52.Bölüm(ORTAK)

5.3K 217 60
                                    


İyi okumalar hayaletlerim💙

Casper itinayla sunar...

"Deniz Kıran mı... Bildiğimiz Deniz Kıran değil mi?"

"Evet," dedi Boran düz bir sesle. Cihan, ayağa kalkarak abisinin karşısına geçti.

"Abi sen hiç magazini takip etmiyorsun değil mi?"

"Hayır, neden?"

"Etseydin yengemin ve Deniz Kıran'ın arasında olanları bilirdin..."

"Ne? Ne olmuş lan?"

"Deniz Kıran ve yengemin yaklaşık dört yıl boyunca sebebini söylemeden birbirine düşman olduğu gibi bir gerçek var... Ve işin kötü yanı o gerçek hâlâ devam etmekte, yani stoklarda mevcut."

"Şaka mı yapıyorsun lan?!"

"Valla doğru söylüyorum, sen ne zamandır bunu düşünüyordun?"

"Yaklaşık bir yıldır Deniz'le görüşüyorum ve her konuda kesin anlaşmayı sağladık. Ben size en son söyleyecektim ne olup bittiğini, hay amınakoyayım ya!"

"O zaman iptal mi etsek?"

"Saçmalama," Boran iki elini saçlarına daldırdı. "İş bu lan, hem benim ortağım olacak onu Nisan'la muhattap etmem."

"Bunu açıkladığın an yaklaşık bir ay magazinin dilinden düşmeyeceğimizi ve yengemin tavrının ne olacağını biliyorsundur umarım. Çünkü sonra ben söylediğimde sen sinirini benden çıkarıyorsun ya. Şimdiden söyleyeyimde sonra suçlu olmayayım ben."

Boran, cevap vermedi. Bunun yerine Boğaç'ı aradı. Cihan, abisinin ne yaptığını dikkatle izliyordu. Boran'ın ticari zekası oldukça yüksekti, bu yüzden Cihan onun düşüncelerini hep merak ederdi.

"Alo Boğaç?"

"Üf," Boğaç bilgisayarını kapattı. Boran'ın ses tonundan bir şeyler olduğunu ve geçiştiremeyeceğini anlamıştı. "Ne oldu? Yeni aksiyonumuz ne?"

"Sen Nisan'ın geçmişi hakkında bilgi sahibisin değil mi?"

"Yani, biz düşmanken hakkında her şeyi bilmek gerekiyordu. Sonuçta ne derler bilirsin," Boğaç, ayağa kalkarak mutfak kapısına gitti ve Tuğba'yı yemek yaparken gördükten sonra bahçeye çıktı. "Dostunu yakın tut, düşmanını daha yakın."

"Deniz Kıran'ı biliyor musun?"

Boğaç, onu onaylayan bir ses çıkarttı ama neden onu sorduğunu anlamamıştı.

"Nisan'la bir problemi varmış, o problemin ne olduğunu biliyor musun?"

"Bunu neden soruyorsun?"

"Boğaç, zamanım yok şu an. Biliyor musun, bilmiyor musun?"

"Biliyorum," dedi Boğaç memnuniyetsiz bir sesle. "Nisan, ondan nefret ediyor. Hatta nefretinde ötesinde aşırı derecede bir düşmanlıklarıda var. Çocukluktan geliyor, iş hayatındada ateş körükleniyor. Olay bu."

"Olay ne peki?!"

"Küçükken Nisan, dadısıyla kalırken  komşusuymuş Deniz. Ayrıca aynı sınıftalarmış ve Nisan'la sürekli kavga ederlermiş. Lisedede böyle devam etmiş, birkaç kez okulda kavgaları olmuş ve disipline gönderilmişler. En son Nisan lisede Deniz'i sevgilisinden ayırmak için birini tutmuş. Deniz'de bunun üzerine Nisan'la kavga etmiş ve Nisan okul merdivenlerden kavga ettikleri sırada düşmüş."

"Ne?"

"Bitmedi, kamera görüntüleri silinmiş ve Deniz'i ailesi yurt dışına göndermiş. Üniversiteleri bittikten sonra Deniz babasının işinin başına geçmiş, Nisan'sa Yılmaz Holding'e tabii. Mutlaka ikiside aynı ihalelere girerdi, çoğunu Nisan kazanırdı. Kokteyllerde sık sık karşılaşırlardı ve asla aynı masada oturmazlardı. Her zaman birbirlerinden uzak köşede dururlardı. Hatta Deniz'in abisi öldüğünde Nisan taziyeye gitmemişti, çok gündeme gelen bir şeydi. Bilinen yüzü bu kadar ama düşmanlığın kaynağını sadece Deniz ve Nisan biliyor... Anlayacağın benden bu kadarda, sen bunu niye soruyorsun ki? Ne oldu?"

Mardin'de Töre (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin