Çamur | Texting ¦ Boy×Boy

forti sevın

Bölüm smut içermektedir, bilginize.

Hani kitaplarda kızlar 'Gözlerimi siken güneş ışıklarıyla uyandım.' diyerek (tamam tam olarak öyle demiyor da olabilirler ama öyle bir şeyler diyorlar) uyanırlar ya. İşte bende tam öyle uyandım. Kuş cıvıltıları da ayrı bir konuydu. Niye ben uykumu alana kadar beklememişlerdi ki sanki? Bekleseler ölmezlerdi ya.

Su kıpırdanınca hissettiğim şeyle gözlerim kocaman (her ne kadar uykumdan kalkıyor olsam da) açıldıklar. Sikeyim ne ara kaşık pozisyonuna gelmiştik?

Ve benim haşmetlinin onun tamda bacak arasında ne işi vardı?

Gözlerim kocaman açtığım için acırken doğru düzgün doğrulamadan ovalamaya başladım. Elimle ağzımı kapatıp esnerken Su yine oynaştı. "Ihm." gibi bir şey çıkarırken geri çekilmeye çalıştım ancak kafasının altındaki kolumu çıkaramıyordum bir türlü. Ben çok kıpırdanınca ağzını şapırdadıp bir şeyler mırıldandı. Bu tatlı manzara karşısında dururken dudaklarımı dilimle ıslattım. Akşam beni izlediğinden geç yatmış olmalıydı. Nefesimi sıkıntıyla üfleyip geri yattım. Biraz daha yatmasına izin verebilirdim.

Kalçasını bir anda sürtünce yerimde sıçradım. Sikeyim ben sabahları daha azgın olurdum. Bari alt tarafımı geri çekeyim derken yatak sallanınca dengemi kaybedip Su'nun baya, bildiğiniz üstüne çıktım.

"Toprak." diye inledi. "Napıyorsun üstümde sabah sabah?"

"Seks."

"Ne diyorsun amına koyayım?"

"Ulan sabah sabah kaldırırken iyiydi. Ben sana ne dedim? Kaldırdıysan indirmesini bileceksin."

"Önce uyanaydım."

"Çokda gerekli değil."

"Hey Alla-" sertliğimi ona sürtünce inledi. "Ulan senin yüzünden cehennemde yanacağım."

"Cehennem olur seni yakarım, benden başkası yakamaz seni."

"Bi de sen benimsin diyip duvardan duvara vur ama sonra seni seviyorum de, bende hemen affedeyim tam olsun yavrum."

"Çok istiyorsan..."

"Toprak."

"Hı?"

"Bi daha sürtünsene."

SMUT UYARISI.

"Sen iste yeter ki." diyip tekrar sürtündüm. Nefeslerimiz hızlanırken saldım çayıra mevlam kayıra diyip sürtünmeye başladım. Kalçası hafifçe kalkarken beli yay gibi gerildi. İnlemesi kulağıma dolduğunda dudağımın kenarını ısırdım. Elimi efoşman altına atıp aşağı çekiştirdim. Onu daha fazla hissetmek istiyordum.

Ten tene değsin istiyordum.

Diz kapaklarına kadar çektikten sonra kendiminkini de aşağı indirdim. Bir an durup aklıma gelen fikirle gülümsedim. O beni boşaltmıştı ama karşılığını verememiştim. Ödeşme zamanıydı şimdi. Boxerını da aşağı indirirken "Toprak napıyorsun?" diye sordu kısık sesle.

"Ödeşeceğiz yavrum, sen arka yaslanıp tadını çıkar. Gerçi arkana yaslanamazsın, öne de yaslanamazsın. Sen en iyisi dur böyle."

"Ama-" cümlesi, ellerimle poposunun -göt denince çok büyük mesele oluyor- loblarını iki yana ayırdığımdan kesilmişti. Bir anda nefes nefese kalırken "Toprak?" dedi inler tonda.

"Şşş korkma." diyip ıslak dilimi dudaklarım arasından çıkardım. İddayı ben kazanacaktım, o yüzden bu o günün alıştırması gibi bir şeydi benim için.