GECE GELEN AŞK ("GELEN AŞK" SERİSİ 1) (Tamamlandı)

ON YEDİNCİ BÖLÜM

Keyifle okuyun arkadaşlar!

Sevgiler hepinize...

                         ON YEDİNCİ BÖLÜM

Dün gecenin aksine bu gece hiç uyumadım.Ve yine dün geceye göre ruh halim kökten değişmişti.İsyanım kalmamıştı mesela.O gözümü kör eden öfkem,kızgınlığım falan buhar olup uçmuştu sanki.Korku ve dehşet bile kaybolmuştu içimden.Ağlama ihtiyacım ise hiç var olmamış gibiydi.Aklım artık "niçin"lerle, "nasıl"larla uğraşmıyordu.Beynim teoriler üretmeyi durdurmuştu.Zihnim kapkara bir süküneti kabullenmiş,kıpırtısız bir dinginlikteydi.

Yenilmiştim.

Kaybetmiştim.

Yenilmişliğimin de,kaybetmişliğimin de evimle hiç bir ilgisi yoktu,onu zaten gözden çıkarmıştım ben.Akşamın ilerleyen saatlerinde gelen telefonla yarınki satışın startı verilince,hiç üzülmedim bile.Hatta bir an önce arkadaşıma kavuşacağım için sabırsızlandım.Ona bir kötülük gelmeyeceğinden zaten emindim.Adamlar profesyoneldi ve ilgilendikleri tek şey emlaktı.Açığa çıkmamak için her önlemi almışlardı ve ben konuşmadığım sürece bu kaçırılmanın amacı bile asla anlaşılamayacaktı,çünkü büyük ihtimalle Lale'yi de yanıltacak şekilde sözde o şirketle uğraşmaması için tehdit edeceklerdi.Eğer ben konuşmaya karar verirsem de elimde numarasız bir telefondan beni arayan meçhul bir adamla yaptığım konuşma kaydından başka bir şey olmayacaktı zaten.

Yarınki satışın da çok büyük titizlikle planlandığı belliydi.Ayrıntıları bilmiyordum tabi,ama tok sesli adam işlemi gerçekleştirecek kişilerin bu işin iç yüzünü bilmeyen aracılar olduğunu söylemişti:

"Bu iş bittikten sonra satışı zorla yaptığın konusunda yaygara koparmaya kalkarsan,hiçbir yere varamayacağını şimdiden söylemiş olayım.Seninle buluşmaya gelecek insanlar tamamen yasal bir satış gerçekleştirdiklerini sanan aracılar."demişti sert bir sesle."Ve onlar da tamamen alakasız başka kişileri temsil ediyorlar.Ancak ondan sonra nihayet biz devreye girip,emlakı temiz bir inşaat şirketine satacağız.Yani,kaypaklık yapmayı planlıyorsan haberin olsun diye söylüyorum.Ucundan bir şey çıkmayacağı gibi,o hareketinin de cezasız kalacağını sanma sakın.Bu iş unutulup,gidene kadar gözümüz üzerinde olacak.Ayrıca sana ayrılan paya da sesini çıkarmayı düşünme bile.Anlaştık mı Yasemin hanım?"

Uysal bir şekilde anlaştığımızı teyit etmiş ve pay dediği şeyin ne olduğunu bile sormamıştım.Yani bırakın miktarı, bana daire mi,yoksa nakit mi vermeyi planladıklarını bile bilmiyordum.

Tek sorduğum şey Lale'nin nasıl olduğu ve onunla konuşup,konuşamayacağımdı.Lale'ye çok iyi baktıklarını ve her şey yolunda giderse,yarın öğleden sonra serbest bırakılacağını söyleyip, ne yazık ki sesini duymama izin vermemişti.

Konuşmanın ardından üçlü koltuğa çöküp kalmıştım ve işte saatlerdir aynı pozisyondaydım.Son yirmi dört saatin dehşeti,gerginliği ve kafa karışıklığı yerini yavaş yavaş soğukkanlı bir mantığa bırakıyordu.

Öncelikle olayları başa sardım.Başa derken,Rüzgar'ın geldiği ilk geceyi kast ediyorum.Tek tek yaptıklarını ve söylediklerini gözden geçirdim.Her sarf ettiği fısıltının üzerinde özenle durdum ve her bir sözünün, onu itham ettiklerimle olan bağlantısını bulmaya çalıştım.

Bulamadım.

Adam bana asla soru bile sormamıştı.Hakkımdaki her şeyi ona gönüllü bir şekilde anlatan bendim.Ailemden,işimden,arkadaşlarımdan,hatta Batı'dan bile bahsedip durmuştum.Ve aslına bakarsanız,o da bana kendini anlatmıştı.Ben de onun ailesi,okuduğu okullar,ilk yaptığı işi,nişanlısı ve arkadaşlarıyla ilgili oldukça geniş bilgiye sahiptim.Karanlıkta kalan tek şey,son yıllardaki işi ve şu anki maddi durumuydu.