
Güz dinmeyen öfkesiyle Pars'ı deli gibi bulmak istiyordu.
-"Onu nasıl bulabiliriz Lami?"
Lami tekrar anlamayarak sordu.
-"Abi sorun ne?"
Güz sıkılarak;
-"Keira'yla iş birliği yapıp cesetleri ortadan kaldırmışlar ve Anka'ya her şeyi anlatmışlar! Yeterli mi Lamicim?" dedi bıkkınlıkla;
Lami şaşkınlığını gizleyemiyordu.
-"Gerçekten yapmış mı bunu? Hem de o Şeytan Keira'yla!!"
