"38- Şimdi biz, şey mi yapacağız?"

7.4K 451 13
                                    

Vallahi gerdeğe girmediğim için ve ayıp şeyleri çok bilmediğim için, ayrıca yazarken bile utandığım için ancak böyle bir +18 oldu :)) Minikler gözleri minnacık kapatın. Lan böyle +18 mi olur demeyin, çok çok ayıp şeyler yazamam ben kardeşim. Kısa bir bölümcükle geldim, diğerinde uzatır, açığımızı kapatırız. Bu bölümü, bana bir türlü tüyo vermeyen kişiye ithaf ediyorum :))) Ona yazmaya utandım.

Medya: Gürkan (Gözünüz gönlünüz açılsın.)


Heyecandan sadece ellerim değil, her yerim titriyordu. Annem gider ayak pis pis gülümsemiş ve "Çok acımayacak." dedikten sonra gitmişti. Babam ise, bizi tebrik ederek Gürkan'ı tehdit etmiş ve sonra gitmişti. Ben de mal mal odada oturmuş, Gürkan'ın gelmesini bekliyordum. İmam nikahımızı da kıydırmış ve sonunda düğünümüzü de yaptırmıştık. Üzerimde duran gelinliği didiklemeyi bıraktım ve ayağa kalktım. Ne yapacaktım ki ben şimdi? Gerdeğe nasıl girilir diye araştırma yapsaydım keşke!

Gürkan odaya girince, nefesimi tuttum. Heyecandan geberiyordum. 

"Şakire, lan şakire nerdesin?"

Yok şakireden de ses yoktu. İnsan iç sesine şakire adını koyar mı demeyin, ben normal miyim ki? Değilim. Her neyse, gerdek diyorduk. Tabiri caizse, heyecandan her yerim titriyordu. Her yerim, altını çiziyorum! Her yerim.

 Gürkan yanıma geldiği zaman, hiçbir şey söylemeden yanıma oturdu. Ellerimi tırnaklarımdan ayıramıyordum. Kalp hızımı ölçseler, 1000 falan çıkardı. Yutkundum. Gürkan elimi tuttuğunda, bakışlarım onu buldu. 

Öyle güzel, öyle aşk dolu bakıyordu ki içim gitmişti. Bir insan, ancak bu kadar duygu dolu ve ancak bu kadar güzel bakardı. Hem ben daha önce Gürkan ile öpüşmenin ötesine geçmemiştim. Daha da ilerisine nasıl gideceğimi hiç bilmiyordum. O da daha önce kimse ile birlikte olmamıştı. Acaba çok acıyacak mıydı? Annem acımayacak demişti ama, ben korkumu engelleyemiyordum. 

"Güneş, bu günü ne kadar çok bekledim bilemezsin."

Gerdeği mi kast ediyordu acaba? Heralde onu kast ediyor, yoksa düğün olsa da bedava yemek yesem diye düşünecek değildi. Ağzım kilitlenmişti, tek kelime edemiyordum ama içimle cebelleşiyordum resmen! Başımı salladım sadece. 

Gürkan bana doğru yaklaşınca, yutkundum. Dudaklarını dudaklarımla buluşturduğunda, birazcıkta olsa rahatlamıştım. Ama korkum henüz yerli yerindeydi. Gürkanla nefes nefese kalana kadar öpüştükten sonra, utanan suratımla ona bakmaya başladım. Şu anda, domatesle yarışacak kırmızılıktaydım kesin. Bu öpüştüğümüz için değildi, bu ilk birlikteliğimiz olacağı içindi. Ulan keşke regl dönemimdeyim deseydim. 

"Gürkan."

"Efendim, günüme doğan Güneş'im."

Ulan çok güzel adam bu be! Her bir kelimesi beni rahatlatıyordu. 

"Önce namazı kılsak ya? Günah olmasın."

"Olmasın madem."

###

Üzerimdeki gelinliği çıkarttıktan sonra, namaz için uygun kıyafetler giydim ve namazımı kıldım. Gürkan'da namaz kıldıktan sonra yanıma gelecekti. Acaba uyku numarası mı yapsam? Bence mantıklıydı. Bu fikirle yatağın altına girdim ve çarşafı iyice sararak kendimi sarmaladım. Gözlerimi de sıkıca yumduktan sonra, uykuya hazırdım. Ama o lanet, o şıllık, o şıftıntı uyku inadına gelmedi. Lazım olmasa, hemen gelirdi. 

Yatağın diğer tarafının çöktüğünü görünce, içimden bildiğim her duayı okumaya başladım. Gürkan'ın nefesini ensemde hissedince, ürperen vücudum alarma geçmiş gibi ateşlendi. 

"Uyumadığını biliyorum."

"Çok mu belli oldu?"

"Birazcık."

Gürkan beni kendine çevirdikten sonra, göz göze bakmaya başladık. Çok utanıyordum. 

"Gürkan."

"Hmm?"

"Biz şimdi... Şey yani.. Şimdi biz, şey mi yapacağız?"

Gürkan kahkaha atıp "Ney?" diye sorunca, daha çok utandım. 

"Hayvan herif, yapmıyorum lan!"

"Tamam tamam. Şakaydı."

"Şakana tüküreyim, ben stresten gebermek üzereyim."

Gürkan hiçbir şey söylemeden, üzerime doğru gelince vallahi kalbim aldı eline mendili. Çalan şarkı eşliğinde, tey tey diyordu. Şarkıyı da şakire seslendiriyordu merak etmeyin. 

Yavaş yavaş dudaklarıma doğru bastırdı dudaklarını. Bir eliyle boynumu tutup, kendisine daha çok çekti. Öpüşüne hunharca karşılık veriyordum. Vallahi içimde çok kötü bir gıcıklanma vardı.  Git gide, Gürkan'a daha çok bastırdım kendimi. Benim içimde azgın hormon sayısı çokmuş la. Bayağı adam beni şey edecek diye korkarken, ben onu şey edecektim galiba. Üzerimdeki kazağımı çıkarınca, çıplak olmam kesinlikle umurumda değildi. Öyle bir şey hissediyordum ki, sanki o korkak kız gitmiş yerine vahşi bir hayvan gelmiş gibiydi. Ben de onun üstünü çıkardım ve onun üzerine doğru çıktım. 

Bir o üste çıkıyordu bir ben, bayağı sevişiyorduk canım! Gürkan tam üzerime yerleşip, ellerimi başımın üzerinde sabitleyince, aha dedim şimdi girecek o şey! Ama korku değil, aksine olsun istiyordum. Sanırım bu ben değildim, şakireydi. Kendimi ona daha çok bastırdım. Niye öyle tuhaf tuhaf okuyorsunuz? Buradan sonrası ayıp, siz başka şeylere bakın. 


###


Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin