"15- Ne yani, gerçekten istemiyor musun?"

8.3K 599 44
                                    

"Peşimi kovalamaktan vazgeç anne! Hayır dedim."

"Ama kızım. Otur bi konuşalım."

"Hayır anne!"

Hande teyze, Kemal amca ve Gürkan gittiğinden beri, annem evin içinde peşimi kovalıyordu. Tabiki de hemen kabul etmeyecektim. Bu kadar kolay mıydı? Daha yaşadıklarımı unutmamıştım! Hatta bi defasında...

***

"Evet, Melih. Yarın bakacağım."

"Tamam."

"Görüşürüz."

"Hoşça kal."

Melih giderken arkasından gülümseyerek baktım. Lise 1 e gidiyordum artık. Kocaman olmuştum. 2 sene önce, Gürkan'a karşı bir takım duygularım olunca ona açılmış ve red edilmiştim. Bana "Sen benim için küçüklük hatasıydın. Seni sevmiyorum ki." Demişti. Bu söz canımı öyle bir yakmıştı ki. Bir de lise 1 in ilk döneminde koluna takıp gezdiği kumral sevgilisi Aydan kahpesi vardı. Neyse yeniden kıskançlık damarın tutmuştu.

Sırada unuttuğum çantamı almak için, sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Tabi karşıma Gürkan ve Aydan çıkmamış olsaydı, daha şanslı hissedebilirdim ama. Malesef öyle olmamıştı. Zaten ne zaman şans 'Senden yanayım' demişti ki? Hiçbir zaman. Onları görmezden gelmeye çalışarak yoluma ilerledim. Tabi onların yanından geçmek zorunda olduğum için, içimden küfür ede ede ilerlemeye devam ettim. Taa ki ayağım bir engele takılana ve kendimi Gürkan'ın kollarında bulana kadar!

Şuan Gürkan tam gözlerimin içine bakıyordu. Nedense bu benim de onun gözlerine bakmam gerektiğini hissettiriyordu! 20 saniye kadar olan bakışmamız Aydan denen salak kızın cırlaması ile son buldu.

"Gürkan bıraksana şu kızı!"

Bir dakika ya bu kaltak bana çelme takmıştı. İyi de neden?

Sinirle Gürkan'ın kollarından kurtulup, Aydan'ın üzerine yürüdüm. Az önceki cesur gitmiş, yerine pısırık bir kız gelmişti!

"Noldu lan? Götün yemedi de kaçıyor musun?"

"Ne münasebet? Gürkan al şu kuzenini başımdan!"

Okulda herkesin bizi kuzen zannetmesi umurumda değildi! Çünkü annemlerden dolayı kuzen sayılırdık.

Aydan geri geri giderken, Gürkan hiçbir şey yapmıyor. Benim tepkimi izliyordu. Tıpkı avının üzerine atlayan aslan misali Aydan'ın üzerine atlayarak, ellerime saçlarını doladım ve onu yolmaya başladım. Bu yoluşumun sebebi hem Gürkan'ın sevgilisi olması, hem de bana çelme takmasıydı! Oruspu seni!

Etrafımızda öğrenciler toplanırken, Aydan "Bırak saçlarımı ruh hastası!" Diyerek benden kurtulmaya çalışıyordu. Tabi ara sıra Gürkan'a imdat nâraları atmasını saymıyorum bile.

"Oruspu seni! Ben sana ne yaptım da ayağıma çelme takıyorsun sen? Kaltak!

"Ya yanlış oldu! Bırak artık saçlarımı."

Aydan'ı öyle bir şekilde kıstırmıştım ki, elimden kaçamıyordu. Artık ağlamaya başladığı zaman, yavaşça onu bırakıp "Bir daha kime sataşacağını iki kere düşünürsün!" Dedikten sonra oradan ayrıldım.

Gürkan ellerini birbirine bağdaştırmış gülümseyerek izliyordu! Gülümseyerek? Sevgilisi dayak yiyordu, bu durumda gülümsemesi normal miydi? Her neyse umurumda değil. Onu sevdiğimi bile bile gözümün önünde sevgili yapan oydu sonuçta!

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin