"Evet, otobüsü kaçırdık.."Beynimi okumuş gibi cevap verirken ben büyük bir çığlıkla ona döndüm.
"NE!"
Bi bu eksikti!
Benim çığlığım karşısında fazla ilgisiz gözüküyordu..
"N-ne demek kaçırdık?? Nasıl kaçırdık? Ne yapacağız şimdi!"
Ellerini cebine sokup konuştu.
"İçeriye girmekle başlayabiliriz az daha burda kalırsan tamamen donacaksın."
Nasıl sakin kalabiliyordu böyle bir anda hala aklım almıyordu. O içeriye girmek için yeltendiğinde bense koşarak arkasından gittim.
"Telefonun var mı? Çünkü benim yok! Benim paramda yok, yanımda hiçbirşey yok, napacağız!"
Telaşla sorular sorup duruyordum ama o takmıyor gibiydi.
"İlk olarak sıcak birşeyler içmeye ne dersin?"
Yürürken hızlıca önüne geçtim ve durdurdum.
"Sen ciddi misin şu an!"
Oflayarak konuştu.
"Bak gidecekleri yer buraya yakın bi otel tamam mı? Birazdan taksi çağırırırım gideriz büyütülecek birşey yok."
Tam konuşacakken yanımdan geçip gitti. Bende yavru kedi gibi peşinden gittim..
Tamam sakin olabilirdim artık çünkü fazla güven verici konuşmuştu. Ne yapacağını biliyor gibiydi umarım öyleydi de.
Cafeye geldiğimizde iki kahve söyledi ve uygun bir yere oturunca bende karşısına geçtim.
Fazla ilgisiz ve soğuk davranıyordu. Konuştum hemen.
"Taksi parasını otele geldiğimizde geri vereceğim bu arada kahve parasını da öyle."
Fazla saçma birşey söylemişim gibi yüzüme baktı. Ama birşey demedi. Konuşması için ne demem gerekiyordu ki? Veya bir konuşma açmam için falan?
"Seninle hiç aynı derse düşmemiştik değil mi?"
Masaya gelen içeceğini eline alıp içmeye başladı. Ne yani öylece görmezden mi geliyordu? Tamam o zaman bende onu görmezden gelirdim.
Kahvemi alıp hızlıca içtiğim sırada konuştu.
"Hayır."
Hemen cevap verdim konuşmasından fırsat bulup.
"Olduk mu yani? Ben hiç hatırlamıyorum.." gülümseyip tekrar konuştum. "Yine de 3 yıl boyunca bir kez bile konuşmadık şansa bak.."
İnsan bari nezaketen gülümserdi bu ne böyle buzdolabıyla mı konuşuyorum ben?
Bozuntuya vermeden kahvemi yudumlamaya devam ettim.
O konuşana kadar ben konuşmayacaktım."SeoJoon'la çıkıyor musunuz?"
Ağzımdaki kahveyi püskürtmeme az kalmıştı ki zorla yuttum. Yüzüme bakıyordu artık nihayet.
Kahveyi masaya bıraktım.Böyle bir soruyu neden soruyordu??
"Hayır ne? SeoJoon'la sadece arkadaşız? Neden böyle bir soru sordun?"
Fazla konuşmuştum yine.. Tekrar gözlerini etrafa çevirip konuştu. Yüzüme bakıp konuşmaması sinirimi bozuyordu.
"Öylesine.. SeoJoon bu aralar senden fazla bahsetmeye başladı."
Birşey demedim. Aklıma gelen şeyle konuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairy Tale°JJK
Fanfiction"Evet, otobüsü kaçırdık" ........ -TAMAMLANDI [HAYRANKURGU #4] [#2 Fanfiction] [#17 Jungkook] [#1 Kook] [#1 LOVESTORY] [#6 Got7] 🥂 ~JJK&