"Matthew mi dedin?" dedi Paldor düşünceli bir ifadeyle. "Acaba gerçek olabilir mi?" diye kendi kendine mırıldandı arkasından.
"Ne oldu, neden bu kadar ilgilendin pizzacının kimliğiyle?" diye sordum Paldor'a.
Paldor cevap vermedi. Bir yandan da gözlerini dikmiş Matthew'e bakıyordu. Matthew da kendisine baktığını fark etmiş ve ona bakmaya başlamıştı. Fakat Paldor'un düşünceli ve kararlı bakışlarına karşın Matthew daha çok "Ne oluyor, ben ne yaptım?" modundaydı.
Paldor'un yavaş yavaş Matthew'e doğru yürümeye başlamasıyla bu moda "Korkmaya başladım!" da eklendi. Aralarındaki mesafe iyice kapanmıştı ki Matthew geriye doğru çekilme ihtiyacı hissetti. Attığı ilk adımda sandalyeyi neredeyse deviriyordu. Son anda fark ederek yakaladı.
"Sakin ol Matthew, korkmana gerek yok. Kötü bir şey yapmayacağım." dedi Paldor.
"Ama sonuçta bir şey yapacaksın." diye cevapladı Matthew. "Ne olursa olsun buna izin vermeyeceğim."
Richard, yanı başındaki Matthew'in korku dolu bakışlarından etkilenmiş olmalıydı ki ona arka çıktığını belli edecek şekilde araya girdi:
"Gerçekten ne yapmak niyetindesin Paldor?"
Richard'ın sorduğu sorunun cevabı, aslında hepimizin merakını giderecek türden bir soruydu. Bunun üzerine Paldor Maththew'in omuzuna hafifçe dokunarak sandalyesine oturmasını işaret etti. Matthew'in hepimizin yüzüne yardım istercesine, sırayla ve endişeyle bakarak oturmasından sonra Paldor açıklamaya başladı:
"Bak Matthew, eğer sezgilerimde haklıysam, ki Ultor ismine verdiğin tepki ve adının Matthew olması nedeniyle haklı olma ihtimalim çok yüksek, bugünden itibaren bütün hayatın değişecek."
"Ne demek bütün hayatı değişecek?" diye sordu Rachel merakla.
"Matthew aslında kendi hayatını değil, kendisi için kurgulanan bir hayatı yaşıyor olabilir. Bence bunu uzun uzun anlatmak yerine doğrudan uygulamaya geçmek daha mantıklı olacak. Eğer yanılıyorsam boşuna zaman kaybetmemiş oluruz, haklıysam da anlatacaklarımı daha kolay anlarsınız."
"Uygulama derken?" diye sordu pizzacı. Sesi titriyordu.
"Bak şimdi, özel yeteneklerim sayesinde insanların geçmişini bir şekilde görebiliyorum." diye başladı Paldor. Bu arada bana dönüp gizlice göz kırptı. "İstersen senin bilinç altında sıkışmış anılarını ortaya çıkarabilirim. Böylece gece uykuların düzene girer. Hem şu Ultor ismi ile ilgili sorununu da anlamış oluruz."
"Eee bu çok iyiymiş." dedi Matthew omuz silkerek. Birdenbire tamamen sakinleşmişti."Peki bunu nasıl yapıyorsun. Fal falan mı bakıyorsun?" diye ekledi.
Paldor'un sisteminde fal ile ilgili bir bilginin yüklü olmadığı çok belli oluyordu.
"Fal derken?" dedi bana bakarak. Bu hali bana sınavda arkadaşından çaresizce kopya isteyen öğrencilerin durumunu hatırlatmıştı.
"Bir de uzaylılar çok gelişmiş yaratıklardır derler." dedi Richard kendi kendine mırıldanarak. "Daha falın ne olduğundan haberleri yok." diye ekledi.
Matthew'in Richard'ın mırıltılarını duyma ihtimaline karşı hemen devreye girdim:
"Hakikaten Paldor, şu tiyatro olayının epeyce etkisinde kaldın sen. Hani kahve falı, tarot falı gibi şeyler var ya biliyorsun."
"Haa fal diyorsunuz." dedi Paldor sanki yanlış anlamış gibi yaparak. "Yok öyle bir şey değil, benim daha farklı metotlarım var. Birazdan göreceksiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER YAZICI
Science Fiction"Coldor ırkı, beyin güçlerini kullanarak karşısındakinin algısını kısa veya uzun süreliğine değiştirebilir Maya. İstediğimiz canlıya -tabi normal seviyede bir beyni olan- kurguladığımız herhangi bir hayatı yaşatabiliriz. Yaşanılan ya da yaşanılacak...