8.Bölüm(KÜSMÜŞÜZ)

25K 561 56
                                    

(BÖLÜM DÜZENLENMİŞTİR.)

Sondaki yazıyı şaaparsınız döfmdlfkd

İyi okumalar💙

Casper sunar...

NİSAN'DAN...

Akşam kızlarla eve döndüğümüzde Apo'nun Boran'la dışarıda olduğunu söylediler. Harun da dışarıya çıkmıştı. İki üç saat sonunda artık ulaşamadığımız için Harun'u merak etmeye başlamıştım.

"Nerede kaldı bu çocuk?" diyen anneme bakıp "Bilmiyorum ki, açmıyor telefonunu da." dedim tedirgince. Habersiz bırakmazdı hiç. Aradığım zaman telefonunun kapalı olması beni daha çok endişelendiriyordu.

O an Boran'la konuştuktan sonra beni hiç aramayan özel numara aradı. Hemen açtım.

Ne bok varsa bunun altından çıkacak.

İç sesimi artı birledim anında. Telefondan birkaç hışırtı sonrası Harun'un sesini duymuştum.

"Alo, Harun?!"

"Abla... Çıkart beni buradan."

Sesindeki acı beynime şimşek gibi çakarken kimin yapmış olabileceğini düşündüm. Olasılı kişileri kafamda anında değerlendirmeye başlamıştım. Tanıdığım kimse bunu yapabilecek kadar cesaretli değildi.

Kimse aklıma gelmiyordu!

Telefondan başka sesler de geldi. Bir kişi ses değiştiren aletle konuşmaya başladı. Onun cümlesini bitirmesine izin vermemiştim.

"Kardeşim nerede?!"

"Kardeşin bir süre misafirim olacak."

"Ne istiyorsun orospu çocuğu?!"

"Rojda'yı," Telefon hoparlörde olduğu için herkes duymuştu. Hepimiz Rojda'ya bakmaya başlamıştık, ben de dahil bunu beklemiyorduk.

"Ben... Mi?" Yüzü birden bembeyaz kesilmişti. "Olmaz, ben... Ben yapamam!"

Biz ikinci bir şoka girerken içeriye annem ve babamın girdiğini gördüm. Apo ve Boran da buradaydı.

Büyük ihtimalle duymuşlardı.

"Hey, bak. Beni al, tamam mı? Kardeşimi bırak. Nereye istersen gelirim, ne kadar para istersen veririm. Gerçekten, istediğin ne olursa. Yeter ki benden iste."

Elektronik ses güldükten sonra, "Yılmazlar aslında sevilmesi gereken kızı göremeyecek kadar kör bir aile. Neyse, Harun bir süre daha misafirim. Ben seni tekrar ararım, Yılmaz!" dedi.

"Dur lan! Ne istiyorsun söylesene şerefsiz?! Bak eğer onun kılına..."

Telefonun kapanma sesini duyunca boşa konuştuğumu fark ettim. Elim de havada asılı kalmıştı ve o an hiç bir işe yaramadığımı hissettim, iğrenç hissettim.

Kafamı kaldırdığımda gördüğüm Rojda'ya doğru ani bir çıkışla giderken Apo beni kollarımdan tutup geri çekti.

"Bırak!" diyerek çektim kendimi. Karşıdaki duvara doğru ilerledim hırsla. Kafamı duvara yaslayarak olduğum yere çöktüm.

Lütfen, lütfen bir şey olmasın...

● ● ● ● ●

Sabaha kadar kimse uyumamıştı. Telefon masada, biz de etrafındaydık. Sabah saat sekiz gibi telefon çaldı. Oturduğum yerden hızlıca kalkıp telefona uçtum. Herkes etrafıma toplanmıştı. Elime aldığım an telefonu hemen açtım.

Mardin'de Töre (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin