Nazlıdan
Yine bir parti ve yine bir kaos. Yine sevdiğin birini kaybetme korkusu. En son herkesin keyfi yerindeydi. Ben ise ateş ile sohbet ediyordum. Ardından silah sesleri ve gözümün önünde kanlar içinde yere düşen ateş.
"Ateeşş!" Ateşin yanına oturdum ve kafasını bacaklarıma koydum. Herkes başımıza toplanmıştı. Kurşunlardan ikisi ateşin vücuduna isabet etmişti. Diğeri ise şu an gördüğüm kadarıyla fethinin kolunu sıyırmıştı.
Su da abisinin yanına çöktü ve ellerini elleri arasına aldı. "Abicim." Şaşkınca bize doğru bakan kalabalığa döndüm. "Neye bakıyosunuz ya! Ambulansı arasanıza." Diye bağırdım. Akılları başlarına gelmiş olacakki biri ambulansı aramaya gitti.
Biraz sonra ambulans geldi ve Ateşi alıp götürdüler. Bizde arabalarla hastaneye gitik. Biz hastaneye gidene kadar çoktan Ateş i ameliyata almışlardı.
Eylemden
Ameliyathane nin önünde ateşi bekliyoduk ki fethiye kaydı gözlerim o da yaralıydı. Yanına gittim. "Fethi gel gidelimde seninde yarana baksınlar bi." Dedim. Hiç bir şey demedi gözleri kıpkırmızıydı. Ona sarıldım.
"Yapma böyle bak böyle yapmanın ateşe bi yararı olmaz. Hadi lütfen." Gözlerini bana çevirdi "Ateşe bisiklet sürmeyi öğrettiğim günü hatırlıyorum. Resim çizmeyi öğrettiğim günü. Çok beceriksizdi." Dedi buruk bir şekilde gülerek.
"Tamam üzme bu kadar kendini ateş iyileşicek merak etme." Dedim ve ekledim. "Şimdi gidiyoruz ve şu yarana baktırıyoruz ateş uyandığında seni böyle görmek istemez demi?" Kafasını salladı "hadi düş önüme" gülümsedi ve beraber yarasına baktırmaya gittik.
Feyzullahdan
"Tamam su sakin ol" su kendini kaybetmiş gibi ağlıyordu. "Nasıl sakin olayım feyzullah benim abim içerde ölüm kalım savaşı veriyo" dedi.
Haklıydı. Ne diyebilirdimki. Ne desem boştu ama yinede suyu sakinleştirmeye çalıştım. "Su tamam bak ateş iyileşicek merak etme." Su bana döndü ve elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. "Söz mü" dedi gözlerime boncuk boncuk bakarak. "Söz" dedim ve ona sarıldım.
Fethiden
Koluma baktırdıktan sonra eylem beni zorla hava almak için dışarıya çıkardı. Bir banka oturduk. "Uf yeter hadi bu kadar girelim içeri" dedim. "Ya sen ne kadar mızmızsın otur oturduğun yerde."
"Eylem." "Hı" "yanımda olduğun için teşekkür ederim" dedim. Gözlerini gözlerime çevirdi. "Herzaman."
Nazlıdan
Kaç saat olmuştu hala içeriden kimse çıkmamıştı. Artık sabrım tükenmeye başlamıştı. Herkes perişan haldeydi.
Birini hastane koridorunda beklediğinde anlıyorsun değerini. Kafanı keşkeler kemiriyo. Keşke onunla daha fazla vakit gecirseydim, keşke ona sesimi o kadar yükseltmeseydim, keşke ona onu sevdiğimi daha çok söyleseydim vs. Vs.
Beni düşuncelerimden ayıran ameliyathaneden çıkan doktor oldu. Herkes doktorun başına toplandı. "Kurşunları çıkardık önümüzdeki saatler çok kritik gerisi kendisine kalmış bisey geçmiş olsun diyip gitti.
Allahım lütfen ona bisey olmasın. Çünkü ben artık değer verdiğim insanları kaybetmekten çok yoruldum.
Selam! Kısa bir bölüm oldu biliyorum. Ama içime sindi gibi
Neyse bölümü nasıl buldunuz?Hoşçakalın💕💕