64.Bölüm(MAHALLELİ)

4.7K 186 50
                                    

İyi okumalar hayaletlerim💙

Casper sunup kaçar, vakit kıtlığı çekiyor kendisi...

-Sizleri seviyorum-

İki gün daha Rize'de geçirilmişti. Aslında Boran, Nisan tarafından ikna edilmişti birkaç gün daha kalmaya ama Sedat ve Boğaç, Nisanların yengesinin yeğenlerinin Rojda ve Tuğba'ya olan ilgisini fark edince çocukları ellerinden zor almış ve Sedat'ı Mardin'e, Boğaç'ı ise İstanbul'a zorlaya zorlaya götürebilmişlerdi.

"Düşündüm de keşke aralarına girmeseydik," dedi Boran yatağa girerken. Nisan da saçlarını tarayıp ördükten sonra yatağa geçmişti.

"Saçmalama Boran, katil mi olsalardı?"

"Ya katil olmazlardı. Biraz döver geçerlerdi. Hem," Boran kaşlarını çatarak Nisan'ın ördüğü saçlarına taktığı tokayı çıkarttı. "Sana kaç defa daha diyeceğim? Örme şu saçlarını yatarken, kokusu gelmiyor!"

"Ver şu tokamı Boran, ördüm o kadar! Sinir etme beni gece gece!"

Boran, iki elini Nisan'ın saçlarına götürüp örgüsünü bir çırpıda bozdu. "Başlatma örgüne, istemiyorum diyorsam yapmayacaksın."

"Ya saç benim saçım! Yüzüme geliyor, uyuyamıyorum Boran!"

"Peki bundan tam olarak banane?"

"Senin kafana Rize'de saksı mı düştü," Birkaç gündür Boran öküzleşmişti sanki. "Ay ne bu haller Boran!"

"Ha yani benim bir şeyler istememem mi gerek? Bir şey istediğimde neden bu kadar tuhaf karşılıyorsun?"

"Tuhaf karşılamıyorum. Sadece, benimle inatlaştığın zaman zihnimdeki profilini kaybediyorum."

"Zihnindeki profilim ne?"

"Olgun ve anlayışlı bir adam. Ayrıca merhametli de."

"Bu durumda ben seninle inatlaşınca zihnindeki profilimde olgun ve anlayışlı kelimelerine çarpı işareti mi ekleniyor?"

"Birazcık öyle oluyor."

"Zihnindeki profilime nasıl zarar verebilirim?" Boran oldukça ciddi sormuştu, gerçekleştirmek istiyordu şu an.

"Çok kolay aslında ama senin için imkansız," dedi Nisan gülerek. Boran anlamayıp kaşlarını çatınca Nisan devam etti. "Eğer merhamet yazan yere bir gün çarpı gelirse o profilin yıkılır. Bir daha inşâ edemezsin," Elini Boran'ın yanağına koydu. "Ama bu imkansız, benim kocamın kaybedeceği son şey dahi değil merhameti."

"Sen beni neden bu kadar övdün ki? O kadar mükemmel miyim ben?"

"Mükemmel olduğunu kim söylemiş ya," İtirazının geleceği belli oldu böylece. "O profilde kara liste de var Boran Bey. Listenin başını da siniriniz çekmekte."

Boran, Nisan'ın saçlarını okşadı. "Her insanın kusurları vardır," dedi dudaklarını hafifçe öperek. "Önemli olan bu kusurları yok eden parçalar bulabilmek değil mi?"

"Mesela?"

"Mesela... Benim bütün sinirimi alabilen sen gibi..."

Boran'ın telefon sesi yankılandı odada o an. Nisan ve Boran gülümsedi ve aynı anda, "Sedat." dediler.

Boran arkasını dönüp komodinden telefonunu aldı ve gülerek ekranı Nisan'a gösterdi. Nisan ekranda 'Kaynana Sedat' yazısını okuyunca kahkaha atmıştı.

"Efendim kardeşim," diyerek açtı Boran telefonu. Bir yandan da gülüyordu hâlâ. Sedat derin bir nefes verdi.

"Oh be! Yanlış zamanda aramadım bu sefer galiba, telefonu iyi açtın."

Mardin'de Töre (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin