GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)

ONUNCU BÖLÜM

Biraz geç geldim,ama ancak...;)

Siz yine de keyifle okuyun ve hatalarım varsa, bu seferlik görmezden gelin...;)

Multimedya benim can'ım @@nill20keskin'e gelsin.

                                   ONUNCU BÖLÜM

"Sakin ol güzel kız.Tabi ki seni takip etmiyorum.Sadece ben de oradaydım."

Öylesine şoke olmuştum ki,hiç düşünmeden alaycı bir sesle:

"Gerçekten mi?"diye çemkirecekken,bulanık kafama rağmen,bir önceki gece onu yalancılıkla suçlamama verdiği sert tepkiyi hatırlayıp,dilimi ısırdım.

Ama öfkeliydim.Bu bir türlü aydınlanmayan gizeme,zihnimde bin bir versiyonda canlandırdığım yüzünün kesinleşmesi imkansız görüntüsüne,güvenme konusundaki kararsızlığıma,velhasıl,bu işe giriştiğime lanet etmeye hazırdım.Bu macera kokan ilişki beni canlandırdığı kadar,huzursuz da ediyordu.

İçtiğim iki kadeh kırmızı şarap,kontrolümü fazlasıyla zayıflatmış olmalıydı,çünkü kendimi frenleyemedim:

"Beni korkutmak istemediğini söylüyorsun,ama her seferinde şoka uğratmayı başarıyorsun."dedim sinirle."Ve bu bilinmezlik beni yıpratıyor.Bilmek istiyorum.Polis misin mesela?Özgür'ün arkadaşlarından biri olabilir misin?Beni daha önce orada mı gördün?Ve en önemlisi,neden hala bu oyunu oynuyoruz?İşte kabul ediyorum,ilgimi çektin.Artık senin için ulaşılmaz değilim.Seni daha yakından tanımaya hazırım.Randevulaşalım ve normal insanlar gibi karşılıklı oturup,konuşalım."

Kısa bir sessizliğin ardından kısa bir iç çekiş duydum.Bu gece yanıma oturmamıştı.Belki de söylediklerim, hemen çekip gitmesine yol açacaktı.

"Bu bir oyun değil Yasemin."dedi sakince."Daha önce sana bahsetmiştim,bu şekilde görüşmemizin nedenlerinden en önemlisi, ilişkimizin temelini maddi olan bir çok şeyden soyutlamaktır.Anlatmaya çalıştığım şeyle ilgili bir örnek vereyim istersen.

Durakladı ve aynı anda yatağın hareketlendiğini hissettim.Ve her ne kadar kabullenmek istemesem de,onun anında gitmeyeceğini anladığımda,biraz gevşer gibi oldum ve bütün dikkatimi söylediklerine verdim.

"Yeni tanıdığımız birinin fiziksel görünümü,eğitimi,kariyeri,finansal durumu,hatta görgü kurallarına uyup uymaması bizi mutlaka etkiliyor,yani zihnimizde ister istemez o kişiye karşı bir önyargı oluşuyor.Bunu şu şekilde düşün:adam zengin bir aileden geliyordur,en seçkin üniversiteyi bitirmiş,hırslı ve çalışkan bir iş adamı olmuştur,genel kültürü geniş,davranışları kusursuzdur.Bir kadın için mükemmel bir aday olurdu,doğru değil mi?Ama bu adam gerçekte korkunç bencil veya gizli kumarbaz olabilir,aşırı kıskançtır ya da fiziksel şiddete eğilimi vardır,hastalık derecesinde cimri,hatta cinsel yönden sapkın biri bile olabilir.Mümkün değil mi?Tabi ki mümkün.Diğer yandan baldırı çıplak,ideallerinin peşinde koşan bir müzisyen düşün.Saçı,sakalı,küpesi,dövmesi derken,tam bir serseri gibi görünür ve ciddi bir kızdan kolayca veto yer.Ama aslında iç dünyası da,kalbi de zengindir ve belki de gerçek tutku ve sadakati asıl onlar barındırıyordur.Tabi bu iki örnekte tam tersi de olabilir.Yani,yüzeyde cilalı ya da cilasız olan görüntümüz asla kişiliğimizin ölçüsü olamaz.Demek istediğim şu ki,işin özü benim mesleğimi bilmen veya yüzümü görmen olmamalı,ikimiz de iç dünyamızı ve çıplak benliklerimizi sakınmaksızın ortaya koymalıyız ve asıl etkileşen onlar olmalı.Unutma ki,uyuşamazsak,birbirimizi bir daha görmeden herkes kendi yoluna gidecek nasılsa ve sırlarımız içimizde güvende olacak.Eğer yakınlaşırsak da,zaten sevgililerin birbiri hakkında bilmeleri gerekenleri biliyor olacağız.Yani ruhlarımız birbirini tanımış ve kabullenmiş olacak."