AŞKINDAN SIRILSIKLAMIM

20 6 0
                                    

" Offffff " diyerek sıkıldığımı belli ettim. Ali beni eve bırakmayi teklif edince kabul etmiştim ve oda beni eve bırakıyordu. Ama trafik buna izin vermedi. Birde bu yetmezmiş gibi Mayıs ayında yağmur yağıyor.

" Ece bir dakka sus ya. " dedi Ali sakin olmaya çalışan bir sesle." Nabayım Ali. 1 saattir yoldayız ve ben çok sıkıldım. " dedim ve bacaklarımı torpidoya dayadım." Ece bende seninle birlikte bekliyorum. Ama senin gibi dırdır etmiyorum. " dedi. O bana laf mı soktu." Sen bana laf mı soktun? " diye içimden geçen soruyu sordum." Bir dakka sus birtanem bir dakka. " dedi sabırlı bir sesle. Bir dakka ya o bana birtanem mi dedi ben mi yanlış anladım. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle ona döndüm " Sen bana az önce ne dedin? " diye sordum." Sus dedim. Ama onu bir saattir söylüyorum zaten. " dedi." Hayır ondan bahsetmiyorum. Sen bana az önce birtanem mi dedin? " diye sordum yüzümdeki sırıtışla. Ne dediğini yeni fark edip " Yooo " diye kıvırdı. Yüzümdeki sırıtış genişlerken " Gülme Ece " diye beni uyardı. Ama yüzümdeki sırıtış silinmek yerine dahada arttı." Ece gülme dedim. " dedi." Gülmüyorum ki " dedim yüzümdeki sırıtışa rağmen." O zaman o gamzelerin niye çıktı. " dedi. Güldüğümü belli etmemek için yanaklarımın içini ısırdım ve önüme döndüm. Ama bir iki dakika sonra dayanamayıp kapıyı açtım." Ece nereye? " diye soran Ali'ye " Dışarı çıkıyorum. " dedim ve onun arkamdan seslenişini aldırmadan kendimi bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altına attım. Yağmur bir dakika geçmeden beni sırılsıklam etmişti bile. Ali de arabadan çıkıp yanıma geldi." Ece nabıyorsun kızım. " dedi sitem dolu bir sesle. Onu aldırmadan kollarımı kaldırıp başımı yukarı kaldırdım." Çok güzel yağmıyor mu? " diye sordum." Öyle " dedi Ali de az önceki sinirinden eser kalmamış bir şekilde." Hadi yürüyelim. " dedim elini tutarak." Trafiğin ortasında mı? " dedi inanmıyormuş gibi bir sesle. Ona dönerek " Niye trafikte yürünemez diye kural mı var. " dedim." Bekle benim daha iyi bir fikrim var. " dedi ve beni yağmurun ortasında bırakıp arabaya doğru yürüdü.

Kafamı çevirince bana bakan bir çift mavi gözle karşılaştım. Arabanın içindeki anca 6 yaşında olan erkek çocuk dikmiş gözlerini bana bakıyordu. Gülümseyerek el salladım. Oda ilk önce saçlarını düzeltti ve bana öpücük attı. Çocuğun yaptıklarından sonra daha çok gülmeye başladım.

Biz iki romantik deli
Iki sersi
Biz seninle kışa girmiş yaz çiçekleri

Duyduğum şarkıyla arkamı döndüm ve Ali ile burun buruna geldik." Benimle dans eder misin? " diye sordu. Gülümseyerek başımı salladım ve kollarımı boynuna doladım. Oda ellerini benim belime yerleştirdi.

Hayattan çok yoruldum
Bilinmez oldum bu genç yaşımda
Gülen bu gözlerim
Gülmeyi unuttu sen gelinceydi

Tut ellerimden
Hayatı yuy yüreğimden
Bize lütfedilen bu aşkı al gel
Gönlüme koy gel tek sevdiğim

Benim ellerimi boynundan çözüp elimin birini tuttu ve beni itti. Tekrar beni koluna dolayarak kendine çekti ve beni arkaya yatırdı.

Biz iki inatçı deli
İki serseri
Biz seninle kışa girmis yaz çiçekleri
Şimdi ayrı şehirle deliler gibi
Beklerim seni sevgilim

Şarkı sözlerine benim gözlerimin içine bakarak eşlik etti ve beni geri kaldırdı. Kollarımı boynuna dolamaya fırsat olmadan belimden tutup beni kendine çekti. Bende kollarımı bu sefer daha sıkı bir şekilde boynuna doladım. Alınlarımız birbirine dayalı bir şekilde dans etmeye devam ettik.

Sensiz günleri ömrümden siliyorum ben
Daha çok yanacağım biliyorum ben
Ikimizi kurtarmanı diliyorum ben
Aşkım güçlü yönümden

Bu sefer ben eşlik ettim şarkıya. Ne çok bizi anlatan bir şarkıydı.

Sensizlikten ağlıyorum
Biter bir hali bağlıyorum
Güzel günlerin hatrına dön gel
Her şeyi yık gel  tek sevdiğim

Ali benim kaldığım yerden şarkıyı söylemeye devam etti. Nakarak kısmına ikimiz birden eşlik ettik.

Biz iki romantik deli
Iki serseri
Biz seninle kışa girmiş yaz çiçekleri
Şimdi ayrı şehirlerde deliler gibi
Beklerim senin sevgilim

Şarkının gerisini bırakıp sadece birbirimize baktık. O kaybolduğum bal rengi gözleri ezberledim. Yüzünün her köşesini ezberledim. Elimle yeni yeni çıkan sakallarına dokundum. Ordanda ellerimi saçlarına çıkardım. O ise sanki hiçbir daha beni göremeyekmiş gibi yüzümün her noktasını dikkatlice inceledi. Ama elini kaldırıp bana dokunmak yerine belimdeki kollarını daha çok sıktı.

" Sırılsıklam olmuşsun. " dedim saçlarını okşayarak. Aslında biraz hızı azalmış olsada yağmur şidetli bir şekilde yağmaya devam ediyordu." O yağmurdan değil. " dedi. Kaşlarımı çatarak " Neden peki. " dedim. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı ve " Beni sırılsıklam eden yağmur değil. Ben senin aşkından sırılsıklamım. " dedi. Kulağıma değen nefesi heyecanlanmamı sağlarken söylediği sözler kalbimin durmasını sağladı. Bir an nefes alamadım.

" Biliyor musun? Senden çok korkuyorum. " dedim. Ali kafasını geriye attım. Kaşlarını çattı." Niye " dedi." Bir sözüyle kalbimi durduran, bir hareketi veya dokunuşuyla nefesimi kesen. Beni dengesizleştiren bir adamdan korkmam doğal değil mi? Sen beni kendine bağlayıp gidince no.... " lafımı bitirmeme fırsat olmadan beni öpmeye başladı. Ama bu sefer ki öncekilerden farklıydı. Daha sertti. Öpüşünün arasında dudağımı ısırdı ama sonra ısırdığı yeri bir kaç kere öptü.

Hiçte kısa olmayan öpüşünden sonra nefes nefese kaldım. Onunda benden farkı yoktu. " Bir daha bırakmak ile ilgili bir cümle kurarsan senin o dudağını kopartırım ona göre. " dedi. Dudağımın daha acısı geçmediği için elimi dudağıma götürdüm. Dudağımı tutup çektim ve kanayıp kanamadığına bakmaya çalıştım. Ama hiçbir şey göremedim. Bu yüzden parmağımla acıyan yere dokundum ve parmağıma baktım. Allah'tan kanamıyordu." Merak etme ben senin dudağını iyileştirim. " dedi sırıtarak. Tam ağzımı açıp bir sey söyleyecekken arkadan gelen öksürük sesiyle kafamı arkaya çevirdim. Ve bize bakan bir adam görünce Ali'yi itip kollarından kurtuldum.

Etrafıma bakınca çoğu gencin arabandan inmiş ve telefonlarıyla bizi çektiğini fark ettim. Gözlerimi büyüterek onlara baktım." Lan kapatın o telefonları. Kırmıyayım. " dediğim zaman hepsi telefonunu kapatıp ceplerine soktu.

" Evladım böyle ortalık yerde, yağmurun altında değilde ne yapacaksanız evinizde yapın. " dedi az önce öksürerek dikkatimizi çeken adam. Tam ağzımı açıp bir şey söylüyecekken " Amcacım şu trafik açılsın onu da yapacağız. Ama gel gör ki trafik var. " diyen Ali'yle kocamam açılmış gözlerimi ona çevirdim. Onun bu sözü karşısında çoğu kişi kıkırdamaya başladı. Gözlerimi büyüt Ali'ye döndüm. O ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı.

Yüzüme bir gülümseme kondurup kulağına yaklaştım." Bir daha beni öpemeyeceğin için böyle bir sorun olmaz Alicim. " dedim ve geri çekildim. Ona bakınca yüzündeki gülümseme solmuştu." Nasıl yani " dedi hayretle. Dudağımı büküp bilmiyorum dercesine ellerimi havaya kaldırdım." Hadi gidelim artık. " dedim ve onu arkamda bırakıp arabaya bindim.

Araba evin önünde durunca emniyet kemerimi çözdüm. Tam kapıyı açıp çıkacakken " Orda söylediğin şey hakkında ciddi miyidin? " dedi çocuksu bir tavırla." Evet " dedim bende ciddi bir tavırla. Ama gülmemek için kendimi sıkıyordum." Ama Ece alt tarafı bir şakaydı. Bu bedel çok fazla değil mi? " dedi." Ders olsun sana. Herkese beni rezil ettin. " dedim ve arabadan indim. Bir kaç adım attıktan sonra hala gitmemiş Ali'ye döndüm ve öpücük attım.

Eve girince ayakkabılarımı çıkardım. Çantamı ve anahtarımı fortmantoya asıp koridorun ışığını açtım. Mutfağa girip bir kaç şey atıştırdıktan sonra ellerimi yıkamak için banyoya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra kafamı kaldırıp aynadaki yansımama baktım ve o zamam aynadaki yazıyı gördüm.

INSAN ACI ÇEKERKENDE BU KADAR GÜZEL OLMAZ. O ÇEKTİĞİN ACI BENIM YÜZÜMDEN KUSURA BAKMA GÜZELİM. AMA DAHA YENİ BAŞLIYORUZ. BU ACI NE Kİ. BU ARADA BENDEN SANA TAVSİYE HERKESE GÜVENME..

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin