BÖLÜM 24: Beklenmeyen Yardım

2.2K 156 6
                                    


Medyada MerDer çiftimiz var.

__________

"Senin ne işin var burda?" Derin çekingen bir şekilde konuştu. Ne de olsa karşısında bir numaralı düşmanının kuzeni duruyordu. Evet onu kurtaran mertti.

"Dokunma bana" Mert derine kalkması için yardım ederken derin sinirle tısladı.

"Tamam. Sakin ol. Sadece kalkmana yardım etmek istedim" Mert mahcup bir ifadeyle konuştu.

"Etme. Bana yardım falan etme. Uzak durun benden" Derin ordan gitmek üzere kalktı. Ama sonra aklına ıssız bir yerde olduğu geldi. Tek başına gidemezdi. Ahh! Mertten de yardım isteyemezdi. Aklına serayı aramak geldi. Elini cebine koyup telefonu çıkardı. Islandığı için bozulmuştu telefon.

"Kahretsin!" Sinirle iç geçirdi. O sırada mertin onu izlediğini hissediyordu. Bakışlarını ona yöneltti. Çok değişik bakıyordu karşısındaki genç. Derin anlamamıştı.

"Şeyy.. Burdan gitmeme yardım eder misin?" Kafasını eğip konuştu. Mert karşısındaki gencin bu kadar masum olduğuna inanamıyordu. Ona göre kimse masum değildi.

"Bende bunun için geldim"

"Nasıl yani?" Derin anlamamıştı. Mertin kuzeni onu bu hale getirmişti. Ama mert ona yardım etmek için geldiğini söylüyordu.

"Melihe yardım eden adamlardan biri beni aradı. Sana neler yaptıklarını anlattı. Seni o halde bırakmak içine sinmemiş. Bende hemen geldim" Derin şaşırmıştı. Efsun onun kimseyi umursamadığını söylemişti. Ama karşısındaki genç onu umursuyor gibiydi. Yoksa niye gelsin ki? Ama aklına melihle kuzen oldukları geldi. Sırf kuzeni yanlış bir şey yapmasın diye gelmişti. Evet evet. O yüzden gelmişti. Derin iç karmaşasında daha fazla boğulmamak için düşünmeyi kesti.

"Ee hadi gidelim o zaman burdan" Derin merte bakıp eliyle kapıyı gösterdi.

"Gidelim de. Ben buraya taksiyle geldim. Aceleyle geldiğim için beklemesini söylemedim" Derinin yüzü düştü. Burdan bir an önce gitmek istiyordu. Sonra aklına bir fikir geldi.

"Telefonunu kullanabilir miyim?"

"Tabii" Mert telefonunu çıkarıp derine uzattı. Derin iphone 7'i aldı. Ekranı açmaya çalıştı ama açılmadı.

"Yaa açılmıyor bu. Bi baksana" Telefonu merte geri uzattı. Mert telefonu alıp inceledi.

"Siktirr. Şarjı bitmiş" Mert elini alnına vururken söyledi.

"Nee? Nasıl biter ya?" Derin merte yaklaşıp telefona yöneldi. Elini telefona atmasıyla çekmesi bir oldu. Çünkü Mertin eline dokunduğunda elekrik  oluşmuştu aralarında. Hemde gerçek bir elektrik.

"Vucudunda elektrik mi taşıyorsun ya" Derin elini ovarken konuştu. Mertte elektriği hissetmişti.

"Ben değil. Asıl sen taşınıyorsun" Mert derini gösterdi gözüyle. Derin konunun uzamasını istemedi.

"Telefonun nasıl şarjı biter ya. İnsan bi kontrol eder"

"Kusura bakma ya. Seni kurtarırken bu durumlara düşeceğimi bilsem önceden şarj ederdim" Mert alayla konuştu. Ama tatlı bir alaydı. Melihin ki gibi acı vermiyordu..

"Napıcaz peki?" İkiside birbirlerine bakarken derinin sorusuyla mert gözlerini kaçırdı.

"İçerde şarj olacaktı" Mert eve girince derin de onu takip etti.

"İçerde şarj olduğunu nerden biliyorsun" Mert sadece omuzlarını silkti.

"Burası melihle benim ortak evimiz. Ne zaman şehirden uzak kalmak istesek buraya geliriz"

"Anladım"

Mert etrafa biraz baktı. Ama şarjı hiçbir yerde bulamadı. Derin merakla merti izliyordu.

"Kahretsin şarj yok. Melih almış olmalı" Derin melihin  ismini duyunca kasıldığını hissetti. O çocuk burda olmasa da ona zarar vermeye devam ediyordu. Neden şarjı almıştı ki?

"Ne yapacağız peki?" Derin dudağını sarkıtıp konuştu. Mert derinin dudaklarına bakıp kafasını salladı.

"Hava karardı. Sanırım bu gece burda kalacağız. Yarın birileri gelir ne de olsa"

"Offff"

Mert derine yaklaştı. Derin mertin kendisine yaklaştığını görünce heyecanladığını hissetti. Mert derinin kıyafetlerini eliyle kontrol etti. Islaklardı.

"Üstünü değiştirmen lazım. Bi de hastalanma. Neyse ki kıyafetlerimiz var. Beni takip et de sana uygun bir şeyler bulalım" Derin başını sallayıp merti takip etti.

Her şey başlasın o zaman.

Masum: Kirleniş [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin