BÖLÜM 8: İkinci Sorun

2.6K 170 38
                                    

Multi'de Akın var. Bir bakın derim.

"Sera güçlü. Antalyadan geldim. Umarım iyi anlaşırız." Sera hemen öne atılmıştı. Sınıftaki erkekler ona bakmaya başlamıştı bile.

"Mehmet Gürsoy. İstanbulluyum. Sadece okul değiştirdim." Kızlar da Mehmet'e hayran bir şekilde bakmaya başladı. Yakışıklı çocuktu ne de olsa.

"Damla Sönmez. Ankaradan geldim" Bıkkın bir şekilde konuşmuştu. Herkes kendini tanıttıktan sonra sıra Derine gelince bütün gözler ona çevrildi.

"Derin Benderli. İzmirden geldim."

"İzmir mi? Anlaşılan İzmirin sadece kızları güzel!"

Arka taraftan bir ses yükselince herkes o tarafa baktı. Konuşan tabiki de Melih Eroğlu'ydu. Derine dolaylı olarak çirkin ithamında bulunmuştu.

"Antalya kızından dayak yemek istemiyorsan sussan iyi edersin mankafa!"

Sera hemen Derini savunmaya geçmişti. Damla bu duruma oldukça şaşırmıştı. Onu ezikleyen tikican gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti sanki.

"Senin narin tokatından mı korkacağım?"

"Ama Ankaralı kızın yumruğundan korkmalısın!"

Damla konuşunca Derin dahil tüm sınıf ona baktı. Sera, Damlanın kendilerinden yana olmasına şaşırmıştı.

"İki kız bir olmuş bir erkeği savunuyor. Kızların arkasına mı gizleniyor 'sahte izmirli' "

Anlaşılan Melih'in susmaya niyeti yoktu.

" Ben varım. Bir şey mi oldu koçum!"

Mehmet konuşunca Derin ona döndü. Şu an tam üç kişi onu savunuyordu. Bu ilk onu duygulandırmıştı.

"Aha! Sözde psikopatta konuştu. Eziğin avukat sayısı 3'e çıktı. Yok mu arttıran? "

Çetin konuşunca Derin hariç tüm sınıf ona baktı. Derin sadece yere bakıyor, yumruğunu sıkıyordu. Mehmet,Sera ve Damla nefretle karşılarındaki bedenlere bakmaya başladı.

"Yeter susun artık! Arkadaşlarınız yeni geldi. Saygı gösterin biraz" Hoca konuşmuştu nihayet. Sahi neredeydi şimdiye kadar?

"Ezikte ne ezik ama! Şu tipe baksanıza Maymunda bile daha insan tipi var."

Melihin son cümlesiyle Derin artık daha fazla dayanamadı. Gözündeki akan yaşla sınıftan koşarak çıktı.

"Derin!"

Sera da onun arkasından çıktı. Damla ve Mehmet sınıfta kaldılar.

"Bana bak bamya surat! Seni gebertirim lan! Kahvelerinin çeşmeye dönmesini istemiyorsan çocuğun peşinden gidip özür dile!"

Tüm sınıf şaşkınlıkla Damlaya bakıyordu. İlk defa bir kız Melihle bu şekilde konuşuyordu. Normalde kızların hepsi peşinden koşardı.

"Bana bak kızım sevgilimle düzgün konuş.!"

Defne araya girmişti hemen. Damla, Defneye küçümseyerek baktı.

"Konuşmazsam ne olur? Saçımı başımı mı yolarsın ha! Gel gel hadi, dene ve sonuçlarını gör!"

Defne bu kızdan tırsmaya başlamıştı. Ne biçim psikopattı ya bu?

"Bana bak kızım! Benim sevgilim senin gibi erkek fatma değil. O narin ve güzel."

Bu sözlerden sonra elini öpmüştü Defnenin. Aman ne kibar!

"Sanırsın Adriana Lima. Tipini görmesem yerdim aslanım. Ama maalesef ki gördüm muşmulayı!"

"Bana bak sen çok oldun artık!"

Melih sinirlenmeye başlıyordu. Karşısındaki kızın konuşma şekli rahatsız etmişti. Kıza doğru iki adım atmıştı ki Çetinin kolunu tutmasıyla durdu.

"Tutma bırak gelsin. Gelsin de görsün!" Damla kollarını sıvamış ileri atılacakken araya giren Mehmet ona engel oldu. Melihse sinirden kızarmaya başlıyordu.

"Dur oğlum ya! Boşver Ankaralıyı. Haddini bilmiyor işte."

Çetin, Melihi sakinleştirmeye çalışıyordu. Ee, ne de olsa ikiside okulun popülerleriydi. İki iyi arkadaş. Mehmet bu duruma daha fazla sessiz kalamadı. Bunlar kendilerini ne sanıyorlardı? Bulunmaz hint kumaşı falan mı?

"Ahaa. Playboy'un avukatı ikiye çıktı. Yok mu arttıran millet?"

Çetinin sözlerini Çetine geri iade etmişti ve bu Çetinin en nefret ettiği şeydi. Mert dahil bütün sınıf olanları izliyordu. Kimse bir tepki veremiyordu. Çok şaşkınlardı. İlk defa böyle bir olay oluyordu. Muhtemelen okulun dedikodu ekibi bu olayı konuşmakla bir dönemi bitirirlerdi.

"Hadi Damla çıkalım bizde."

Damlanın kolunu tutup çekmeye başladı.

"Çocuklar durun nereye?" Dedi hoca. Varlığını unutmuşlardı.

"Kusura bakmayın hocam bugünlük bizden bu kadar." Damlayı da tutup sınıftan çıktı. Bu insanlarla daha fazla muhattap olamazdı.

"Bence sınıfımızı değiştirmeliyiz." Sınıftan çıktıktan sonra konuşmaya başladı.

"Bence de abi. Yoksa elimde kalır lan bunlar!"

"Hadi o zaman! İdareye gidip söyleyelim." Bir an önce sınıflarını değiştirmeliydiler. Yoksa bu okul, bu ekiple çekilmezdi.

Melih'e girişmek serbest. Ben bile yazarken sövdüm kendisine.

Masum: Kirleniş [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin