GEÇMİŞİN İZLERİ

ÜZÜLÜRSÜN

Ben ölümden korkmayan biriydim. Hatta ölüm benim için bir kurtuluştu bu pis dünyadan. Her yerde masumların ahı olan bir yerde kim yaşamak ister ki. Bende istemezdim. Ama sanki Allah benim daha çekeceğim acıların bitmediğini ya da bu acılardan sonra güzel bir şeylerin olduğunu bilmemi ister gibi ölmek için yaptığım şeyler istediğim gibi sonuçlandırmamıştı. Ama şuan anlıyorum ki ölmekten ne kadar korkmuyorum desemde çok korkuyormuşum. O kadar kolay değilmiş ölmek.

Kalbim korkudan yerinden çıkacak gibi atıyordu. Nefes alış verişim hızlanmıştı. Korkuyordum hem de çok." Korkma benim. " diyen sesle çırpınmayı bıraktım. Ali'de elini ağzımdan çekti. Onu sinirle itip yüzüne tokat attım." Napıyorsun be sen gerizekalı. " diye bağırdım. Sanki az önce benden tokat yememiş gibi " Asıl sen naptığını sanıyorsun? " diye bana bağırdı.

Şuan evimin karanlık koridorunda birbirimize bağırıp duruyorduk. " Evime giriyorsun. Benim ağzımı kapatıp beni korkutuyorsu bide karşıma geçip napıyorsun mu diyorsun. " dedim sinirle. Sinirle derin bir nefes alıp verdi. Bir kaç santim ilerimde olduğu için nefesi yüzüme deydi." Ben mi napıyorum? " dedi sinirle. Korkuyla kafamı salladım. Ama o benden cevap beklemek için sormamıştı." Sen o çocuğu nasıl öpersin? " dedi sinirle.

Karanlığın içinde gözleri öfkeyle parlıyordu. Söylediği şey karşısında ilk önce kaşlarımı çattım." Ne saçmalıyorsun sen be. " dedim bende onun gibi sinirle." O Emir denen herifi nasıl öpersin diyorum. " dedi. O zaman anladım ki bu benim kafede Emir'i yanağından öpmeme sinirlenmiş ve soluğu evimde almış gerizekalı." Gecenin bilmem kaçında benim evime benden habersiz giriyorsun. Bide gelmiş bana hesap soruyorsun. Sen bana hangi sıfatla hesap soruyorsun. Ben istediğimle konuşur, istediğimi öperim sana ne. " diye bağırdım." Öpemezsin. " dedi bana yaklaşarak." Öperim. " dedim sinirle ve onu ittim. Ama bana mısın demedi. Hayır yani ben mi güçsüzüm yoksa bu davar mı çok güçlü anlamış değilim. Ama yani benim güçsüz olmadığım kesin.

" Öpemezsin. " dedi biraz daha yaklaşarak. Baktım ben gittikçe daha fazla üstüme geliyor . Tam aramızda bir kaç santim kala durdu. Eğer konuşursam dudaklarımız birbirine değicekti.

Son bir cesaretle diz kapağımı erkeklik bölgesine geçirdim. Acıyla geri çekildi. Eliyle vurduğum yeri tutarken " Kızım nabıyorsun ya. " dedi." Ben sana bana yaklaşma demedim mi? " dedim sinirle." Yoo " dedi oda. Doğru ya ben ona böyle bir şey söylememiştim." Tamam o zaman şimdi söylüyorum. " diye durumu kurtarmaya çalıştım.

Eğildiği yerden doğruldu. Sanki az önce acıdan kıvranan o değilmiş gibi rahat bir şekilde ellerini cebine soktu." Az önce ne demiştin bir kere daha söylesene. " dedi gülerek." Bana yaklaşma demiştim. " dedim bende gülerek. Ali tekrar üstüme doğru gelmeye başlayınca bende geri geri gittim. Sırtım bir yere çarpana kadar geri geri gittim. İçerisi karanlık olduğu için neye çarptığımıda göremedim. Elimle çarptığım şeye dokununca sahpaha olduğunu fark ettim. Üstünde duran vazoya elim değince hemen onu elime aldım." Gelme valla atarım. " dedim elimdeki vazoyu sallayarak." Atamazsın " diye meydan okudu. Ama Ali Bey onu demiyecektin. Atacağım yoksa bile ben bu sözden sonra bu vazoyu kafanda kırmaz mıyım? Vazoyu Ali'ye doğru fırlattım." Napıyorsun be az daha kafama geliyordu. " dedi." Hani atamazdım." dedim." Kızım kafamı kırıyordun. Ölebilirdim. " dedi." Ölürsen öl be. " dedim." Sonra üzülürsün ama. " dedi." Kim? Ben mi üzüleceğim. " dedim alayla. Onun neresine üzüleceğum ben be. Hiç bir şey söylemedi.

Birden bir gürültü duydum. Korkuyla etrafıma bakındım ama karanlıkta hiçbir şey göremedim." Ali " diye bağırdım. Ama cevap alamadım. Elimle ışıkları açmak için düğmeyi aramaya başladım. Sonunda bulunca hemen ışıkları açtım. Ama ışıklar yanmadı. Bir kaç kere daha denedim. Ama nafile. Anlamıyorum yani ışıklar kesilcek bu zamanı mı buldu?" Ali " diye bir kez daha bağırdım." Başlayacağım ama şakana be nerdesin? " diye bağırdım. Ama yine cevap yok.