BÖLÜM 30: "24 SAAT"

2.5K 151 14
                                    


Medyada aşkım var. Mert'e selamlar.

___________________



"Kim kime hizmet edecek?"

Akının sesiyle ortam sessizleşti. Arka planda çalan gerilim müziği masadaki sadece dört gencin kulağına ilişiyor. Karsılarındaki dört gençse yarım ağız sırıtıyordu. Aslında akının sorusu sekizini de ilgilendiriyordu. Katiller kurbanlarını, kurbanlarsa katillerinin kim olduğunu merak ediyordu. Hepsinin kendine göre sebeplerden ötürü istediği birileri vardı. Kimisi daha az acı çekebilmek için kimisi daha çok acı çektirebilmek icin..

"İsteyen istediği kişiyi alabilir."

Sessizliği melih bozdu. Yine kendi yöntemlerini uygulamak istiyordu. Bunda başarılı olduğu söylenebilirdi.

" Pekala ben hakem olucam." diyip ayaklandı defne. Derin yerdeki kafasını havaya kaldırdı. Haftasonu olanları kimseye anlatmamıştı.  Ama hala atlatabilmiş de değildi. Sadece cesareti yoktu yüzleşmeye. Içinde saf öfke vardı.

"Ne oldu? Neden sinirlisin?"

Yanına baktığında seranın elini işaret ettiğini gördü. Ellerine baktığında yumruk yaptığını yeni farketti. Ellerini düzeltip cevap vermek için boğazını temizledi.

"Bu hizmet oyununa canım sıkıldı."

Basit olan buydu. Yalan söylemek. Sera anladığını belirtir şekilde kafasını salladı. Ve defneyi dinlemeye başladılar.

"Şimdi karşı takımdan(Derinlerin takımı) ismini söyleyeceğim kişiyi isteyen elini kaldıracak."

"Tamam."

"Hadi bekliyoruz."

Sesleri yükselince de devam etti.

"Başlıyorum. İlk olarak sera'yı alıp da başına bela almak isteyen." dedi gözlerini devirip. Sera pis pis bakmaya başlamıştı bile. Tabi cevap vermeden de edememişti.

"Merak etme benim belam tatlı bela şekerim. Seninkinin aksine."

"Ben istiyorum." dedi akın sera sözünü bitirir bitirmez. Sera ise anında kızarmaya başladı. Akınla en son konuştuklarında  aşk itirafı almıştı. Ama sesini çıkarmadı sadece çabucak bitmesini istedi.

"Pekala sana kolay gelsin akın. Mehmeti almak isteyen?"

"Ben." dedi çetin. Avını kimseye bırakmaya niyeti yoktu. Ya ona hizmet edecekti ya da ona. Başka türlü olamazdı. Mehmet Çetinin kendisine bakıp sırıttığını gördüğünde sinirle kafasını çevirdi. Geçen Haftasonu yapılacak aile yemeği iptal olduğu için kendini çok şanslı hissetmişti. Ama şimdi...

"Derin'i isteyen?"

Defne bıkkın bir şekilde söyledi. Nedense o çocuğu sevmemişti ve sevemiyordu da.

"Ben"

"Ben"

Herkesin bakışları iki kişiyi buldu. Melih ve Mert. Ikisi de aynı anda demişlerdi ve şu an melih mert'e çok pis bakıyordu. Onun oyuncağını istemişti. Bu, Melih'in küçüklükten beri en nefret ettiği şeydi.

"Ooo... Dörtgözü isteyen isteyene." dedi akın sırıtarak. Seranın bakışları anında onu buldu. Çünkü onun da içinden bunlar geçiyordu. 'Dörtgöz' kısmı hariç.

"Onu ben istiyorum." diye yineledi Melih. Kuzeninin ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı.

"Hayır! Ben."

"Bana hizmet edecek dedim sana!"

"Bende bana hizmet edeceğini söyledim!"

"Ahh! Yeter ama ya. Çocuk gibi atışmayı kesin!" dedi sera. Karşısındaki ikili çocuk gibiydi.

"Aynen abi. İkinizde derin diye tutturdunuz." diye destek verdi damla.   Melihin bakışları aniden ona döndü. Sırıtmaya başladı.

"Ne o tomboyumuzu kimse istemedi diye kızdı mı yoksa?"

