"24- 4 Gün sonra!"

6.7K 505 18
                                    

Canlarım, bölüm umarım güzel olmuştur. Ekşınlı bir bölüm yazdım. Lütfen eski bölümlere vote vermeyenler geri dönüp votemi versin. Bu bölümü de en az 1 kelime ile ifade edin ki, yazmaya şevkim olsun :) Sınır koymak istemiyorum çünkü sınır, sınırı olanlar için ve ben sınırsızım :)) Yorum ve vote unutmayın lütfen... Sizi seviyorum. 



"Bu ne demek oluyor, Melih? En önemlisi benim nasıl haberim olmaz?"

Evlilik günü bile almak mı? Bu gerizekalı bunu nasıl yapmıştı? Melih'i hafife almakla sanırım hata yapmıştım. Onu nasıl vazgeçirecektim ben? Benim onayım olmadan iş bu raddeye kadar geldiyse, pek tabi daha ileri boyuta da gidebilirdi. Artık gerçekten olaya el atmanın zamanı gelmişti. 

Melih sırıtan yüzünü bana doğru yaklaştırdı. 

"Niye aşkım, benimle evlenmek ve benden bir bebek sahibi olmak istemiyor musun?" 

Bunları söylerken, bakışları dudaklarıma kaydı. Bu durum karşısında, midemin bulantısını baskılamak zorunda kaldım. Ben Zehra'nın babası ile olan olayı sorgulamaya çalışırken, adam resmen beni evliliğe zoruluyordu! 

Ellerimi Melih'in omuzuna koyarak, ona doğru yaklaştım. Bir erkek nasıl tahrik edilir ki! Allah kahretmesin, şimdi okuduğum kitap ve izlediğim filmlerden bir şeyler hatırlamalıydım. Fısıldayarak "Onun da zamanı gelecek elbet, hem ben belki birden fazla bebek istiyorumdur." dedim. Melih'in yutkunma sesi geldiğinde, doğru yolda olduğuma karar vermiştim. Kesinlikle iyi ilerliyordum. 

Beni kendisine bastırdığında, hemen kendimi geri çekip munzur bir ses tonu ile "Seni yaramaz. Evlenmeden bana dokunamazsın." diyerek omuzuna hafif bir tane vurmuştum. Melih gülümseyerek "O günü sabırla bekleyeceğim, zaten şunun şurasında kaç gün var ki? 4 gün." dediğinde, yutkunma sırası bendeydi. 

Dudaklarımı yaladım ve Melih'e seksi çıktığını umduğum bir ses tonu ile "Hadi, aşağıdaki insanları gönder de seninle film izleyelim." dedim. Kaşları bi anlık çatılmadan sonra düzeldi ve bana "Film izlerken yaramazlık yaparız, değil mi?" diye sordu. İç sesim "Nah!" dese de, dışımdan "Bakarız." cevabı vererek, Melih'ten kurtulmuştum! En azından şimdilik.

****

"Ne izlemek istersin aşkım? Korku, gerilim, aksiyon, romantik, aşk?"

Kendi kendime "Seninle bir bok izlenmez." dedikten sonra, yüzüme yerleştirdiğim sahte gülüşümle "Fark etmez, sana bırakıyorum." cevabını verdim. Nasılsa film izlemeyecektim, film bahanesi ile planımı uygulamaya sokacaktım. 

Seçe seçe saçma bir film seçmişti ve ben bir dakika bile izlememiştim. Yavaşça yerimden kalkıp içkilerin olduğu dolaba doğru ilerlediğimde, Melih "Ne oldu sevgilim?" diye sormuştu. Ona ufak bir gülüş gönderip "Sanırım... yaramazlık yapasım geldi." cevabı verdiğimde, gözünden geçen parıltıları görebilmiştim. Şerefsiz sapık! 

İçki'den bir bok anlamıyordum ve onu sarhoş etmesini umut ederek, elime viski aldım. Hemen alt katından çıkardığım bardağa viskiyi dolduruyordum ki Melih'in nefesini ensemde hissettim. Kısık bir sesle "O şarap bardağı." dedi. Ben ne anlarım şaraptan şuraptan! Ona doğru döndüğümde, yakın olmasından dolayı rahatsızdım ve bir adım geri çekilip "Biliyorum, değişik fantazileri severim." cevabını verdim ve elimle ona viskiyi içirdim. 

Allahım iğrençlikti bu! Buna nasıl katlandığımı bile anlayamıyordum. Gözlerimin içine bakarak şarap bardağına doldurduğum viskiyi yavaşça içti. İçimden "Allahım, lütfen hemen bitsin şu eziyet duaları ederken" dışımdan "Bunu sevdim, biraz daha yapalım." dedim. Bu onun hoşuna gitmiş olacak ki, beni elimden tuttuğu gibi, koltuğa doğru götürdü. 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin