SENSİZLİK NE ZORMUŞ

18 4 0
                                    

Gitmem der herkes. Seni bırakıp gitmem. Boş yere, tutamayacağını bile bile gitmeyeceğine söz verir. Ama gider. Herkes geldiği gibi gider.

Ama Ece öylece gidemez. Sessiz sedasız, veda etmeden gidemez. Onun benim hayatıma sesiz girmemişti ki... Ama sessiz gidiyordu.

Tam Ece'nin bağlı olduğu kabloları sökeceklerdi ki " Hayır. Gitmez. " diyerek yoğun bakım odasına girdim. Gidemez ki. Ece kimseyi yüz üstü bırakıp gidemez.

" Niye duruyorsunuz. Devam edin. Şimdi duramazsınız. " diyerek doktora baktım." Beyfendi.... " diyecek oldu ama sözünü kestim." Lütfen devam edin. Bu kadar erken gidemez. " Çaresizdim... Çok çaresiz. Ece'nin gittiğini görmeme rağmen elimden bir şey gelmiyordu. Doktor benim halime acımış olacak ki " Elektroşok cihazını hazırlayın. " dedi. Hemşire de hemen  elektroşok cihazını ayarlayarak doktora verdi.

Doktor eline verilen elektroşok cihazını Ece'nin göğüslerine koyup çekti. Onun çekişle Ece'nin vücudu biraz havaya kalktı.

Bir kaç denemenin ardından Ece'nin bağlı olduğu makinelerden gelen bip sesi durdu. Bakışlarımı makineye çevirince az önce Ece'nin kalbinin durduğunu gösteren düz çizgi yerine iniş çıkış olan bir çizgi vardı. Ece'nin kalbinin tekrar attığını anlayınca sevinçle yerimden kalktım. Odada ki herkese teker teker sarıldım. Resmen mutluluktan delirecektim. Dönmüştü işte. Bırakmamıştı beni.

Mutluluktan delirmek neydi bilmezdim, şuan öğrendim. Mutluluk göz yaşları neymiş şuan anladım.

" Yaşıyor. " diye bağırarak koridora çıktım. Yaşıyordu. Ona bir şey olmamıştı. Benim sevinçli halimi gören Remzi, Melis ve Emir bana baktı." Geri döndü yaşıyor. " dedim yüzümde ki kocaman sırıtışla. Bağırmak istiyordum. Sevinç çığlıkları atmak istiyorum. Ece'nin beni bırakmadığını herkesin duymasını istiyorum. Gitmedi... Gitmedi... Gitmedi...

***************

" Ece hadi güzelim ye şunu. " dedim sabırla." Ya yemeyeceğim bana ne. " diyerek omuz silkti. Derin bir nefes aldım." Ece şunları yer misin? " dedim." Hayır Ali yaa. Şunlara baksana tuzu yok, yağı yok. Bana böyle bir şey yedirmek için tabağa koymalarına gerek yoktu. Ben dışarda da otlardım. " dedi. Tamam biraz haklı olabilir. Hatta baya haklı olabilir. Önünde ki salata yağsız, tuzsuz bir şeydi." Güzelim onlar sağlıklı yiyecekler. " dedim, ama dediğim şeye ben bile inanmadım." Madem sağlıklı sen ye Ali. " dedi oda. İlk önce yağsız, tuzsuz salataya baktım. Sonrada Ece'ye." Ben değil sen vuruldun Ece. " dedim. Tam bir şey söyliyecekken odanın kapısı açıldı ve içeriye Emir girdi. Bir sen eksiktin zaten. Sen de geldin tam olduk.

Onun geldiğini görünce Ece kollarını açıp " Emirrr " diye bağırdı. Emir de onun kollarının arasına girerek nazikçe kollarını beline doladı.

Hayır anlamıyorum bu Emir sevdası nerden geliyor ben burda varken." Öhöö öhöö. " sahte bir şekilde öksürünce ayrıldılar.

" Remzi abi çıkış işlemlerini halletti. Arabada dışarıda. " dedi." Sağol. " dedim bende soğuk bir şekilde. Hem gelip sevgilime sarılacak hem de samimi bir şekilde konuşmamı bekleyecek. Çok bekler.

*******

Ece'den

" Ece' ye iyi bak. " diyen Remzi babama baktım." Benden ne saklıyorsunuz? " dedim ve ellerimi belime koydum. Benden bir şey sakladıkları belliydi." Tatile gidiyoruz Ece. " dedi Ali ve beni arabaya doğru itekledi. Kapımı açıp binmemi bekledi.  Gülerek bakan Remzi babama ve hoşnutsuzluğu her halinden belli olan Emir'e bir kez daha bakıp arabaya bindim.

Benim arkamdan da Ali arabaya bindi ve arabayı çalıştırdı. Belki nereye gittiğimizi söyler umuduyla sırıtarak Ali'ye döndüm." Hayır Ece nereye gittiğimizi söylemeyeceğim. " dedi daha ben bir şey demeden." Ne var yani söylesen? " dedim ve somurtarak önüme döndüm.

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin