İddanın süresinin bitmesine 1 hafta kalmıştı. 1. Yetişmesi için dua ediyordum çünkü o olmazsa kazanamazdım ama kazanmam gerekiyordu. Geçen günlerde ben Su'yu yetimhaneye götürmüştüm ve ordaki çocuklarla vakit geçirmiştik. Onların umut dolu kalpleri fazla güzeldi, ikimize de iyi gelmişti onları mutlu etmek. Müdürleriyle konuşmuştum, hep birlikte bir yemekhanelerinde kekler, poğaçalar yapmıştık. Sonra da onları dışarıda dağıtmıştık. Tabii kendimizde yemiştik.
Günün sonunda varlığım için teşekkür edip öpmüştü.
Günler nedenini bilmediğim şekilde hızlı geçiyordu, yani bana öyle geliyordu. Bu yüzden endişeli değilim diyemezdim. Bir an önce olsa da, kazansam diyordum.
"Pişt." diye seslenmesiyle Su'ya döndüm. 'Ne var?' gibisinden kaş göz işareti yaptım. "Hayırdır, daldın öyle tüpsüz?"
Gözlerimi devirirken "Sana da tüpsüz dalarsam, görürsün." dedim.
"O biraz zor. Her ne kadar geçen yaptığın şey güzel olsa da şu ana kadar sadece 2 şey yaptın. Bende 2 tane yaptım ama bununla 3 olacak." dedi ve göz kırpıp yerinden kalktı.
Berk, ben ve Su oturuyorduk bir kafede. Son olaylardan sonra Su'yla Hüseyin'i bir araya getirmek yememişti. Gerçi onları istediğim söylenemezdi, bu iki dalak yeterdi. Masadan kalktığı gibi kasanın yanına duran, etrafa boş boş bakınan garsonun yanına ilerledi. Birkaç şey söylediğinde garson kafasını aşağı yukarı salladı. Telefonunu cebinden çıkarırken kafenin içindeki küçük, sahnemsi platforma çıktı. Garsonun uzattığı kablonun ucunu telefona taktığında hoparlörden kulak siken bir ses geldi. Herkesin yüzü buruşurken garson içeriden mikrofon getirdi. Yüzüme bir gülümseme yayılırken dudaklarımı dilimle ıslattım. Mikrofonu ayarlayıp kafenin içinde gözlerini gezdirdi.
"Çok bir şey beklemeyin lütfen, uzun zamandır söylemiyorum ve ortalama bir sesim vardı hep zaten."
Kafe çok büyük değildi, çok kişi de yoktu zaten. Bu açıdan benim için iyiydi, kıskanmam gerekmeyecekti. Benim kıskanmam sessizdi. Belli edip zevk aldırmazdım, benden başkasına bakmayacağını da biliyordum. Ama kıskanmaktan zevk alıyordum.
Bende böyle bir psikopattım işte.
Telefonuna uzanıp ekrana birkaç kez bastı. Hoparlörlerden müzik sesi yayılmaya başladı kafeye. Gözlerimin içine bakarak şarkıya başladı.
Cem Adrian - Sana Sarılınca
Karanlığı bölen cılız bir ışık gibi..
Fırtınada çırpınan kanatlar gibi..
Islanmaktan korkmayan bir kelebek gibi
seni sevdim.. seni sevdim..Okyanusta kağıttan bir gemi gibi..
Baharı beklemeden açan tomurcuk gibi..
Sanki ilk kez seven bir çocuk gibi..
Seni sevdim.. seni sevdim..Sana sarılınca geçer sandım geçer sandım..
Sana inanınca biter sandım biter sandım..
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağınSana sarılınca geçer sandım geçer sandım
Sana inanınca biter sandım biter sandım
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağınKaranlığı bölen cılız bir ışık gibi..
Fırtınada çırpınan kanatlar gibi..
Islanmaktan korkmayan bir kelebek gibi
Seni sevdim.. seni sevdim..Okyanusta kağıttan bir gemi gibi..
Baharı beklemeden açan tomurcuk gibi..
Sanki ilk kez seven bir çocuk gibi..
Seni sevdim.. seni sevdim..Sana sarılınca geçer sandım geçer sandım..
Sana inanınca biter sandım biter sandım..
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım..
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağın..Sana sarılınca geçer sandım geçer sandım..
Sana inanınca biter sandım biter sandım..
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım..
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağın..Sana sarılınca geçer sandım geçer sandım..
Sana inanınca biter sandım biter sandım..
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım..
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağın..Sana sarılınca geçer sandım geçer sandım..
Sana inanınca biter sandım biter sandım..
Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım..
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağın..Sana bağlanınca düşmem sandım düşmem sandım..
Her yanım yarım yarım kalbim yine darmadağın...Sözlerinin bu kadar anlamlı olması normal miydi? Olmamalıydı. Sesi güzel uymuştu. Adrian dinlerdim ve onunki gibi değildi ancak benim için her türlü güzeldi. Sertçe yutkunurken hüzünle gülümsedi. O da benim gibi hissediyordu biliyordum. Sonuçta kalpleri bir insanlar birbirlerini anlarlardı.
Son dediğim cümleyi unutun.
Ya da... Boş verin. Unutmayın.
Artık kabul etme zamanım geldi bence de.
°
Slm,Nbr?
İstediğiniz ve beklediğiniz gibi bir bölüm değildi biliyorum.
Ama bu anlamlı şarkıyı buraya bırakmasaydım olmazdı.
Adrian sen çok güzelsin.
Neyse bu bölüm çok uzatmayacağım ve diğer bölümü yazmaya uçacağım.
Bu arada zaman atlama sebebim benimde artık iddianın bitmesini istemem wşxlqlözlwözmaözlköaç. Bitsinde sevişsinler ama işte yazacak olan da benim... Neyse yapacak bir şey yok, başa gelen çekilir.
Sizce Toprak ne yapacak? Sağlam bir şey gibi duruyor bnce baya güveniyor çünk.
Neyse sizi seviyom.
❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çamur | Texting ¦ Boy×Boy
Short Story05...: Babana eşcinsel olduğunu söyledim. Toprak: ne *BoyxBoy'dur* (Yani eşcinsel konuludur.) [Yani eğer bundan rahatsız oluyorsanız, okumayınız.] {Çokça küfür barındırır.}