"Bilerek yaptığım bir şey değil. Üstelik ben olmam gereken yerdeyim. Bölgesinde olmayan sensin."
"Dark Forest'ta ne işin vardı peki?"
"Orası Karanlık Dünya'nın olmayabilir ama Aydınlık Dünya'nın da değil."
"Öyle olsun."
"Öyle zaten."
Yanıma gelip oturduğunda şaşırmıştım ama sesi hala sertti.
"Burada ne yapıyorsun peki? Bir an ağladığını düşünmüştüm."
Kimliğimi açıklamadan onları eski kraliçeyi bulma düşüncesine itmek oldukça mantıklı geliyordu, şu an için en azından.
"Hayır, Karanlık Dünya'yı düşünüyordum. Eski kraliçe zamanında böyle bir yer değilmiş."
"Nasıl yani ? Tutsak olan kraliçeden mi bahsediyorsun? Hani şu Aydınlık Dünya'nın eski kraliçesi..."
"Evet. Karanlık Dünya'nın efendisi ile evlendi sonra sürgün edilip tutsak edildi ya."
"Doğru. Eskiden böyle değildi. Onun tutsaklığından sonra Aydınlık Dünya'nın gücü azaldı. Bu yüzden EXO onu bulmak için uğra..."
Ona dönerek gözlerimi büyüttüm. EXO'nun aradığı yer annemin tutsak edildiği yerdi yani. Oldukça heyecanlanmıştım. Belli etmemeye çalışmakta zorlansamda kendime hakim olmalıydım. Ama neden sözünü bitirmemişti. Bana bakıp bir şeyler düşündüğünü görebiliyordum.
"Bir şey mi oldu?"
"Kimsin sen, onu nereden tanıyorsun?"
"Ne?"
"Onu nereden tanıyorsun?"
"Farkındaysan Karanlık Dünya' dayım. Eskiden Kraliyette olan biriydi."
"O Kraliyette tam 8 yıldır yok. O zamanlar sen 9 -10 yaşlarında olmalısın."
"Halkın arasında konuşulanlardan dolayı onu tanımam gayet normal. O zaman küçük olmam onu tanımayacağım anlamına gelmez. Neden bu kadar uzattın? Senin için önemli biri mi?"
Soruma cevap vermeyip beni sorguya çeker gibi soru sormaya devam edeceğini hala gözlerini kısıp bana bakmasından anlayabiliyordum.
"Aslında tam olarak o anlama gelir. Bildiğim kadarıyla Karanlıklar Dünya'sının efendisi onun hakkında konuşmayı yasaklamış. Halkın içindeki casuslardan dolayı da hiç kimse bu yasağı çiğnemezmiş. Sen kimden duydun onu?"
Duyduğum sözlerle donup kalmıştım. Bunu gerçekten yapmış mıydı yoksa Baekhyun beni mi deniyordu? Annemden bu kadar mı nefret ediyordu? Ne yapmıştı doğru düzgün anlatsa belki EXO ile konuşmama gerekte kalmayacaktı. Bu sefer öncekilerden büyük bir kavga edecektik galiba. Hızla ayağa kalkıp Ghost Castle'a yürümeye başladım. Ama arkamdaki Baekhyun'u hatırlayınca ona dönüp babama olan kızgınlığımdan dolayı bağırdım.
"Sana ne! Kimden duyduysam duydum. Beni daha önce kaçıran birine neden açıklama yapmam gerekiyor? Benden uzak dur! Sürekli karşıma çıkıp duruyorsun, yeter artık! Seni görmek istemiyorum."
Sonlara doğru sesim titreyince dayanamayıp ağlayacağımı anladım. Baekhyun'un önünde ağlamamak için arkamı döndüm. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Olmadığında ise oradan uzaklaşmak için yürümeye başladım. Baekhyun birden çıkışmamdan dolayı üzerinde olan şaşkınlığını atmış olmalı ki bana yaklaşan ayak sesleri ile beraber sesini de duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo siento ~ Byun Baekhyun
Fanfictionİki dünya'nın birleşmesini sağlayacak bir kız ve herkesten gizlenen kendi dünyasını kurtarmaya çalışan bir grup. . . . Baekhyun : "Sen onun karanlık olduğunu biliyorsun değil mi?" Chen : "Hayır. Bilmiyor." Baekhyun : "Ben Kris'e sorduğumu hatırlıyor...