Tale'12

10.9K 747 502
                                        


En sevdiğim bölümlerden biri 😏

İyi okumalar,

"Seni aldattığım halde bir kez bile kızmadın ve artık randevuya çıkacağız?"

Elimdeki çubuğu sertçe ölü kurbağanın kalbine batırdım. İşime devam ederken konuşup duruyordu üstelik hiçbir şey yapmıyordu.

"Üstelik hiç sevmediğin bir kızla aldattım. Cidden kızmadın mı?"

Derin bir nefes aldım şırıngayı çekerken durdum ve ona bakarak konuştum.

"Mark beni aldatıp aldatmaman artık umrumda değil. Ikimizde biliyoruz ki birbirimizi sevmiyoruz."

Mark gülümseyip konuştu.

"Madem beni sevmiyorsun neden hala birlikteyiz ?"

Aynı şekilde bende ona sordum.

"Sen de istemiyorsun. Neden bunu sevgili ailene de söylemiyorsun?"

Bir cevap vermedi. Mark'ın durumu da benimkiyle aynıydı çünkü.

Mark'ın babası Mark'a hiçbir zaman iyi davranmamıştı. Mark babasından nefret ederdi. babasından ne kadar nefret ediyorsa annesini bir o kadar çok seviyordu.

Babası ile asla birlikte durmak istemezdi ama annesi olunca..

O kadın için herşeyi yapardı. Bu istemediği bir kızla evlenmekte olsa..

Mikroskobu elime alacakken Mark tuttu. Nihayet birşey yapacaktı diye rahatlarken birden bir parçasını eliyle kırdığını görür görmez büyüttüğüm gözlerle ona baktım.

"Mark napıyosun sen!"

Öğretmene baktım. Masada telefonuna bakıyordu tekrar Marka dönünce konuştu.

"Bu saçma yerde aptal bir hayvanın kalbini incelemek yerine neden okulu asıp daha eğlenceli birşeyler yapmıyoruz?"

Şaşkın gözlerle ona bakıyordum. Gülümsedi. Daha fazla dayanamayıp bende güldüm.
Ayağa kalktığı an öğretmen başını buraya çevirdi.

"Bayan Chung, tuvalete gidebilir miyim?"

Aynı zamanda benim de elimi tuttu. Öğretmen şaşkın bir şekilde baktı. Ben de naptığını bilmiyordum.

"Sanırım Minah'ta altını silecek?"

Sınıftakiler gülmüştü.

Mark sırıtarak konuştu.

"Hocam ben yalnız tuvalete gidemiyorum da Minah kapıda beklicek beni.."

Ben gülmemek için dudaklarımı bastırdım. Öğretmen bu sefer sinirle bir şekilde bağırdı.

"Saçmalama Mark beni artık uğraştırma!"

Mark ayaktayken beni biraz daha çekti. Bende ayağa kalktım yavaşça ama aynı zamanda Mark'ın elini sıktım. Ne yapıyorsun diye sordum ama dinlemedi. Hocaya bakıp tekrar konuştu.

"Biliyorum hocam.. Artık sizi uğraştırmayacağım rahatınıza bakın."

Öğretmenin yüzü tam rahatlamıştı ki Mark elimi de tutup koşturdu. Sınıfın kapısını hızlıca açtı. Öğretmen arkamızdan ismimizi bağırıyordu.

Fairy Tale°JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin