Selam gençlik!
Adeta nefes nefese sonuna geldik.;)
Ama iyi eğlendik,öyle değil mi?;)
Yeni hikayelerde buluşmak üzere hoşça kalın,hep böylesine tatlı ve destekleyici olun!
Sizleri çok,ama çok seviyorum!
Keyifli okumalar!
YİRMİ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM (FİNAL)
"Gördüm işte,hiç inkar etme Rüzgar!Bas bayağı bakıyordun."
Özge'nin sesi huysuz ve küskün çıkıyordu.
"Off be kızım,bu kıskançlık triplerini de yeni çıktardın başıma.Büyük bir plajda olsaydık ne yapacağını düşünmeye bile cesaret edemiyorum.Belki de gözlerimi bağlardın ha..."diye güldü Rüzgar umursamazca.
"Bak ya,hala pişkin pişkin gülüyor...O kıza baktığını gördüm diyorum."diye iyice öfkelendi Özge ve Rüzgara bir avuç kum savurdu.
"O kız bir resepsiyonist Özge!Ona bakmadan anahtarı nasıl uzatabilirdim ki...Hem sen bilmiyor musun,ben baksam da,diğer kızları görmüyorum bile.Sadece sen varsın minik civcivim,kendini de,beni de yiyip durma da,şu tatilin tadını bir çıkaralım."
"Gene mi civciv...Ya deme şunu,beş yaşında mıyım ben..."diye isyan eden Özge'yi yattığı plaj havlusundan çekiştiren Rüzgar,kızı denize doğru sürüklemeye başladı.
"Beş yaşında da,on sekizinde de, sen her zaman benim sarı civcivim olacaksın!Bunu da o kıskanç kafana yaz!"
Oğlumun emredici sesi çoktandır babasınınkini yakalamıştı.
El ele dalgaların içine doğru ilerlerlerken,sesleri azaldı ve duyulmaz oldu.
Kıkırdamaktan kendimi alamadım.Özge aşkı da,kıskançlığı da yeni yeni keşfediyordu ve şimdiden fazlasıyla sahiplenici olacağını belli etmeye başlamıştı.O da bu huyunu babasından almıştı.Usulca iki şezlong ötede güneşlenen Ömer'e baktığımda,dirseklerine dayanmış,gözlerini denizde kahkalarla birbirine sataşan iki gençten ayırmadığını gördüm ve sesli gülmemek için mücadele ettim.
Ömer ve Özlem Rüzgar'ı kendi oğulları gibi seviyorlardı,ama işte kız babası olmak böyle bir şeydi sanırım,çünkü son zamanda Kardelen söz konusu olduğunda,Bulut da aynı tepkileri vermeye başlamıştı.
Gözlerim kıyıdan oldukça uzaklaşmış olan iki gruba kaydı.Daha yakında olanlar çocuklarımızdı.Hepimizinkiler.Bir nevi kocaman ailemizin yani.Ben ve Bulut,Özlem ve Ömer ve Lale'yle Özgür'ün haricinde,kocamın ekibindeki arkadaşları ve onların eşleri ve çocuklarından oluşan güzel ve geniş bir aileye sahiptik yıllardan beri.Bulut'la ben kimsesizliğimizin acısını çıkarırcasına kenetlenmiştik dostlarımıza ve bizi çevreleyen bu güzel insanlar mutluluğumuza mutluluk katmışlardı.
Ne kadar da çabuk geçmişti seneler...Hani deriz ya,göz açıp kapayıncaya kadar diye,aynen öyle olmuştu.
Bulut'un beni bir an önce evlenmek için sıkıştırmasını hatırladım gülümseyerek.Yine de evimi tadil edip,hazırlayana kadar düğün yok dediğimde,çaresizce boyun eğdi buyurgan sevgilim.Aynı annem ve babam gibi evi baştan başa elden geçirdik,ileride doğacak çocuklarımız için iki odalı bir teras kat ve iki arabalık bir garaj ilavesiyle alanımızı genişlettik.Ön bahçeyi çiçekler,arka tarafı da çim ve kameriyeyle adeta yeniden yarattık ve mütevazı düğün gecemizde yenilenen evimize gelince,Bulut beni kucağına alıp,eşikten geçirdiğinde tüm aşkımız ve umutlarımızla yeni hayatımıza başlamış olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)
RomanceHiç yüzünü görmediğiniz bir adama aşık olabilir misiniz? Fiziksel görüntüsünü,kariyerini,mali durumunu bilmeden kalbinizi açabilir misiniz? Sadece sözlerini ve düşüncelerini dinlediğiniz birine güvenip,ona sadık kalabilir misiniz?