"10- Neredeydin Sen? Gerizekalı!"

9.4K 612 41
                                    

Kuzular, geciktiriyorum biliyorum, ama inanın yoğunum :) Vote ve yorum unutmayın lütfen :) (S)onsuzum < Tanıtım eklenmiş :) Bi bakıp voteler yorumlarsanız sevinirim. Sizleri seviyorum..  Keyifli okumalar.. 



Sabaha gözümü açmak istemiyordum ve nedense sabaha gözümü açmıştım. Dün eve berbat bir halde geldiğimde, Zehra her ne kadar 'Neyin var?' diye sorsa da cevap vermemiştim. Ve dünden bu yana ağzıma bir lokma bile atmadım. 


Uyuşuk bir şekilde yataktan kalktım. Aklımda sürekli dün vardı. Ona git deyişim. Gözlerime bakışı.. Alnıma kondurduğu öpücük. Ses tonu! Onunla uyumaya o kadar alışmışım ki, kendi yatağımı bile yadırgadım. 

Banyoya gidip güzelce yıkandıktan sonra uyuşuk hareketlerle mutfağa girdim. Kahvaltıyı aynı üşengeçlikle hazırladıktan sonra, Zehra'yı uyandırmak için odasına girdim.

"Zehra, uyan hadi canım. Kahvaltı edelim, sonra okula gideriz."

Zehrayı dürttükten sonra, bana baktığında gözlerini şiş görmemle kaşlarımı çatmam bir oldu. Neden ağlamıştı? Hızla onu kaldırıp karşısına oturdum. Elini tutarak "Ne oldu?" diye sordum. Burnunu çektikten sonra anlatmaya başladı ve ben sinirlenmeye! 

"Hani sana iş buldum dedim ya ben. Part-Time garsonluk yapacaktım. Kara Cafe'de. Her şey çok güzeldi, anlaştık. Hatta arkadaş bile edindim. Tam çıkış saatime yakın, bir müşteri geldiğini söyledi yeni iş arkadaşlarımdan biri. Benim ilgilenmemi istiyormuş. Bismillah dedim, daha burada çalıştığımı sana bile söylememiştim. Belki sen öğrenmişsindir zannederek, gülümseyen suratımla dışarı çıktım. Baktım ki bir erkek. Arkası dönüktü. Masaya ilerledim. Ama gördüğüm suratla, suratımın değişmesi bir oldu. Oydu Güneş. Eniştemdi! Pişkin bir şekilde sırıtıp, 'Seni bulamayacağımı mı sanıyorsun. Sen benim olacaksın.' dedi bana. O an tükürüğüm boğazımda düğümlendi." 

Şerefsiz herif! Bu adamı dövdürmek lazımdı! Nasıl böyle bir şeye kalkışır! 

"Neden polise gitmiyorsun!"

"Olmaz. Polise gidemem. Ablam öğrenir, mahfolur. Ailemi bilmiyorsun Güneş, beni suçlar. Ablam eniştemin ağzına bakıyor. Ona inanır, bana inanmaz."

"Nasıl bir abla kendi kanına inanmaz ya!"

"Bi kere denedim, yeltendim anlatmaya. Başkasınınmış gibi bahsettim. Dünyada ne kocalar var, benim kocam asla yapmaz. Ben sadece kocama inanırım dedi bana." 

"Kör herhalde ablan. Kusura bakma ama!"

"Yok kusur yok, sadece fazla aşık sanırım. Bilemiyorum."

"Her neyse, canını sıkma. Hadi banyo ette gel. Kahvaltı yapalım."

Zehra yavaşa kalkıp banyoya gittikten sonra, ben de kahvaltı sofrasına geçip kuruldum. O geldiğinde de konuşarak kahvaltımızı yapmaya başladık. 

"Dün niye bir şey söylemedin peki?"

"Kötü görünüyordun."

"Bu yüzden bana ne oldu diye sordun ama bana anlatmadın yani." 

"Seni kendi sorunlarımla sıkmak istemiyorum Güneş. Bu yüzden yoks..."

"Beni sıkmıyorsun." 

"Teşekkür ederim."

"Heyy yeter ama. Arkadaşlar arasında teşekkür ederim lafı edilmez. Şey.. Zehra, bir şey sormak istiyorum." 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin