Sadece üç harfe tüm mutluluğumuzu sığdırmak ne kadar doğruydu bilinmez.Ancak doğru olan birşey varsa o da umuttu.
Ela gözleri yavaşça soru işaretleri dolmaya başlamıştı.Soru işareti?
Ben sadece bir damla sevgi aramışken ondan tek alabildiğim soru işaretleri olmuştu.
'Hey!Bana neden öyle bakıyorsun çirkin şey?'
Gözlerim gözlerinden ayrılmayı inkar ederken baktığı iki ela göze hapsolmuş gibiydi.
Biri beni o derin bakışlara gömmeli ve üzerime ölü bir toprak atmalıydı ki kimse beni rahatsız etmesindi.
Ancak kaderin bir oyunuydu herşey.Tıpkı bu aşkın bana bir oyun olduğu gibi.
Konferans salonunun kapısı gürültüyle kapanınca gözlerimiz birbirinden hızla ayrıldı.
Dedim ya.Herşey hayatın bir oyunuydu.Ve hayat oyunu bozuyordu istediğinde.
Başımın üzerindeki eli yavaşça yere indi.Bir süre ikimizde sessizce dikildik.
Sanki yanlış birşey varmış gibi ikimizde birbirimize bakmamaya çalışıyorduk.
-Şey...Sanırım bugünlük bu kadar yeter.Teşekkür ederim yardımın için.
Konferans salonundan bahsettiğini anlamam uzun sürmedi.
Onu başımla onaylayıp arkama bakmadan ilerlemeye başladım.Gözlerim aptalca bir şekilde dolmaya başlamıştı bile.Bu çok saçma bir durumdu.
Kırılmak aptallıktı.
Kırmak aptallıktı.
Bu dünyadaki herşey aptallıktı!
Tam konferans salonunun kapısına gelmiştim ki birinin adımı seslendiğini duydum.
-Oya!
Kadifeden yumuşak sesi içimdeki tüm öfkeyi alıp gitmişti.
Yavaşça arkama döndüm.Gözlerimin nemliliğini saklamak için birkaç tutam saçımın eğdiğim başımdan yüzüme gelmesini sağladım.
Bakışlarımı yerden alamazken iki beyaz ayakkabı gözlerimin önünde belirdi.
-Sana eve kadar eşlik edeyim.Zaten izinliyiz bugün.
-As-
İtiraz etmek için ağzımı açmıştım ki bunu yapmanın saçmalığını farkettim.
Benim yalnız kalmaya değil onunla olmaya ihtiyacım vardı.Benim ilacım Aras'tı.
Ve onunla aynı taşlara basmak bile özeldi.Şimdi ona ne diye kırılacaktım ki?
Beni sevmedi diye kızamazdım ona.Çünkü aşık olan taraf ömrünün sonuna kadar diğerinin yükünü taşımak zorundaydı.
Ben Aras'ın farkında olmadan omzuma yüklediği şeyleri ,taşımaya çoktan başlamıştım bile.
-Çantamı alıp geleyim.Zaten dersler bitmiştir bile.
Merakla bakışlarımı yerden çektim.Vereceği her tepkiyi izlemek istiyordum.
Önce çatılan kaşları yumuşadı sonra da dudağının bir köşesi kıvrıldı.
-Tamam ben kapıda olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlk Aşk
Genç Kız EdebiyatıKalbinizin ilk titrediği anı hatırlar mısınız?Ya da o çocuksu heyecanı iliklerinize kadar hissettiğiniz o anı... Ya da kısaca ilk aşkınızı mı demeliyim? Çoğunuzun cevabının evet olacağını biliyorum. Peki o zaman gelin ve arkadaşının abisine aşık küç...