Beklemiyordunuz değil mi? Dört gün sonra bölüm attım oluuum söfmdşfmdçf
İyi okumalar hayaletleriiim💙
Casper sunar...
"Yani siz şimdi diyorsunuz ki," Nisan eliyle Boğaç ve Harun'u işaret etti. "Boran böyle bir şey yapmadı, öyle mi?"
"Evet, öyle değil mi Boran!" Boğaç neşeyle baktı arkadaşına. Boran ise kurbanlık koyun gibi omuz silkti.
"Öyleymiş," dedi Nisan'a dönerek. Nisan ona dik dik bakıp göz devirdi. Sonra Harun'a döndü.
"Kanıtla," dedi sert sesiyle. Harun bunu bekliyormuş gibi elindeki videoyu açtı ve Nisan'a tamamını izleterek anlattı. Nisan video ve anlatım bittikten sonra bir süre ekrana bakmaya devam etti.
Sonra kafasını kaldırıp etrafındakilere baktı. Hepsi sessizleşmiş Nisan'ın ne diyeceğini bekliyordu. Nisan kısa bir an Boran'a da baktı. Sonra oflayarak omuz silkti. "Zaten annelik yapmayı bile bilmiyorum, bir de babalık yapamazdım Cüneyt'e ben. Dur kenarda, lazım olursun." dedi umursamazca.
"Boran temizlik günleri için saklanan gereksiz kumaş mı ya? Ne demek dur kenarda lazım olursun?"
"Adam şu an çok fena temize çıktı Nisan."
"Temize mi çıktı?" Nisan inanamayarak baktı Sedat'a. "Videonun başında o şey Boran'ı öptü, gördünüz değil mi?"
"Ama hatırlamıyorum."
"Ay sus sen!" Nisan aniden bağırınca herkes irkildi. "Hatırlamıyorumdan başka bir kelime söylesen artık keşke! Görmüyor musun işte! Kör müsün Boran!"
Nisan bilgisayarı eline alıp Boran'ın gözüne soktu. "Bak öpüyor seni, bak!"
"Ama Nisan..." Nisan elindeki bilgisayarı Sedat'a fırlattı.
"Bir sus be avukat! Sus da müvekkilin konuşsun!"
Sedat şok olmuş bir şekilde yutkunup kafasını salladı ve Boğaç'ın arkasına girdi. "Öldürecek beni çok konuştum, hadi başkası konuşsun şimdi."
"O kişi Boran olmalı artık bence," Rojda dik dik baktı Boran'a. "Ben hâlâ kızgınım, hiç içim soğumadı."
"Git git, yangına kürekle git." dedi Boğaç ters ters. Sonra Nisan'a döndü.
"Birtanecik ortağım, bak sen hamilesin. Ne öyle bilgisayarı yere atmalar falan? Hiç sana yakışıyor mu?" Boğaç ılımlı ılımlı konuşup Nisan'ı kolundan tutarak sedire oturttu. Sonra Boran'ı da onun yanına ittiğinde Nisan yana kayarak aralarına bir insanlık mesafe koydu.
Sonra hepsi etraflarına oturdu ve Boran'a bakmaya başladılar. Boran da hepsinde göz gezdirip boğazını temizledi. "Her şey için özür dilerim, seni ve çocuğumuzu üzdüğüm için. Ve size de teşekkür ederim, ben bile kendime inanmıyorken siz bana inandınız. Üzüldünüz, özür dilerim sizden de," Boran tekrar derin bir nefes aldı. Tam konuşmaya başlayacakken Boğaç onu eliyle durdurdu.
"Eveet, bize teşekkür etti özür de diledi. Şimdi siz kalkıyorsunuz masadan, bu teşekkür kısmını açacağız siz gelince. Yani özel teşekkürü hak eden biri var aramızda neticede," Boğaç kafasıyla Harun'u işaret etti. "Siz şimdi gidin odanıza, sonra aşağı inin konuşalım."
Boran ve Nisan'ın yanında oturanlar onları kaldırıp yukarı gönderdiler. Nisan biraz mırın kırın etse de çıkmıştı yukarı. Onlar yukarı çıkarken Tuğba, Boğaç'ın koluna girip kulağına "Mükemmel bir lidersin." diye fısıldamıştı.
"Mükemmel bir aile lideri de olabilirim, denemek ister misin?"
Tuğba gözlerini kıstı. "Seninle evlenmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin'de Töre (Tamamlandı)
Ficção Geral~Standart bir töre hikayesi değildir.~ Nisan Yılmaz... Yaşarken ölmek ile ölmek arasındaki o farkı daha yedi yaşında öğrenen yalnız, kimsesiz olduğunu düşünen ve umursamaz işinde başarılı bir kadındı. İdoldü, etrafındakilere bir meşale gibi yol göst...
