Yine size güzel bir hikaye önermek istiyorum tatlı okuyucularım. Okurken içinizi ısıtıcak ve mutlaka kendi hayatınızdan bir şeyler bulabileceğiniz çok tatlı, şeker mi şeker bir hikaye...Okuma listemde bulabilirsiniz. " GÖNÜL USULU adlı hikayeye bir göz atın derim. Desteklerinizi de esirgemeyin.
Daha fazla uzatmadan iyi okumalar diyorum ve yorumlarınızı büyük bir merakla bekliyorum....
" Bu mükemmel gün için sana nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Kara ağabey. Bursa... çok güzel bir şehirmiş gerçekten. "
Bedenindeki bütün kemikler yorgunluktan sızım sızım sızlasa da ruhu o kadar mutluydu ki bugün, bedeninin tüm isyanlarını duymamazlıktan geliyordu Hazan.
Yanında yüreğinin tek sahibi olduğu müddetçe hüzün uğrayamazdı ona. Bunu farketmişti genç kız ve bu mutluluğunu Karahan'ın varlığına borçlu olduğunu biliyordu.Karahan ile sabah erkenden çıkmış ve Bursa'da gezmedik yer bırakmamışlardı.
Önce şehrin göbeğinde ki Ulu camiye götürmüştü onu Karahan.
Caminin görkemliliği ve asaleti karşısında gözleri kamaşmıştı Hazan'ın. O kadar büyük ve güzel bir eserdi ki Ulu cami, Hazan onu buraya bir daha getirmesini istemişti Karahan'dan.
Birlikte Bursa'nın meşhur ipek çarşını gitmişlerdi sonra. Satıcıların tezgahlarına serilmiş rengarek ipek kumaşlar ve şallar bir panayır görüntüsü veriyordu çarşıya. Neşeli ve gür sesleri ile müşteri bulmaya çalışan satıcılar, kalabalık çarşıya canlılık katarken, Hazan'ın bu kalabalıktan başı dönmüştü. Köyleri şehire yakın olduğu için yılda bir kaç kez şehire gidiyordu Hazan ama hiç bir zaman bu kadar büyük bir kalabalıkla karşılaşmıyordu. Bu yüzden Bursa'nın büyüklüğü ve çarşılarının kalabalıklığı genç kızı ister istemez ürkütmüş ve farkında olmadan Karahan'a sokulmasına sebep olmuştu. Karahan ise genç kıza verdiği sözü yerine getirmek uğruna nefret ettiği bir şeye katlanmak ve Hazan alışveriş yaparken onu büyük bir sabırla beklemek zorunda kalmıştı. Genç adamda Hazan gibi kalabalığa karışmayı sevmiyor ve çoğu erkek gibi alışverişten hoşlanmıyordu. Ama konu Hazan'ın mutluluğu olunca onu fedakarca gezdirmek genç adam için sızlanmaması gereken bir göreve dönüşmüştü.
Halinden şikayetçi değildi Karahan... O yeşim rengi gözlerin akıttığı göz yaşlarına şahit olmaktansa, mutluluk ve heyecanla parlamalarını tercih eder ve bunun için ne gerekiyorsa yapardı.Çarşıdan çıktıktan sonra Hazan'ı şehrin göbeğinde bulunan büyük bir meydana götürmüş ve sıra sıra dizilmiş olan faytonlardan birine bindirip, Bursanın geniş, tertemiz ve malta taşlarıyla döşenmiş sokaklarını gezdirmişti. Amacı genç kızın bu şehre biraz olsun ısınması ve düştüğü o yanlızlık kuyusundan bir nebze çıkabilmesini sağlamaktı.
Faytona bindiklerinde sadece zümrüt gibi parlayan gözlerini açıkta bırakan peçesinide indirmişti Hazan. Karahan genç kızın çehresine yansıyan o mutluluğu gördüğünde bütün sıkıntısı gitmiş ve ay gibi parıldayan simasına tebessümün ne kadar da yakıştığını düşünmüştü.
İlk defa faytona binmenin heyecanını yaşıyordu Hazan ve bakışlarını pencereden dışarıya çevirerek geçtiği yerleri seyrediyordu merakla.
Bursa'da o kadar güzel konaklar vardı ki, her biri oymacılık sanatının bir şaheseri olarak dikiliyor, Osmanlı'nın sanata ve zerafete düşkünlüğünü sergiliyordu adeta.
Genç kız kalabalık bir şehrin karmaşasına dalmış, merakla geçtikleri yerleri izlerken, Karahan'ın bakışlarıda genç kızın tebessüm bulaşan çehresinde geziniyordu.Tam bir ay önce görevine sadakatle bağlı gizli bir teşkilat mensubu ve savaşların vazgeçilmez akıncısı iken sonbaharda kucağına düşen bir yaprak gibi hayatının merkezine düşmüştü Hazan.
Her şey bir anda değişmişti Karahan için....
Havayı yarıp geçen bir okun bıraktığı tiz ses, bu değişimin zeminini hazırlayan unsurların ilki olmuştu.
Sonrası gökyüzünden yere inen bir yağmur damlası kadar hızlı ve engellenemezdi.
O şeffaf damla, bulutların esaretinden kurtulduğu anda geri dönüşü olmayacağını biliyordu.
Karahanda öyle....
Aralarında tek fark vardı.
Yağmurun hedefi belliydi. Yeryüzüne dokunabilmek...
Karahan ise kendini büyük bir boşluktan karanlığa salmış gibi hissediyor ve sonunu göremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILIÇLARIN GÖLGESİNDE Kİ AŞK
Ficción históricaHerkesin bir hayali vardır... Gerçekleşmesini ümit ettiği, hayatın sıkıcılığı ve acımasızlığı ruhunu daralttığında sığınabileceği bir hayal dünyası. Umudun kaptanı olduğu bir gemide hayal ettiklerimize ve dilediklerimize ulaşmak için yolculuğa çıka...