Vücudunu saran sıcaklığı yok eden soğuk esintiyle uykusundan uyanan siyah adam, gözlerini ovuşturup sarışının omzunun olduğu yerde kıpırdandı. İlk defa güzel bir rüya görmüş, bölünmesinden mutsuzluk duymuştu.
Uykusunun en güzel kısmında uyandırılmış küçük çocuklar gibi hissetmekten kendini alamamıştı.
Hiç olmadığı kadar rahat bir uyku çekmişti. İlk defa uyku ilaçlarına gerek kalmadan Gözlerini kapattığı anda uykuya dalmıştı. Bunun sebebinin sarışın adamın büyüsü olduğunun apaçık farkındaydı.Anlamla bakan gözlerini, kollarını kendisine dolamış uyuyan sarışın adama dikmişti. O adamın onda bıraktığı etkiyi düşünürken elleri istemsizce onun sarı saçlarına gitmişti. Yavaşça ve özlenle saçlarını okşarken sarışın adamın yüzünde oluşan yeni ifadeleri inceliyordu. Gözlerinden yaşlar akmaya başlayan adam, artık kendisiyle yüzleşmeye hazırdı.
"Küçük bir tebessüm verdin bana, dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı saçlarında gezinen elimle... O anın içinde kalmayı her şeyden çok istedim. Sana duyduğum bu karşılıksız aşkın birazını olsa bana vermeni bekledim. Yazdığım parçalardaki her kelime seni anlatırken sen beni duymadın. Sesim sana ulaşamadı. Beni Izaya Orihara olarak sevmeni yani gerçek beni görerek gülümsemeni dilemiştim. Sen olduğunu bilmeden konuştuğum zamanlar da aklıma hep Shizuo'yu getiriyorsun demek istemiştim, kısacası seni istemeden olsa tanıyıp kendimi sana kaptırmıştım. Şimdi ne kadar büyük bir hata yaptığımı fark ediyorum. Senin aşık olduğun kişi ben değilken nasıl yanında kalabilirim ? Bir süreliğine senden uzak durmam gerek sevdiğim adam... Yalnızlık içimi yiyip bitirse benden geriye bir şey kalmasa da daha bu oyuna devam edemem.
Sana kaybedemem.Sarışın adamın gülümsemesini bir kez bile göremeyip bundan mahrum bırakılan Izaya Orihara, yalnızlığından ve karanlığından kendini kurtaramıyordu.
Bunu düşünmekle birlikte beynini ve kalbine dolanan sevgisizlik hissi içini yerken, kimliğini saklamak zorunda oluşunun acısıyla kendini yiyip bitiyordu. Yine arkasına saklandığı maskesinin yüzünde oluşuna nefret ederken yavaşça ayağa kalkmıştı. Sarışın adamın uyanmasını istemiyordu.
Onu gizlice terk edecek olmak-yanından gitmek- ihanet gibi geliyordu.Arabasına binerken gökyüzüne dolan gözlerle bakmaktan kendini alamamıştı.
Acılarla dolu varlığı yanına gelirken sarışın adamın samimiyetti ve sıcaklığı yanından gidivermişti. Arabasını aniden çalıştırıp sürmeye başlamıştı. Gözlerinden akan yaşlara engel olamazken buğulanan gözlerini kırptıkça kalbinin kesildiğini hissediyordu. Bunun sebebinin umutsuz bir acı olacağını sanırdı, Yalnızlığın getirdiği bir lanet olmalıydı ama Siyah adamın adeta kalbini kesen keskin bıçak kendisine duyduğu kıskançlık ve daha önce tatmadığı narin sevgiydi. Gitmek istemezken gitmesi gerektiğini bilmesiydi.
Vicdanı bile sevdiği adamın tarafına geçmiş ona "Daha fazla bu masum adamı kandırma, iyice aşık ettin kendine."Bir yanı kalbindeki sevgiye sıkıca sarılmasını söylüyordu. "Şimdi onun yanına gidip uyumaya devam ediyorsun" diyen tarafını dinlemek için can atarken, aşık tarafını susturarak arabanın gazına olabildiğince hızlı basmıştı.
Evine döndüğünde menejeri ile habere geçmek için ona e-mail atmıştı. "Turneye çıkmayı kabul ediyorum." diye cevabını ilettiği mailine en kısa zamanda dönüş bekler hâle gelmişti. İşine dönmek ve yaşadıklarını unutmak istiyordu. Shizuo'yu eskisi gibi görmek istiyordu, kötü bir canavar olarak kalmasını diliyordu. Karşılıksız bir aşk olarak bitmesi gerekiyordu.
Bunu başaramayacağını anladığından zaten gitmeyi tercih etmişti.
Sabaha doğru Ikebukuro'dan ayrılan yalnız sanatçı şehrin diğer ucundaki sarışın adamı düşünmemek için numarasını engellemişti.
《》
Shizuo sabahın olduğunu belli eden güneş ışıklarıyla gözlerini kırpıştırmıştı. Yanına baktığında aşık olduğu adamın yerinde boş bir battaniye görmeyi beklemiyordu. Gözleri merakla dolarken telefonunu aramaya başlamıştı bile.
Shizuo-Beni deli mi edeceksin 😫 Meraktan öldürmek mi istiyorsun ben sensiz ne yapabilirim, Nereye kayboldun ?
(Mesajınız iletilmedi)
Shizuo-Neden mesajım gitmedi ki ?
(Mesajınız iletilmedi)
Shizuo- Arıyorum neden açmıyorsun?
(Mesajınız iletilmedi)
Shizuo-Sinirlenmeye başladım biri bir şey mi yaptı?
(Mesajınız iletilmedi)
Shizuo-Lütfen cevap ver🙁
(Mesajınız iletilmedi)
Sarışın adam sevgilisiyle kaldığı yere bakarken sinirlenmeden edememişti. Ona ne olmuş olabilirdi, bir anda neden gitmiş olabilirdi? Bu düşüncelerle kafasını kaşıyan adam derin bir nefes verip, işe gitmek için sokağa çıkmış ve sinirle yürümeye başlamıştı.
Gününü işte Tom'un yanında geçiren adam, aklını harika gözlerini saklayan maskeli yüzü düşünmekten uzaklaştıramıyordu. Onunla tek kelime konuşmadan zamanı nasıl geçirebilirdi...Barda üç kişi oturmuştu. Tom ve Varona derin bir sohbete dalmışken canı sıkılan sarışın adam yeni haberlere bakmaya başlamıştı.
Sarışın telefonundan okuduğu haberle sinirlenip telefonunu kırmıştı. Yanında oturan Varona sarışın adamın neden kızdığını anlamaya çalışıyordu.
"Turneye çıkan bir sanatçı nasıl bu kadar değerli olabilirdi onun için ?" Bunu masada oturanlar da dahil kimse anlayamazdı ne olduğuna dair tek bir fikirleri yoktu çünkü.
Sarışın adam için özel olan dünyadaki en güzel adamın varlığını asla bilemeyeceklerdi. Ona sarılmak nasıl hissettirir bilemeyeceklerdi. Bu aşkın ne kadar büyüleyici ve gerçek olduğunu anlayamayacaklardı.
Shizuo terk edildiğine mi üzülmesi gerektiğini yoksa onun iyi oluşuna mı sevinmesi mi gerektiğini çözememişti.
Shizuo-Gittiğine artık emin oldum ama ben senden bu kadar kolay vazgeçecek birisi değilim. Nedenini öğrenmeden bunu yapmam. Çok yakında görüşürüz sevgilim.
(Mesajınız iletilmedi)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanatçı (Texting&Shizaya)
FanfictionHomofobikler uzak dursun. Shizaya çiftini içerir. Yarı Texting yarı hikaye.