Kalbinizin ilk titrediği anı hatırlar mısınız?Ya da o çocuksu heyecanı iliklerinize kadar hissettiğiniz o anı...
Ya da kısaca ilk aşkınızı mı demeliyim?
Çoğunuzun cevabının evet olacağını biliyorum.
Peki o zaman gelin ve arkadaşının abisine aşık küç...
Ama bilmediği bir şey vardı ki bu çok daha fazla acı vericiydi.Alper'in kalbinin her seferinde "Oya" diyerek attığını bilmiyordu.
Kimse bilmiyordu...
Alper'in kalbinden geçenleri kimse bilmiyordu.
Alya gözlerini Alper'e dikti.
-Neden gidip ona aşık olduğunu söylemiyorsun Alper?Tam altı senedir ona aşıkken nasıl katlanabiliyorsun onun başkasını sevmesine?
Alper'in omuzları çöktü.Sanki taşımakta zorlanıyordu yüklerini.Bu kadar acı ,bir bünyeye ağır değil miydi?
Dayanamıyordu...
Eli yumruk oldu bir anda.
Dayanmalıydı.O dayanmalıydı ki her şey güzel olsundu.
"Dayanırım" dedi içinden. Ama canı yanıyordu.Hem de dayanabileceğinden fazla.
Dudaklarından bir itiraf süzüldü Alper'in.
-Bazen...Bazen onu Yiğit'le gördüğümde nefes alamayacak gibi oluyorum.Ama...Ama her şey böyle olmak zorunda.
Alya kızaran gözlerle Alper'e baktı.
-Ona çok aşıksın değil mi?
Alper'in gözlerinden bir damla yaş süzüldü.
Başını olumlu anlamda sallarken diğer yandan gözünden akan o bir damla yaşı silmişti. Ancak o bir damla yaş bir çok şeyi anlatıyordu.O bir damla yaş bir kalbin içine sığamayan aşkını uzun uzun anlatıyordu.
