Fairy Tale°JJK

Tale'1

"Vee.. Yakışıklı prensle güzel kız evlenip mutlu bir hayat yaşamışlar!"

Elimdeki kitabın alıp yere atılması okuduğum ve soluk soluğa kaldığım yerle bitti. Kaşlarımı çatarak karşımdaki çocuğa azarlarcasına baktım.

"Çok saçma ve aşırı sıkıcı! Bana peri masalları anlatmandan bıktım ve bu hikaye bok gibi!"

Elimle aniden ağzını kapattım ve kapının dışarısına baktım. Umarım bizi duymamışlardı.

"Mirey! Düzgün konuş annenler duysa ne diyecektin!"

Elimi ağzından yavaşça çektiğim an bilmiş bir tavırla konuştu.

"Senin öğrettiğini söyleyecektim!"

Dudaklarımı sabırla birleştirip yerdeki kitabı aldım ve inceledim. Tekrar ona baktığımda kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde duruyordu. Kitabı masaya geri koydum.

"Pekala o zaman.. Ne tür hikaye anlatmamı istiyorsunuz küçük hanım?"

Ani heyecanla bana bakıp konuştu.

"Mesela.. Çok güçlü bir kızın tüm kötü adamları dövüp hepsini nasıl öldürdüğünü sonra nasıl sihir suyunu bulup içtiğinde uzaya ışınlandığını ve orada nasıl tuvalete çıkıp yaşadığını anlat!"

Birkaç saniye yüzüne baktım. Yutkundum ve derin bir nefes alarak konuştum.

"Yada daha gerçekçi bir hikaye anlatmama ne dersin?"

Dudak büktü ve yattı. Bende bu cevabı evet olarak kabul edip anlatmaya başladım.

"Bir zamanlar hayatı, sadece 'yaşam süreci' olarak tanımlayan sıkıcı ve bir o kadar da şapşal bir kız varmış."
Dikeldim ve anlatmaya devam ettim.

"Bu kızın kafası her zaman karışıkmış ve hep yanlış kararlar veriyormuş. Kendisini mutlu etmek yerine etraftakilere iyi görünmek ona daha akıllıca geliyormuş. Her zaman beyniyle düşünmüş ve onunla seçimlerini yapmış asla kalbini veya kendi iç sesini dinlememiş."

Derin bir nefes aldım.

"Bu kız kurallarıyla yaşıyormuş ve kurallarının sınırına asla çıkmıyormuş."

Yüzü artık eskisi kadar kasık değildi ve hikayenin yavaş yavaş ilgisini çektiğini anladığımda anlatmaya devam ettim.

Fakat tüm kurallarını bozmasını sağlayan bir oğlanın tek bir günde kızın hayatını değiştirmesiyle asıl burada başlamış hikaye.."

California/LA
04:05

"Evet çocuklar mola vakti! 15 dakika sonra karşıdaki cafede toplanmış olun!"

Kaşlarımı çatıp kulağımı rahatsız eden sese karşı durdum.
O sırada omzumun sürekli dürtüldüğünü hissettim.

"Min-ah uyansana artık!"

Koluma gelen cimcikle bağırdım.
Çok büyük bir bağırmış olacağım ki arka taraftan birkaç küfür yedim. Buna sebep olan sinir bozucu kıza baktım.