"34- Mühür!"

7K 513 29
                                    

"Neymiş, düğün yenilenene kadar yan yana gelmemiz yasakmış! Ateşle barut yanyana durur muymuş! Eh Yağmur sultan, benden çekeceğin var!"

Homurdana homurdana, eve girdim. Annemleri yolcu etmiş ve 3 ay sonrasına düğün tarihi belirlemek için yeniden bir araya gelmek üzere anlaşmıştık. Hayır, sanki pazardan mal kaçırıyorlar! Daha ben okuyorum! 

"Zehraaaa"

Bu kız evde değil miydi ya? Ama salak kafam, Zehra ablasının yanına geri dönmüştü! Tabi ben unuttum, alışmıştım onunla yaşamaya halbuki. Bi ara ikisini evde ziyaret etmeyi aklıma not ettim ve içeriye girip kendimi kanepeye attım. Ayaklarıma kara sular inmişti resmen!  

Evde de tek başıma sıkılacaktım ki ben. Aileme de söz vermiştim, Gürkan ile fazla yakınlaşmayacağıma dair! Telefonumun melodisi, düşüncelerimi böldü. Gelen mesajı açıp içini okuduğumda, olduğum yerde dikleştim. Birisi bana şaka falan mı yapıyordu? 

Açık bir numara bana 'Gürkan elimizde, sakın polise gideyim deme! Sana vereceğim adrese gel, yoksa sevgilin ölür.' yazıyordu. Sanki benim hayatımda ekşın çok azdı, bir de başıma bu çıkmıştı. Zaten ben de salaktım hemen inanacaktım. Ama şüphe ve kuşku içimi kemirdiği için, kalbim bunun olma olasılığı ile hızlıca atmaya başladı. Arayıp nerede olduğunu öğrenebilirdim. 

Çalıyor... çalıyor... çalıyor... hala çalıyor... Ama açan yok! 

Bu duruma karşı kaşlarımı çattım ve götümü kaldırıp, Gürkan'ın dairesine doğru yol almaya başladım! Eğer birisi bana şaka yapıyorsa ve bu kişi Gürkan ise, kesinlikle onu parçalayacaktım! 

Kapıyı tıklattım ama açan olmadı. Ben de hunharca zile basmaya başladım. Bu çocuk neredeydi yahu? Bu defa telefonum çalmaya başlayınca, arayan açık numaranın mesaj atan numarayla aynı olduğunu gördüm. Derhal telefonu açıp kulağıma yapıştırdım ve çenemi açtım! Zaten telaş yapmıştım!

"Bana bak, şaka maka yapıyorsanız valla bok ederim o şakanızı!"

"Kes sesini ve beni iyi dinle!"

Karşıdan gelen sesle, kalbim hızla atmaya başladı. Kesinlikle Gürkan'ın başı belada olmalıydı! Programla değiştirildiği belli olan çok kaba bir sesti! 

"Tamam. Dinliyorum." 

"......"

Karşı tarafı dinlemiş ve korku ile yerime oturmuştum. Bu olmuş olamazdı değil mi? Hayır, başıma bu gelemezdi! Allah'ım beni nasıl sınıyorsun böyle? Eğer polise veya birine gidersem, acımadan öldürecekmiş! Ben onsuz bir hayatta yaşayamazdım ki.

###

Verilen adrese geldiğimde, kocaman bir alışveriş merkezi olduğunu gördüm. Kaşlarımı çattım. Telefonuma gelen mesaj sesi ile, bakışlarım hemen telefonuma yöneldi.  Açık bir numaraydı ve aynen şöyle yazıyordu. 

"Sessizce sinemadan içeriye gir ve 4. salona gir."

Bu kaçırılma değil gibiydi, yine de umutlanmamak en iyisi. Kaçırılma ve sinema ne alakaydı ki? Sanki bu işin altından Gürkan'ın bir oyunu çıkacaktı. Korkum biraz azalmıştı ve sinemaya doğru ilerlemeye başladım. 

Kapıda duran güvenlik görevlisine 4. salonu sorduğumda gülümsedi ve beni götürmeyi teklif etti. Allah allah, neler oluyordu yahu? Bu işin kaçırılma olmadığından emin oluyor gibiydim sanki. 

Biz yürürken, telefonuma bir mesaj daha geldi. Açıp okuduğumda gülümsemeye başladım. Ben ne demiştim? Bu Gürkan'ın bir oyunu çıkacaktı! Mesaj aynı açık numaradandı. 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin