Sudan
Kızlarla biraz daha dedikodu yaptıktan sonra eve gitmeye karar verdim. Çıkarken feyzullahla karşılaştım. "Şey yarın benim doğum günüm varda sen de gelsene yani tabii gelmek istersen yinede sen bilirsin tabii" napıyosun su! Allah senin cezanı vermesin. Ne oluyo sana?
Feyzullah gülümsedi. Gülmesene be vicdansızın oğlu! "Yani istersen gelirim tabii." Dedi. "Tabii isterim hem neden istemeyeyim ki." "Neyse o zaman görüşürüz hoşçakal." Feyzullahla vedalaşıp eve girdim ve odama çıktım.
Işığı açmamla ödümün kopması bir oldu. Allah cezanı vermesin ateş! Cama yaslanmış dışarıya bakıyordu. "Ne yapıyosun be töbe töbe kalbime indi." Diye çıkıştım. Ateş odaya girdiğimden beri ilk defa yüzüme bakmıştı.
"O müştemilatta yanında o esmer çocukla ne yapıyodun su?" Dedi kızgın bir şekilde. "Ne yapıcam ya konuşuyorum. Hem ayrıca sanane ya böyle bi tavırlar bi tripler felan. Sen kimsin ki?" Dedim.
Sinirlenmistim fazlasıyla sinirlenmiştim. "Bana bağırma su ben senin abinim." Dedi. "Sen benim abim felan değilsin bunu ikimizde biliyoruz!"
Ateşin gözlerine baktım. Hayal kırıklığı, üzüntü, sinir gözlerinde bir çok duyguyu görebiliyordum şu an. "Ateş bak valla ben öyle demek istemedim. Özür dilerim." Ateş hiçbir şey söylemeden çıkıp gitti.
Yatağıma oturdum. Ağlamaya başladım ve o günü hatırladım.
Flashback
Fethi abimle oturmuş ne oynayacağımız hakkında kavga ediyoduk. Ben evcilik oynamak istiyordum. Abim ise basketbol oynamak istiyordu.
O sırada kapı açıldı ve içeri annem ve babam geldi yanında küçük bir erkek çocuğu vardı. Sarı saçları vardı ve gözleri de maviydi. Annem çocuğu yanımıza getirdi ve "bu ateş çocuklar kardeşiniz" dedi.
Ateş çok çekingen duruyodu. Sürekli önüne bakıyodu. Gittim ve elinden tuttum. "Gelsene bizde oyun oynuyorduk." Dedim. Kocaman gülümsedi ve beraber fethinin yanına gittik.
O gün pek bir şey anlamamıştım ama ateşi çok sevmiştim. O günü hatırlayınca ağlamam daha da siddetlendi.
Ateşten
Sudan hiç böyle bir darbe beklemiyordum. Evet ben biyolojik ailemi hiç bir zaman tanımadım. Ben daha 3 aylıkken bırakıp gitmişlerdi şu an ki ailemde beni yetimhaneden almıştı.
O günü asla unutamam. Su elimden tutup bana güç vermişti. O günden beri Suyu da fethiyide çok severim ben ama pek belli edemem sevgimi. Ve aynı zamanda o günden sonra suyu tüm hayatım boyunca korumaya söz vermiştim.
Sahildeki bir banka gittim ve oturdum.
Nazlıdan
Yaklaşık yarım saattir dışarıya çıkmak için eylemin başının etini yiyorum. Eylem en sonunda isyan eder gibi "gelmiyicem kızım öf defol git başımdan. " dedi.
"İyi be iyi ben giderim." Dedim ve dışarıya çıktım. Sahile doğru yürümeye başladım. Biraz deniz havası iyi gelebilirdi. Biraz yürüdükten sonra sahile gelmiştim.
Deniz havasını içime çekerek yürürken ilerdeki bir bankta oturan sarışın bir çocuğa kaydı gözüm yüzünü göremiyordum. Biraz daha yaklaştığımda ateş olduğunu gördüm. Gidip yanına oturdum. "Selamm!"
Yüzünü bana döndüğünde ağladığını farkettim. " bi dakika sen ağlıyosun. Ne oldu? Kim üzdü seni?" Dedim. Hiçbir şey demedi. Sadece sarıldı ve ağlaması daha da şiddetlendi. "Şştt tamam ağlama" dedim. Saçlarını okşamaya başladım. Yumuşacıktı.
"Anlat hadi." Dedim. "Suyla tartıştık biraz" dedi. "Neden?" "Nazlı... Sadece sarılsak olmazmı?" Dedi. Gülümsedim ve sıkısıkı sarıldım.
Selam! Bölümde eyfet yok ama bir daha ki bölümde olucak.
Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın!💕💕