Damla tam ayağa kalkacakken yanındaki mehmet tuttu hemen onu. Ardından kulağına sakin olmasını fısıldadı.

"Mert abicim ben istiyorum o dörtgözü. Sen git şu erkek fatmayla falan oyna."

"Hayır. Derin benim!"

Derin şaşkın bakışlarla ikisine bakıyordu. Ikiside onu istiyordu. Aynı filmlerdeki gibi diye düşündü. Tek bir farkla ortada aşk falan yoktu.

"O zaman kura yapalım kim çıkarsa derin ona hizmet eder." dedi Defne. Açıkçası sevgilisinin derin de derin diye tutturması onu rahatsız etmişti.

Defne sonunda orta yolu bulduğunda herkes rahatlamıştı. Yoksa bu tartışma daha da uzardı. Derinler için bir sakıncası yoktu. Ama melih ve tayfası sabırsızdı.

Defne iki küçük parca kağıt hazırladı. Birine Derinin adını birine de kendi ismini yazdı. Hem melihin kendi ismini seçmesi için hemde diğer kağıt boş kalmasın diye yapmıştı. Iki kağıt parçasını katlayıp elinde salladı. Sonrada hızlı bir şekilde masanın üzerine attı.

"Şimdi kağıtlardan birini alın. Kimin  kağıdında  Derin yazıyorsa onundur."

Mert melihten önce davranıp kağıtlardan birini aldı.

"Onu ben alacaktım!" diye yakınmaya başladı Melih.

"Ben aldım ama."

"Ooooo.. Bunlar bir de bunun üzerine tartışırlar." diye araya girdi akın. Sabırsızdı. Hemde çok....

"Uzatma Sevgilim. Önce mert aldı." diye olaya el koydu defne. Melih daha fazla uzatmayıp öteki kağıdı aldı. İkiside aynı anda açtılar kağıdı. Ikisi de sessizdi. Ikisinin de yüzlerinden kâğıtta ne olduğu anlaşılmıyordu.

"Eee kime çıktı?" dedi Defne. Iki gencinde söylemeye niyeti yok gibiydi.

"Bana çıktı!" dedi Mert sevinçle. Derin ona hizmet edecekti. Derinin de yüzünde bir sırıtma belirdi. Melihtense Merti tercih ederdi zaten.

Melih derinin yüzündeki sırıtmayı görünce yerinden sinirle kalktı. Kalkmasıyla oturduğu sandalye devrildi. Derine yaklaşıp fısıldadı.

"Bu iş burada bitmedi!" Ardından hızla kantini terketti. Giderken damlaya 'Beni takip et' demeyi unutmamıştı. Defne de hemen arkalarından gitti. Akın da seranın elinden tutup çekiştirince geriye sadece dört kişi kaldı. Çetin oturduğu yerden kalkıp mehmet'e döndü.

"Sen mi gelirsin? Yoksa ben mi zorla götüreyim seni?" Seçenek sunmuştu. Ama hepsi de onunla ilgiliydi. Çetinden de başka bir şey beklenemezdi zaten.

"Sen mi susarsın? Yoksa ben mi susturiyim?"

"Çok konuşma da düş peşime" diyip yürüdü. Mehmet Derine dönüp "Bana şans dile. Yoksa bunu öldüreceğim." dedi. Derin hafif gülümsedi. Mehmet derin'in saçlarını karıştırıp sırıttı.

"Ne tatlı şeysin sen ya!" diyip yanaklarını sıktı. Mert ona ölümcül bakışlarını atmaya başlamıştı bile. Mehmet kolundaki baskıyla yanına döndü.

"Ayırmış gibi oluyorum ama.." diyip sürüklemeye başladı.

"Çekiştirme be!" diye çemkirdi. Gitmeden önce mert'e 'ona bir şey yaparsan öldürürüm seni' demeyi unutmamıştı.

Şimdi masada sadece Mert ve Derin kaldı. Derin masaya, Mert derine bakıyordu. Derin başını kaldırıp Mert'e baktı.

"Ee ne isteyeceksin benden?" diyip önündeki meyve suyundan bir yudum aldı.

"Sevgilim olmanı."

Ve Derin içtiği meyve suyunu Mert'in üzerine püskürttü.



Bundan sonraki bölümlerde olaylar hızlı bir şekilde ilerleyecektir. Bilginize

Masum: Kirleniş [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin