BİLİNMEZLİK

30 7 0
                                    

Emir beni motorla eve bıraktı. Yüzünde anlama veremediğim bir ifade vardı. Bende yol boyunca hiçbir şey söylemedim.

Evin önünde motoru durdurup inmemi bekledi. Bende hemen indim. Söylemem istediği bir şeyler var ama söyliyemiyor gibiydi." Bir sorun mu var Emir? " dedim." Yok " dedi sadece." Tamam öyle olsun bakalım. Bıraktığın için teşekkür ederim. Iyi geceler. " dedim ve apartmanın kapısına doğru yürümeye başladım. Ne yani sordum sonuçta bir şey mi oldu diye. Ama o cevap vermedi. Israr etmemi bekliyorsa yanılıyor. Asla ısrar etmem.

" Ece " diye seslendi arkamdan. Tam kapının önündeyken ismimi duymamla arkamı döndüm." Efendim. " dedim ifadesiz bir sesle." O komser sana ne söyledi? " diye sordu. Nasıl ya sorun gerçekten bu mu? Hem ona noluyor ki ne söylediyse söyledi." Sana ne? " dedim yine aynı ifadesizlikle." Doğru bana ne. Özür dilerim. Kusura bakma. Sormadım say. " dedi ve kafasına kaskı geçirip motoru çalıştırdı. Bir kaç saniye içinde gözden kayboldu. Nasıl ya bu gerizekalı bana trip mi attı. Hemde sebepsiz yere. Aman be onunla mı uğraşacağım.

Kapıyı anahtarla açıp içeri girdim. Ardındanda koridorun ışıklarını açtım. Çantamı ve ceketimi fortmantoya asıp mutfağa girdim. Karnım zil çalıyordu.

Mutfağa girince gördüğüm manzara karşısında donup kaldım. Buraya nolmuştu böyle. Mutfak dolaplarının hepsinin kapakları açıktı tencerelerin hepsi yerdeydi. Korkuyla oturma odasına gittim. Burası mutfaktanda berbattı. Televizyon devrilmiş. Çekmeceler çıkmış ve içindekiler yere dökülmüştü. Ortadaki sehpa devrilmiş, tüm fotoğraflarım yerdeydi. Koltuklar açılmıştı. Yastıklar yerdeydi. Kenardaki amajur yerdeydi. Kitaplığımda ki kitaplar yerdeydi. Buraya nolmuş böyle.

Hızla odama gittim ve beklediğim manzarayla karşılaştım. Kıyafetlerim, makyaj eşyalarım, parfümlerim, yatağımın örtüleri, yastıklarım yerdeydi. Her yer dağılmıştı. Kim benim evime girmişti ki. Odamın camı açıktı. Ama ben bugün o cama dokunmadım bile. Belkide ben gelmeden hemen önce kaçtı.

Garip olan da şu bilgisayarım çizim masamın üstünde duruyor. Tabletim de evden çıkarken şarja taktığım yerdeydi. Arabamın anahtarı da fortmantoda aslıydı. Takılarımın hiçbiri kayıp değildi. Madem eve hırsız girmişti niye hiçbir şey almamıştı. Değerli, para edecek her şey evdeydi. Ama hiçbirine elini sürmemişti. Bu nasıl işti böyle.

Kapının ziliyle düşüncelerimden sıyrılıp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açınca karşımda polisleri gördüm. Önlerinde de Ali. Kaşlarımı çatarak " Bir sorun mu vardı? " dedim." Evet bir sorun var. " dedi ve içeri girdi. Arkasındanda diğer polisler." Hop hopp. Noluyoruz? Siz kimsinizde benim evime girebiliyorsunuz? " dedim arkalarından." Hem sizin izniniz var mı? " dedim. Ali arkasına dönüp bana bir kağıt uzattı. Kağıtda arama izni olduğu yazıyordu." Sorunun ne olduğunu sorabilir miyim? " dedim ellerimi belime koyarak. Ali arkasını dönüp yanıma geldi." Sorun mu ne? Kızım eve hırsız girmiş. Her yer savaş alanı gibi ve sen sorun ne mi diyorsun? " dedi sinirle. Ona cevap vermek yerine " Sizin nasıl haberiniz olduki ben bile az önce geldim. " dedim hayretle. Kafede üstümü arayan yeni kız " Komşularınız sesler duymuş. Sizinde evde olmadığınızı bildikleri için polise haber vermişler. " diye açıklama yaptı.

Ali parmak izi alan polislerin yanından ayrılıp yanıma geldi." Sen birini gördün mü? Geldiğinde falan. " diyerek bana soru sordu." Hayır görmedim. Ama benim odamdan çıkmış cam açıktı. Birde ben bunun normal hırsızlık olduğunu sanmıyorum. " dedim. Kaşlarını çatarak " Nasıl yani? " diye sordu. Tam cevap vercekken telefonumun sesini duydum. Cebimden telefonumu çıkararak arayana baktım. Telefonun ekranında Remzi Babam yazısını görünce kaşlarımı çatarak aramayı cevapladım." Efendim ba..." daha sözümü bitirmeden kızgın sesini duydum." Ece sen beni deli mi ediceksin kızım. " diye bağırdı." Noldu ki? " dedim hayretle." Senin evine hırsız giriyor ve sen bana haber vermiyorsun öylemi. Kızım sen beni deli mi ediceksin? " diye bağırdı yine." Heee sen onu diyorsun. " dedim rahat bir şekilde." Başka neyden bahsedicem ki. Ben senin evine hırsız girdiğini polislerden mi öğrenicektim. " diye bağırdı." Babacım ben seni aramadan polisler geldi. Fırsatım olmadı. " dedim masum bir sesle." Ne " diye bağırdı bu kez. Bu sefer naptım diye düşünürken " Senin evine polis mi geldi? " dedi. Hassiktir.. ben onu mu söyledim." Komşular falan haber vermişte. Ondan gelmişler. " diye kendimi savundum." Birazdan Emir gelecek bekle orda. " dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Hayır yani beklemeyip napıcam ki?

Oturma odasına doğru giderken Ali benim bıraktığım yerde bekliyordu." Hele şükür. " dedi sitemli bir sesle." Sana mi soracağım be kimle ne kadar konuşcağımı. Sana ne? " diye çemkirdim." Kızım bana ne senin kimle ne kadar konuştuğundan. Az önce cevap vermediğin soruma cevap ver. Sonra nabarsan yap. " dedi sinirle. Ayy sevimsiz." Niye bunun normal bir hırsızlık olduğunu düşünmüyorsun? " diye sordu." Sen ne biçim bir polissin be. Kör müsün? Arabamın anahtarı, bilgisayarım, tabletim, takılarım, paralarım hepsi yerli yerinde. Bunları almayan bir hırsıza daha rastlamadım. " dedim alayla." Nasıl yani hiçbir şeye dokunmamış mı? " dedi hayretle." Evin halini kör müsün? Her yere dokunmuş. Ama bu eve hırsızlık için girmemiş. Bir şey arayıp çıkmış. " diye açıklama yaptım." Peki ne aramış olabilir? " diye sordu. Dudağımı büzüp ellerimi havaya kaldırdım.

Kapının o rahatsiz edici sesini duymamla yerimden sıçradım. Zile bir kez daha basılınca söylenerek kapıyı açtım. Kapıyı açmamla üstümde bir ağırlık hissettim. Üstümden şaşkınlığımı atınca benim üstümdeki ağırlığın Emir'in kolları olduğunu anladım.

Sonunda Emir kollarını benden çekince rahat bir nefes aldım." İyi misin? " diye sordu." Hayır " dedim sadece." Noldu. Sana bir şey mi yaptılar? " dedi telaşla." Hayır Emircim kimse bana bir şey yapmadı. Az önce bana öyle bir sarıldın ki nefes alamadım. " dedim sinirle. Ben sinir olmuş bir şekilde ona bakarken o birden gülmeye başladı." Ne gülüyorsun lan. " dedim sinirle." Benimle dalga geçmeye başladığına göre hiçbir şeyin yok. " dedi ve saçımı karıştırıp içeri girdi. Sinirle onun peşinden içeri girdim.

Yarım saattir Emir'le kapının önünde ki merdivenlerde oturuyoruz. Neden mi çünkü içerde polisler var. En önemliside Ali var ve Emir ondan hoşlanmıyor. Bende ortamdaki gerilimden sıkılıp dışarı çıktım. Zaten yaz ayına girmek üzere olduğumuz için havada o kadar soğuk değil. Ortamın sessizliğini karnımın gurultusu bozdu. Emir gülerek " Acıktın galiba. " dedi." Galibasımı var. Birazdan karnım özgürlüğünü ilan edecek. " dedim gülerek. Ayağa kalkınca " Nereye " diye sordum hayretle." Şurdaki köfteciden bir şeyler alıp geleceğim. " dedi ve arkasını dönüp gitti.

Emir gidince bende tek başıma merdivende oturmaya devam ettim. Az önce güzel dediğim hava soğumaya başladı. Üstümdeki askılı da beni hiç ısıtmıyordu. Kollarımı etrafıma sardığım zaman üstümde bir ağırlık hissettim. Kafamı çevirince Ali'nin yanıma oturduğunu gördüm.

Hiçbir şey söylemeden oturduk yan yana. Ne o konuştu, ne ben. Sonunda bu sessizlikten sıkılmış olacakki " Sevgilin nerde? " diye sordu. Kaşlarımı çatarak " Sevgilim " diye tekrar ettim." Şu götünün dibinden ayrılmayan o çocuk. " dedi iğneleyece bir sesle." Hee sen Emir'i diyorsun" dedim onun iğnelemesini aldırmadan." Her ne boksa işte. " dedi sinirle." Birincisi Emir benim sevgilim değil. Ikincisi sevgilim olsa bile bu seni niye ilgilendirsin ki. " dedim." Doğru beni ilgilendirmez. " dedi ve ayağa kalktı. O kalkınca apartmandan polisler çıkmaya başladı. Bende ayağa kalktım Polisler çıkarken yanımda Emir elinde bir poşetle belirdi. Ali yanıma gelip " İşimiz bitti. Kim olduğunu araştıracağız. Sana haber veririm. Eğer koybolan bir şey dikkatini çekerse numaram sende var. Ararsın beni. " dedi. Kafamı tamam anlamında salladım..

GEÇMİŞİN İZLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin