BÖLÜM 10

3K 335 24
                                    

"Paldor! Şükürler olsun ki iyisin. Bir an hepimiz çok korktuk." diye cevapladı, çocukluk günlerimden beri unutamadığım tatlı kadın. Bu arada yakışıklı misafirimin adının Paldor olduğunu da öğrenmiş bulunuyordum. Paldor birkaç adım atarak yatak odası kapısından yanımıza kadar geldi.

"Neden bu kadar panik yaptınız ki? Daha önce de teleportasyon cihazından kaynaklanan sorunlar yaşadığımız zamanlar olmuştu." diye cevapladı tatlı kadını. Sonra bana imalı bir şekilde bakarak küçük bir düzeltme yapma gereği duydu: "Gerçi bu sorun tam olarak cihazdan kaynaklanıyor sayılmaz ama.."

"Doğru söylüyorsun Paldor!" diye savunmaya geçtim hemen. " Düzelttiğin iyi oldu çünkü sorun tamamen senden kaynaklanıyor! Gecenin bir yarısı evime gizlice giren sensin. Sen bu kadar ucuz kurtulduğuna dua et."

Bu arada Leander birkaç adım atarak yanımıza kadar geldi:

"Paldor, bakıyorum Maya ile arkadaş olmuşsunuz hemen." dedi gülümseyerek. "Maya'yı anlıyorum da, Rachel ve Richard seni nasıl görebiliyorlar?" diye ekledi şaşkınlıkla. Sonra mırıldar gibi konuşarak kendi sorusuna kendisi cevap verdi:

"Teleportasyon cihazı kendini imha ederken kişisel bilgisayarına da zarar vermiş olmalı."

Leander'in benden ve arkadaşlarımdan isimlerimizle bahsetmesi nedeniyle asıl şaşırması gereken bendim. Söyleme şekline bakılırsa Paldor da Leander de bizi gayet iyi tanıyordu.

"Siz bizi nereden tanıyorsunuz?" diye sordum çekinerek, Paldor ve Leander'e.

"Aaa yeter artık!" diye bağırarak araya girdi Richard. " Maya tatlım kiminle konuşuyorsun sen? Eve geldiğimizden beri çok tuhaf davranıyorsun. Böyle birinin - bu arada Paldor'a bakarak gözlerini süzdü - senin evinde olması zaten başlı başına tuhaf iken, bu yetmezmiş gibi şimdi de kendi kendine konuşmaya başladın. Birisi burada neler olduğunu açıklayabilir mi artık?"

Gerçekten kısa süreliğine de olsa Rachel ve Richard'ı yok saymıştım. Zavallı arkadaşlarım bu süre içinde masa tenisi maçı izleyen seyirciler gibi kafalarını ben, Paldor ve boşluktaki göremedikleri bir nesne arasında sağa sola çevirip durmuştu.

"Bence de önce bu konuyu halledersek daha iyi olacak." dedi Leander. Sonra sol kolunu yavaşça sanki kolunda kol saati var ve ona bakıyormuş gibi konumlandırdı. Eskiden olsa bu harekete çoktan gece lambasıyla saldırırdım ama artık alışmıştım demek ki. Aynı anda derisinin altında tıpkı Paldor'un kolundaki gibi ışıklı bir kumanda sistemi belirdi. Sağ elinin parmaklarıyla bilgisayar klavyesinin tuşlarına basar gibi kolundaki bazı parlak noktaları tuşladı. Tam da ne yaptığını merak etmeye başlamıştım ki Rachel ve Richard'tan aynı anda yükselen çığlıklar bunun son derece gereksiz olduğunu gösterdi. Richard zorla da olsa cümle kurmayı başarabilmişti:

"Aman tanrım! Birdenbire salonun ortasında bir kadın belirdi! Maya, sen de gördün mü bunu? "

Gözlerimi devirerek cevap verdim Richard'a:

"Sence?.."

"Maya dalga geçme bizimle." diye sitem etti Rachel. "İzin ver de biraz şaşıralım. Ayrıca kabul et, bunlar senin gibi sakin biri için bile inanılmaz değil mi?"

"Evet canım arkadaşım, kesinlikle doğru söylüyorsun." diyerek onayladım Rachel'ı. Çünkü son derece haklıydı.

"Bu arada ev sahipliği görevimi de yapmış olayım." diyerek devam ettim. " Paldor, Leander, bunlar en yakın arkadaşlarım Rachel ve Richard, ki siz bunu zaten biliyormuşsunuz. Rachel, Richard, bunlar da gizemli misafirlerim Paldor ve Leander. Artık tanışma faslını da hallettiğimize göre ayrıntılara geçip uzun uzun konuşabiliriz."

"Ne yazık ki bu mümkün değil." diyerek cevapladı Leander. Sonra Paldor'la göz göze geldi. Paldor, Leander'in bakışlarından ortada bir terslik olduğunu sezmiş gibiydi. Bir anda yüzü düşünceli ve sert bir ifadeye büründü. Leander de aynı durumdaydı.

"Ne oldu Leander?" diye endişeyle sordu Paldor.

"Sen Coldor'dan ayrıldıktan hemen sonra Zamoran ordusu ikinci kez saldırdı. Bu kez enerji santrallerimizi hedef aldılar. Kral Zoron, Kraliçe Trea ve Seçilmişler'in yedisini birden ilk saldırıda kaybetmemizin hemen arkasından gelen bu ikinci saldırı, gezegendeki panik havasını iyice artırdı. Her ne kadar Kristen gezegenin yönetimini hemen kontrol altına alsa da kentte şu an büyük bir endişe var. Güç santrallerimizin büyük bir bölümünü ne yazık ki kaybettik."

"Nasıl olur Leander, güç reaktörlerimiz bizim en iyi korunan noktalarımız. Yerin yüzlerce metre altında inşa edildiler ve koordinatlarını ilk saldırıda kaybettiğimiz yönetim kadrosundan başka bilen yoktur. Ya savunma kalkanları?"

"Paldor, biz nasıl Mordad'ın ordusuna ajanlarımızı yerleştirdiysek aynı şeyi o da bize yapmış olmalı. Çünkü saldırıda savunma sistemleri alarm durumuna bile geçememiş. Bu da savunma sistemlerimizin şifrelerinin kırıldığı anlamına geliyor. Sonuçta reaktör koordinatları da ordu bilgisayar ağında kayıtlı biliyorsun."

Derin bir nefes alarak anlatmaya devam etti;

"İşin daha da kötüsü, özel güçlerimiz Mordad'ın adamları üzerinde etkili olmuyor artık. Beyinlerini kontrol altına alamıyoruz ne yazık ki. Buna karşı bir tedbir mekanizması geliştirmiş olmalılar."

"Nasıl?" diye sordu Paldor sinirle.

"Bir ajanımızla iletişimimizi tamamen kaybettik. Büyük ihtimalle kendini yok edemeden yakalanmış olmalı. Onun üzerinde deneyler yaparak bu gücümüzü perdeleyecek bir kalkan ürettiklerini düşünüyoruz. Hatta bundan neredeyse eminiz çünkü iletişim sistemlerimize de sızdılar."

"Bundan emin misiniz, bu çok ciddi bir sıkıntı yaratır."

"Eminiz Paldor. Buraya gelişimin asıl nedeni de bu zaten. Buraya gelmem planlarımızda yoktu biliyorsun. Fakat seni mutlaka uyarmam gerekiyordu. Zamoran'daki ajanımızdan en son aldığımız istihbarata göre Mordad'ın adamları buraya geliyorlar. Size ulaşmaları an meselesi."

"Bu konuda çok dikkatli davranmıştık" dedi Paldor. Burada olduğumu sen, ben ve Kristen'den başka kimse bilmiyordu."

"Teleportasyon cihazları kendini imha ederken, cihazı taşıyan kişiye ait konum bilgilerini acil koduyla ve şifrelenmiş olarak merkezi savunma bilgisayarına gönderiyor bildiğin gibi. Coldor'dan ayrılışını gizli tutmayı başardık ama bu kaza hesapta yoktu tabii."

Paldor bir yandan bana bakıp bir yandan da kafasıyla Leander'i işaret ederek "bak gördün mü neler yaptığını" der gibi bir işaret yaptı. Sonra Leander'i dinlemeye devam etti. Leander'in son cümlesi salonda adeta çınlamıştı:

"Paldor, buradan kaçmanız gerekiyor. Hem de hemen!"



Yazar Notu: Tekrar merhaba! Bu bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz? Saklananlar'ı okumuş olanlar; Mordad ve Zamoran ordusu bir kez daha karşımıza çıktı. İki kitabın nasıl birleşeceği konusunda fikirler yürütmeye başlamışsınızdır diye tahmin ediyorum. Umarım okuması keyifli bir bölüm olmuştur, vote ve değerli yorumlarınızı bekliyorum. Haftaya görüşmek üzere ❤️

KADER YAZICIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin