Canlarım,içten dönüşleriniz için hepinize teşekkür etmek istiyorum.Benimle aynı heyecanı paylaşıp,güzel sözlerle teşvik etmeniz muhteşem bir duygu...
Seviliyorsunuz...
Keyifle okuyun!
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Alp bey bizi,tam ondan beklendiği gibi ve ne yazık ki,tam da benim hiç sevemediğim tarzda lüks ve gösterişli bir restorana davet etmişti.İçeri girdiğimizde,bizi karşılayan garsona :
"Alp Kutman'ın masası."dedik ve:
"Tabi efendim,şöyle buyurun."diyen adamın peşine düştük.
"Ay Yasi ,sence elbisem burası için yeterli mi?Ömer beye rezil olmak istemem."diye fısıldayan Özlem'e:
"Kızım, sen deli misim?Dövdürme kendini bana istersen.Ömer beyin yüzüne de,gözüne de çoksun sen.Bir içim su gibisin tatlım ya.İnşallah o da o kör gözünü biraz açar da,o kibirli cadalozdan kurtulur artık."diye çıkıştım,üzerindeki mavi,gözleriyle uyumlu ve harika kesimi olan elbiseye göz atarak.
İki adamın bizi bekledikleri masaya birkaç adım kala,arkadaşımın kulağına eğilip,kısık bir sesle:
"Konuştuklarımızı unutma."diye hatırlattım.
Bugün Alp bey, gelip beni evden almak için bayağı ısrarcı olmuştu,ama kendi arabamla gelmek konusunda geri adım atmamıştım.Gerçi "Fatoş"uma araba demek biraz fazla iddialıydı,ama karşılıklı sevgi ve teşvikle birbirimizi idare ediyorduk işte.Sevgili Vosvos'um çoğu zaman ancak rica minnetle yola çıkıyordu,ama benim sürüş ustalığım da onun sağlık durumunu pek aratmadığı için,karşılıklı suçlamalardan özenle kaçınıyorduk.
Ne var ki Özlem bu hoşgörülü anlayışımıza pek katılmadığı için taksi fikrini ileri sürme gafletinde bulunmuştu.Arkadaşım bu gece korumalığımı yapacağı için kendi evine uğrayıp,ufak bir çanta hazırlamış ve akşam giyeceği elbiseyi alıp bana gelmişti.
"Bak canım."diye sabırla izah etmiştim evdeyken."Bu yemeği Alp Kutman'ı biraz yoklamak için kabul ettim.Farkındaysan "Kutman inşaat" normal prosedürü takip etmedi,direkt olarak kendileri bize iş vermek için teklifte bulundu ve henüz projeyi hazırlayıp,sunum yapmadığımız halde,bizimle anlaşma imzalamaya hazır görünüyorlar.Bu sana normal geliyor mu?"
Özlem şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı:
"Doğru söylüyorsun Yasemin.Bunun altında bir şey mi var diyorsun yani?"
"Valla bilmiyorum Özlem.Paranoyaklık da yapmak istemiyorum,ama dün adam ajansa gelir gelmez gözlerini bana dikti ve işte bugün yine ortaya çıkıp yemeğe davet etti.Ve bütün bunlar tam da benim meşhur ve meçhul gece adamımın ziyaretlerine denk geliyor.Sen olsan pimpiriklenmez miydin?"
"Haklısın canım ya.Hiç o şekilde düşünmemiştim.Şu herife de bir isim bulamadık gitti.Lale'ye ilk defa hak veriyorum vallahi.Hep böyle "gece gelen","gece giden" olmaz ki."diye yine konudan sapmaya meyleden Özlem'i hemen susturdum.:
"Şimdi beni iyi dinle.Öncelikle "Fatoş"la gidiyoruz,taksiyi aklından çıkar.Bizi evden alıp,geri getirme işini ona bırakmak istemediğim için arabayla geleceğimizi söylemek zorundaydım.Ve bir de senden bir ricam olacak.Çaktırmadan ona iki şeyi sormanı istiyorum,ailesi yaşıyor mu ve askerliğiyle ilgili bir şeyler işte.Doğrudan yaralanıp,yaralanmadığını sorma,bir punduna getirip,lafı oraya getir.Yapabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)
Roman d'amourHiç yüzünü görmediğiniz bir adama aşık olabilir misiniz? Fiziksel görüntüsünü,kariyerini,mali durumunu bilmeden kalbinizi açabilir misiniz? Sadece sözlerini ve düşüncelerini dinlediğiniz birine güvenip,ona sadık kalabilir misiniz?