Mardin'de Töre (Tamamlandı)

21.Bölüm(DÜĞÜN)

(BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR.)

İyi okumalar hayaletlerim💙

Casper sunar...

"Nisaaan! Kalksana artık Allah'ın cezası!"

"Kalkamıyorum." dedim mırıldanarak.

"Kalk lan!"

"Uykum var uykum! Siktir git!"

"Evleniyorsun bugün sen. Nereden geliyor bu rahatlık sana?!"

Rojda? Sesimi duymuyor musun Rojda?

"Allah belamı versin artık da kurtulayım gideyim. Bok vardı da ameliyata girdim. Ne güzel verilmişti belam! Niye elimin tersiyle ittim ki..."

Kendi kendime konuşmam yataktan havaya kaldırılıp şiddetli bir şekilde kendi etrafımda döndürülmemle son buldu.

"Ananın... N'oluyor?!"

Benim sözlerimden on saniye kadar sonra beni döndüren kişiyle birlikte yatağa düştüm. Ah kafam, zavallı kafam...

Boran!

Gözlerimi açabildiğimde ve Boran'a döndüğümde fazla döndüğümüz için başı dönmüş olsa gerek ki gözlerini kapatıp açıyordu o da ve aslında çok komik görünüyordu. Gülmeyeyim diye dudaklarımı birbirine bastırdım hemen.

"Amacın ne senin? Dünya dönüyor ve bu bilinen bir şey. Yeni bir teori mi atacaksın ortaya? Beni denek aletin olarak mı kullanıyorsun? N'apıyorsun sen sabah sabah?!"

"Sabah sabah mı?" Boran kaşlarını çattı. "Hanımefendi sen hariç herkes güne şafakta başladı şafakta! Bir zahmet kalkıp kendi düğününe teşrif etmeni bekliyoruz! En sonunda beni bile ayağına getirttin. Kalk artık hadi, oyalanma!"

Seni bile mi? İçten içe sırıttım, bunlar iyi günlerin Boran Kara. Çok gelirsin daha sen ayağıma amaa şimdilik bunu bilmesen de olur.

"Ne acelemiz var? Düğün akşam başlayacak. Saat daha on bile değil!" dedim tekrar tembelce uzanarak. Boran yüzüme uzaylıymışım gibi bakıyordu.

"O gelinliği bir saatte anca giyersin sen. Saçın var, makyajın var... Hem asistanın mıyım senin ben, kalk hadi Nisan!"

"Boran gelinlik bir saatte mi giyilir? Taş çatlasın on dakika falan sürecek, sana yalan söylemişler."

"Nisan gelinliği giymek gerçekten zor... Kalk hadi."

Biraz daha yatakta kalmak istiyordum ben. "Akşam da bir saat uğraşıyorlar mı çıkartmakla?"

Ne?

Ne dedim? Uykudan uyandığımda kafam hemen yerine gelmiyordu. Şu an uyanık olduğum da söylenemezdi.

"Çıkartması kolay oluyor..." Boran gülmüştü.

"Kaç kere evlendin?" diyerek kaşlarımı çattım.

Omuz silkti. "Öyle duydum."

"Erkekler arasında bunları mı konuşuyorsunuz?"

Yüzümü buruşturup Boran'a bakmaya başladım. Oysa tepkisiz bir şekilde yüzüme baktı. "İstersen akşam deneriz. Kolay mı çıkıyor, zor mu çıkıyor? Bir daha söylemem bak. Kalk ve kahvaltını yap. Sonra çıkacağız!"

İlk söylediği şeyi es geçip sonraki söylediğine odaklandım. "Nereye?"

"Düğün hazırlıklarıyla hiçbir şekilde ilgilenmediğin için tabii sen de haklısın. Düğün kır düğünü, üç katlı bir ev var alanda. Orada hazırlanacaksınız. Sen sadece sana söyleneni yapsan yeterli. Anlıyor musun?"