Ve o gün gelip çatmıştı. Son gün... Yapacağım son şey yetişmişti neyse ki, bugün verecektim ve kazanacaktım. Görünce kendime olan güvenim tekrar yerine gelmişti. Kazanacaktım, emindim. Son bir hafta içinde deli gibi bir şeyler yapar olmuştuk. Ben ona tavuk pişirmiş, annemleri ananemlere yollamıştım, birlikte uyumuştuk. Oysa çok uzun zamandır istediğim -yaklaşık 5 yıldır- kitabı almıştı. Basımı bitmişti ve hiçbir yerde bulamıyordum. Oysa baya, bildiğiniz 1. el bulmuştu. Sonra en çok giydiğim tişörtlerimden birini verip "Evlenince geri alırım." diyerek gelecek zamanlı, subliminal mesajlı konuşmuştum.
Bayılmıştı heyecandan Allah'ın manyağı.
Ama en bombası... Babamla uzun süredir konuşamıyorduk doğru düzgün ve bu hafta içinde konuşma fırsatı bulabilmiştik. Ona Su'dan bahsetmiştim ve ondan hoşlandığımı, onları tanıştırmak istediğimi söylemiştim. Tabii Su bunu duyduğunda güzel çıldırmıştı.
Kan şekeri düşmüş, tansiyonu yükselmişti. Az kalsın ölecekti deli.
Toplam total 4'e 5'ti ve ben yenilen taraftım. Ancak şu an elimdeki şey sayesinde kazanacaktım. Üst üste 3 şey yapmış olacaktım ayrıca. Kazanmalıydım, kazanacaktım.
Toprak: pişt
Sutoprakkaristircamur (salazarslytherpuff AĞZIMA TAKILMIŞTI BİR ARA SEN SÜREKLİ SÖYLEYEDİĞİN İÇİN QLXLWLLXLAÖXÖWLDLWLX ama ilk söyleyen sen değilsin, hatırlıyorum sşcşöaöxöwöxööw):
He?Toprak: bize gelsene
Sutoprakkaristircamur: Niye ki?
Toprak: ev boş ;)
Sutoprakkaristircamur: Hmm.
Sutoprakkaristircamur: Noldu kazanamayacağını anlayınca bari bizin evde mi olsun dedin?
Sutoprakkaristircamur: Bana uyar bebeğim.
Toprak: hıı hıı
Toprak: geliyor musun yani
Sutoprakkaristircamur: Yep.
Toprak: tamam
Uygulamadan çıkıp elimdeki şeye tekrar baktım. Tam hayatı sorgulamaya başlayacakken kapının zilini duydum. Yerimden hızla kalkarken bir an dengemi sağlayamadım. Bu nasıl bir heyecandı böyle ulan? Bayılacak gibi hissediyordum. Nabzım kulağımda atarken kapıya ilerledim ve üstüme çeki düzen verdikten sonra açtım. Gülümseyen yüzüne karşılık gülümserken yavaşça kenara çekilip elimle içeriyi işaret ettim. Ayakkabılarını çıkarırken "Hoş geldin." diye mırıldandım.
Kafasını kaldırıp gülümserken "Hoş buldum." dedi.
Ben niye kocasını kapıda karşılayan ev hanımı gibi hissetmiştim şimdi ulan?
O içeri geçerken kapıyı kapatıp onu takip ettim. Salona girdiğinde hediyeyi göremedi çünkü yastıklardan birinin arkasına saklamıştım. Maksat heyecan olsun. Arkasını dönünce ellerimi yanaklarının üstüne koyup dudaklarımı hızla dudaklarına kapadım. Şaşkınlıkla inleyip kollarımdan tuttu. Sonra kendine gelince ellerini kollarımdan çekip belime koydu. Biraz daha kendine çekerken alt dudağını dudaklarım arasına alıp emmeye başladım. İyice bana yaslandı. Odanın içinde alıp verdiğimiz soluklardan başka ses yoktu. En sonunda yavaşça dudağını bıraktım. Son bir öpücük kondurup geri çekildim. Yüzünde şapşal bir gülümseme vardı.
"Ben mesajda öyle yazarken cidden olacağını tahmin etmemiştim." dedi hülyalı hülyalı.
Gülüp kafamı iki yana sallarken "İdda süresi henüz bitmiş değil, hala bir şey yapma şansım var." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çamur | Texting ¦ Boy×Boy
Short Story05...: Babana eşcinsel olduğunu söyledim. Toprak: ne *BoyxBoy'dur* (Yani eşcinsel konuludur.) [Yani eğer bundan rahatsız oluyorsanız, okumayınız.] {Çokça küfür barındırır.}