Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]

"31- Karar..."

Aslında, bölümü hiç yayınlamak istemiyorum. Keyifli yerleri de içimden gelerek yazmadım. Bugün hiç gülemiyorum arkadaşlar. 4,5 yaşında bir kız ve ona tecavüz eden bir baba. O sıfatı yakıştırmadığım bir şerefsiz daha!  4,5 yaşındaki kızın, neresi sana çekici geldi de karının hastalığından faydalanıp küçücük kıza tecavüz ettin şerefsiz? Karın kemoterapi görüp baygın yatarken, ona dokunamadığın için minicik kızında mı tatmin ettin kendini? Sen onun baba diye adlandıracağı kahramanı olmalıydın, şerefsiz tecavüzcüsü değil! Küçücük bir hayat böyle bir şerefsize kurban giderken, anne de bundan habersizdi. Daha sonra öğrendi ve durmadı! Çünkü bu şerefsiz karısının hastalığını bile bile, kendi karısına bile tecavüz etti! Adam demiyorum! Çünkü böylesi adam olamaz! Bedduam, beddualarımız senin ve senin gibilerin üzerinde. Açık bir şekilde diyorum ki; İNŞALLAH SENİ DE GÖTÜNDEN SİKİP KÖPEKLERE PARÇALARINI YEM EDERLER!

LÜTFEN O ÇOCUĞUN, DİĞER ÇOCUKLARIN SESİ OLALIM VE SESSİZ KALMAYALIM!

"Gürkan bırak şunu! Bıraksana oğlum, bunu giyeceğim ben!"

"Hahaha, ne kadar komiksin karıcım. Bunu giymek için, cesedimi çiğnemen lazım."

"Vallahi o cesedi çiğnerim! Yine de o eteği giyerim! Ver şunu diyorum!"

Gürkan giyeceğim eteği bir ucundan tutmuş, ben de diğer ucundan tutmuş çekiştiriyorduk. Her bir konuşmamızda, ben eteği bana doğru. O ise kendine doğru çekiyordu. Şu soğan cücüğüne bak ya! Eteğimi vermiyor! Neymiş, artık evliymişim, nah böyle etekler giyermişim. Uzun etek giyecekmişmişimde, yok mu demişmiş! Ayrıca bana karım mı dedi lan o az önce? Ah içimin yağları eriyor şuan. Ama dur kızım! Öncelikle, zafer senin olmalı! 

Masum bakışlarımı, Gürkanın üzerine kilitledim. Eteğin ucunu elimden bırakmıyordum. Yavaş yavaş ona doğru yaklaşmaya başladım. Gürkan, yutkunduğu zaman. Kendi kendimi alkışladım ve adımlarıma devam ettim. 

"Gürkan."

Sesimi olduğunca etkileyici tutmaya çalışmıştım. Tam dibinde durup, ayak ucumda yükseldim. Dudaklarına doğru yöneldim. Gürkan eteği unutup elinden bıraktığı anda, elini belime götürdü. Eteği arkama aldıktan sonra, olduğum yerden konuştum.

"Sana istediğimi alırım demiştim." 

Koca bir kahkaha patlattıktan sonra, koşarak odadan kaçtım. 20 saniyelik bir donukluktan sonra, Gürkan kendine geldi ve peşimden koşmaya başladı. Kutu gibi evin neresinde saklanacaksam? Mutfağa girip kapıyı üzerime kilitledim. 

"Aç şu kapıyı Güneş! Elimden kaçamazsın ve o eteği giyemezsin."

"Ulan okula geç kalacağız! Hem unuttum sanma, bu evlilik oyunu için ağzına sıçacam senin!"