ALİ'DEN
Hani diyorlar ya aşk sevdiğin kişi uğruna dünyayı yakmaktır diye, onun nefesini keseni mahvetmektir diye. Hepsi yalan. Aşk sevdiğin uğruna dünyayı yakmak değil, dünyayı karşına alıp savaşmaktır. Onun nefesini keseni mahvetmek değil onunla birlikte nefessiz kalmaktır.
Aşk bu kadar güçlü bir şeyken korkmak çok da anormal değil. Hani herkesin illa oynadığı doğruluk cesaretlik oyunu vardır ya. " Kimi seviyorsun? " diye sorulur herkese. Ben o soruya hiçbir zaman kimseyi sevmiyorum ya da şu kişiyi seviyorum diye cevap vermedim. Bana her sorduklarında " Birini sevecek kadar gerizekalı değilim. " dedim. Çünkü bana göre aşık olmak zayıflıktı. Zayıf bir noktanın olmasıydı ve karşındaki kişinin seni hangi noktandan vurursa daha çok hasar bırakacağını bilmesiydi.
Belki de aşık olmam dememin başka bir sebebi de bu yüce duygunun bana nasip olacağına inanmamamdı. Hiç kimseye ölesiye bağlanacağıma inanmamamdı.
Ama oluyormuş. Gerçekten de ben öleyim o yaşasın diyormuşsun. Ben ağlayayım o gülsün diyormuşsun. Ve bana bunları hissettiren kadın şuan, şu kapının ardında ölüm kalım savaşı veriyor. Kim bilir canı nasıl da yanıyordur. Benim yüzümden içerde yaşam mücadelesi veriyor ve benim elim kolum bağlı burda oturuyorum.
" Çay içer misin abi? " Emre'nin sesiyle kafamı kaldırdım ve hayır anlamında başımı salladım. Elindeki tepsiyi yanımızdaki sandalyeye bıraktıktan sonra benim yanıma diz çöktü." Abi 2 saattir yerde oturuyorsun. Hadi kalkta şu sandalyeye otur. " dedi.
2 saat, dile kolay 2 saat oldu. Ece'nin şu kapıdan içeriye girdiği ve onsuzluğun beni çıldırttığı 2 saat oldu.
Etrafıma bakındım. Remzi Erkan'ın çökmüş ama yine de çöktüğünu belli etmeyerek dimdik duruşuna, Emir'in sandalyeye oturmuş dirseklerini dizlerine dayamış başını ellerine almış bir şekil de oturuşuna, Gökhan ve Eren'in sandalyede oturmuş konuşmadan karşıya bakmalarına, Melis'in ağlamamak için kendini zorlayan haline baktım. Birde hastaneye geldiğimizden bu yana yerde oturmuş, dirseklerini dizlerine koyup başını kollarının arasına almış bana baktım.
Göz yaşlarım akmak için direnirken gözlerimi tavana diktim." Niye hala çıkmadı? " dedim küçük bir çocuk gibi." Birazdan çıkar. Merak etme. " dedi Emre teselli veren bir sesle." Hem Ece'den bahsediyoruz abi. O kolay kolay pes etmez. " dedi ve hafifçe gülümsedi. İnanmak istesemde kalbimin sıkışmasına engel olamıyordum. Sadece başımı salladım.
Erkekler ağlamazmış ya hani. Ağlıyormuş... Sevdiğini kaybetme korkusu yaşayınca ağlıyormuş. Sevdiğini bir daha görememe korkusu yaşayınca ağlıyormuş. Hem de hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş. Nefes alamayana kadar ağlıyormuş.
Burnumu çekip akan göz yaşlarımı sildim ve başımı dizlerimin üstündeki kollarımın üstüne koydum.
Ameliyathanenin kapısının açılma sesini duyunca hemen yerden kalktım. Beyaz önlüklü orta yaşlarda bir adam kapıdan çıktı." Ece Güçlü'nün yakınları sizler misiniz? " diye sordu benimle birlikte doktorun yanına gelenlere." Evet. " dedi Remzi." Kurşun kalbin çok yakın bir bölgesine isabet etmiş. Bu yüzden bu durum bizi biraz zorladı. Neyse ki kurşunu çıkarabildik. Ama hastamız çok fazla kan kaybetmişti. Kan takviyesi yaptık. Biz elimizden geleni yaptık. Ama hayati tehlikesi devam ediyor. Bundan sonrası Ece Hanım' a kalıyor. " dedi ve gitti.
Onun ardından ameliyathanenin kapısı tekrar açıldı ve Ece'yi sedyeyle birlikte çıkardılar. Ece'nin çıktığını gören ben ve Remzi hemen sedyenin yanına gidip elini tuttuk." Kızım. " Remzi'nin üzüntülü sesini duyunca göz yaşlarımın akmaması için gözlerimi sıktım. Bir yandan yürüyor, bir yandan Ece'nin elini tutuyordum. Asansörün önüne gelince " Burdan ilerisine gelemezsiniz. " diyen görevliyle başımı kaldırdım." Sebep? " diye sordum kaşlarımı çatarak." Prosödür böyle beyfendi. " dedi görevli." Tamam " benim bir şey dememe kalmadan Remzi cevap verdi. Tekrar Ece'ye döndüm. Yüzü solmuştu, dudaklarında çatlaklar oluşmuştu, göz altları kızarmıştı. Biraz daha dikkatli bakınca dudağının kenarında yara olduğunu, yanağında kızarıklık olduğu ve alnında da dikiş olduğunu fark ettim. O şerefsizi benim Ece'me vurduğuna pişman edeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN İZLERİ
Chick-Lit" İster inan, ister inanma ama artık ben varım. " dedi." Geçmişi yüzünden güvenini kaybetmiş bir kadına hissettirebileceğin en güzel şey artık ben varım cümlesini iliklerine kadar hissettirebilmektir. " dedim buruk bir şekilde. " Eğer o kadın senin...