🗨14

285 24 9
                                    

Sahne ışıkları kederli ama donuk bakışlı adamın yüzünü aydınlatırken o boş sahnede yürümüş ve mikrofonuna yaklaşmıştı. Önündeki insanların bakışlarını üstünde hissederken acılarıyla süslü karanlığa kavuşmak için gözlerini  kapatmış ve ilk şarkısının ilk dizesini dudaklarının arasından serbest bırakmıştı. Kalbinden akıp giden derin sözler siyah adamın hayranlarına ulaşırken, piyano ve keman sesi sahnenin arka tarafından yükselmişti.

Tek korkusu göz yaşlarının onu hüsrana uğratmak için yanaklarından sürüklenebilecek oluşuydu. Dudaklarından dökülen ilk şarkısının bütün dizleri siyah adamın etrafını sarmıştı adeta...
Hayranları büyük bir ilgiyle ve acılarına karşı duran bir umut gibi karanlıktaki sanatçılarının onlara yol olmasına izin veriyorlardı.
Onun sözlerinden kuvvet bulmuşlardı.
Sanatçı onlara acıyla yaşadıkları geçmişlerini anımsatmış ve hüzünle kalplerini kavurmaya başlamıştı.

İlk şarkısı çocukluğundaki çaresizliği anlatırken ikinci şarkısını yalnızlığa duyduğu öfkeyi seslendirmişti. Gözlerini açtığı bir anda gri insanların arasında Shizuo'nun siluetini görmüştü ihanet eden gözleri.
Daha yüksek tonla seslendirirken şarkısını, bütün kalbini sahneye bırakmış ve uyumla kendisine eşlik eden müzikle birlikte kendisini dünyadan yok olurken hayal etmişti. Onun sevdiği bütün güzel şeylerin birden yok oluşunu anlatırken gelen sessizlikle bir süre dinlenmiş ve üçüncü şarkısına geçmişti.
Gece bitsin istemeyen sanatçı kendi başına çıktığı yolunda tedirgin adımlarla yürüyordu.

Shizuo, hayran olduğu adamı yıllarca sahnede görmeyi hayal etmişti. Şimdi karşısında durmuş birçok duygusunu bağırıp çağıran ama en çokta yalnızlığını kusan bu adam yıllarca düşmanı olarak kendisini şartlardırdığı Izaya Orihara'ydı. Sarışın adamın anlamsız bakan gözlerinde büyük bir hayret ve biraz da hayal kırıklığı hakimdi.
Her zaman sahte, basit, egoist, ruh hastası olarak bulduğu adamı şimdi karşısında en değer verdiği kişinin yerinde bulmak Shizuo'yu sessizliğe sürüklemişti.
Onu hiç tanımamış olduğunu anlarken, şarkılarındaki her şeyin şimdi daha anlamlı gelişine şaşırmıştı.
"İlk defa sana kendimi bu kadar yakın hissetmiştim. Bunca zamam nefret ettiğin kişiyle bilmeden aşık olman nasıl bir karşılaşmaydı nasıl bir tesadüftü bilmiyorum ama bu konserin sonu geldiği zaman her şey değişecek... Bizim hayatımız değişecek."

Izaya şarkılarının bir çoğunu söylemiş olduğunu farkettiğinde gerilmişti. Konserini bitirmesine son iki şarkısı kalmıştı. Aynı ses tonu ve donuk ifadesiyle yıllarca üstünü örttüğü duygularını bir kere daha gün yüzüne çıkarmış ve içinden atmak için söylemişti.
İlk defa müzikle tanıştığında içine bu kadar çekileceğini tahmin etmemişti. Rüyalarından uyanıp ya da içip sözler karalayacağını bilmemişti. Içini dökeceğini ve onu bir sanatçı yapacağını bilememişti.

Son şarkısına geçtiğinde yutkunmuştu. Gözlerinin önünden çekilip giden hayatını hissetmiş ve birden gerilmişti.
Bedeni titrerken, kısık bir nefes almış ve dudaklarını aralamıştı.
Gözleri Shizuo'yu bulduğunda sözleri bir ilham gibi birden gelmiş ve umutla siyah adamı karanlıkta aydınlatmıştı.

"Buraya geleceğini biliyordum çünkü sen hep cesur olandın, maskeye ihtiyacı olmayandın.

O mesajı okuduğumda bu planı yapmakta karar vermiştim. Her zaman çoktan olması gereken bir şeyi geçiştiriyordum.

Seninle harika anılar geçirdim onları götüremeyecek olduğum için üzülüyorum sadece. Benim yerime sende hatırla benim imkansızım olan canavar, sarışın adam, Shizuo, Shizu-chan, sevgilim, ilk aşkım, ışığım.

Lütfen mektubumu okuduğunda bana kızma.

Sadece beni anla ve neden gittiğimi bil.

Elveda, kalbimde kendinden haberi olmadan yaşayan sarışın adam."

Izaya şarkısının son notlarını çalan piyanonun sesini duyduğunda gözünden akan bir damla yaşı tutamamıştı. Şarkının sözlerini bitirdiğinde dudağından dökülen "Elveda" sözcüğünü sarışın adama bakarak söylemişti.
Cebindeki silahı çıkarıp beynine dayamış ve tetiği çekmişti.

Bütün hayranlar  çığlık atarken Shizuo, Izaya'ya doğru koşmaya başlamıştı. Ayakları ne kadar hızlı gitse de olanı değiştirmeye yetecek zamanı hiç olmayan sarışın adam, silah sesinin kulakları doldurmadıysa çığlık atmıştı. Müzisyenler ve hayranlar bir anda sahneye toplanırken Shizuo onları kenara itmiş ve Izaya'nın başucuna gelmişti.

Ne güvelik ne de bir başkası umurundaydı. Birden başlayan yağmura ve gök gürültüsüne aldırmadan kucağına aldığı Izaya'yı hastaneye götürmek için hemen çağırdığı taksiye bindirmişti.

Izaya'nın kanı Shizuo'nun üstündeki kıyafetle buluşurken Sarışın adam ağladığının farkında değildi. Daha önce hiç duymadığı bir acıyı hissediyordu.
Tatmadığı bir üzüntüyü yaşıyordu.

Hastaneye geldiğinde hemen inmiş ve Izaya'yı dikkatle kucağına alıp acile girmişti. Izaya'nın ameliyata girmesini sessizce seyrederken yanına gelen Izaya'nın menajerine bakmıştı.

"Izaya sana bunu vermemi istedi."

Shizuo, adamın elindeki beyaz zarfı almış ve onu umursamadan içini açmıştı. Zarfın içinden çıkan mektupla göz göze geldiğinde yaşaran gözlerini silmiş ve bu çaresiz bekleyişte karanlık sanatçı'nın, ışığın şövalyesi için yazdığı satırlardan oluşan şatosunu okumaya başlamıştı.

Sanatçı  (Texting&Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin