KADER YAZICI

BÖLÜM 28

"Arkadaşlar, özür ve teşekkür faslınız bittiyse asıl konumuza dönebilir miyiz?"

Charles küçük uyarımı hemen dikkate alarak kaldığı yerden anlatmaya devam edecekti ki, Rachel daha önce davranarak kafasına takılan bir soruyu yöneltti;

"Charles, ordunun bu durumun farkına varmaması saçma değil mi? Sonuçta çok güçlü istihbarat sistemleri var."

"Durum tam olarak öyle değil Rachel." diye cevap verdi Charles ve anlatmaya devam etti:

"Kısa süre önce, sentetik biyoloji üzerine çalışmalar yapan Arkiron Corporation tarafından -Dünyanız değişecek!- gibi iddialı bir sloganla, gerçekten de çok farklı bir ürünün lansmanı yapıldı. Siz de mutlaka duymuşsunuzdur."

"Evet ben duydum." diye cevapladı Richard ve aynı anda yüzünü buruşturarak silkelendi " Doğrusu ilk duyduğumda bayağı ürpermiştim. Hatırladığım kadarıyla duyma engellilerin kullandıkları gibi bir elektronik cihazdı ve kulağın arkasına yerleştiriliyordu."dedi. Sonra da " Bütün geliştirme deneylerini hayvanlar üzerinde yapıyor şerefsizler." diye söylendi.

"Neden ürperdin ki?Hayvanlar üzerinde deney yaptıkları için mi?" dedi Matt.

Charles "Onun yerine ben anlatayım." diyerek araya girdi. "Farklı bir ürün dedim, çünkü ilk defa sentetik biyoloji alanında üretilen teknolojik bir icat, doğrudan insanlar üzerinde kullanılıyordu. Şimdiye kadar bu alanda pek çok deneyler yapıldı ve sayısız yeni buluş üretildi. Ama Richard'ın da belirttiği gibi bu deneyler hep hayvanlar üzerinde yapılıyordu ve olumlu sonuç alınan projeler de robot teknolojilerinde uygulanıyordu."

"Ne tür çalışmalar bunlar, biraz açıklar mısın?" diye sordu Matt, meraklı bir şekilde. "Ben çoktan anladım da, belki diğerleri anlamamış olabilir." diye ekledi sırıtarak.

"Genetik mesela." dedi Charles ve açıklamaya devam etti: "Laboratuvar ortamında genetik kopyalamayla üretilen hayvanları falan duymuşsunuzdur. Bu alanda çalışan bilim insanları, canlıların genetik kodları üzerine araştırma yaparlar. Yapılan araştırmaların temel amacını, insanların karşılaştığı biyolojik ve bedensel zorlukların azaltılması ya da yok edilmesi oluşturur. Örneğin, kaza sonucu uzuvlarını kaybeden, ya da doğuştan eksik bir uzuvla doğan insanlar için orijinalinden ayırt edilemeyen ve tamamen gerçeği gibi davranan protezler yapmaya çalışırlar. Ya da ne bileyim, insan ömrünün uzatılması ile ilgili konular..."

"Dünyamızı değiştirecek buluşa gelirsek..." diyerek böldüm sabırsızca.

"Evet, cihaz gerçekten dünyanın şu andaki teknoloji standartlarına göre çok üstün bir buluş. Temel anlamda iki bölümden oluşuyor. Birinci kısım, Richard'ın söylediği gibi kulak arkasına yerleştirilen ve yapay zeka formatıyla çalışan mini bir bilgisayar. Diğer kısım da bir ucu bu mini bilgisayara kablo ile bağlanan, dışı titanyum kaplı küçük silindirik bir elektrot. Bu da beyin sapına yerleştiriliyor."

"Beyin sapı derken?" diye sesi titreyerek sordu Matt.

"Yani özel tasarlanmış bir koltuğa oturuyorsun, kafan lazer hizalayıcılar yardımıyla sabitleniyor, robot bir kol yaklaşarak kulakla ense arasında bir noktadan beyin sapına kadar delip aynı anda bu elektrodu yerleştiriyor. Böylece işlem tamamlanıyor. Richard'ın ürperdiği konu da buydu sanırım."

Richard cevap vermedi, çünkü başka bir konuya odaklanmıştı. "Matt, üstüme kusarsan seni gebertirim." diye bağırdı."

Gerçekten de Matt'in yüzü bembeyaz olmuştu ve kusacakmış gibi öğürüyordu. "İğrenç!" diye bağırdı tiksintiyle.