Bomboş olan beynimde uzaktan duyulan seslerle kendime geldim. Neler olduğunu hatırladığımda gözlerimi açmamaya karar kıldım. Konuşmalara odaklandım.
"Kızı alma şeklinden dolayı Kraliçe seni öldürebilir biliyorsun değil mi?"
Annem ne alakaydı? Bu adamlar Karanlıklar Efendisi'nin adamları değil miydi?
"Gücümden dolayı hiçbir şey yapamaz. Bana ihtiyacı var."
Bu adamdan nefret ediyordum. Şu an en nefret ettiğim ikinci kişiydi.
"Kız annesini görünce sana ihtiyacı kalmaz. Çünkü o zaman kaçmaya çalışmayacak. Böylece gücünün hiçbir anlamı kalmayacak."
Annem yanıma mı gelecekti? Ah- o nasıl kaçmıştı? Onu o kadar çok özlemiştim ki... Sonunda geri geliyordu. Aydınlık Halkı kurtulacaktı öyle değil mi? Benim yapamadığımı o yapabilirdi.
"Şu konuyu kapat artık! Bu kız niye bir türlü uyanmadı?"
Saçlarım yüzüme geldiği için daha rahat hissediyordum. Çünkü gözlerimi hafifçe kırpıştırıyordum ve bunu anlayabilirlerdi.
"Artık nasıl vurmuşsan kafasını masaya!"
Pislik! Gerçekten güçlerimi kullanamayışımdan faydalanmıştı.
"Kes sesini!"
Birden bağırmasıyla refleks olarak gözlerimi açtım. Anında kapattım. Ama etrafı biraz görebilmiştim.
"Benimle bu şekilde konuşamazsın! Ses tonuna dikkat et! Senden üst konumdayım."
"Öyle mi dersin? Kızı almak için bile beni bıraktın. Konumun o zaman neredeydi?"
Ellerim bağlanmadığı için kavga ederlerse gidebilirdim. Beni fark etmezlerdi. Gözlerimi biraz araladım.
"Ah fark etmedin mi? Konumum o zaman sana kızı almamı emretti."
Umarım bu konuşmalar fazla uzun sürmez ve bir an önce kavga ederlerdi. Onları beklemek ve böyle durmak sıkıcıydı. Ayaklarım hareket ettirmediğim için uyuşmuş gibiydi.
"Sen..."
"Ona ne yaptınız böyle?"
Bayılmadan önce duyduğum ses ile gözlerimi açmak istedim. Ama bunu yapamazdım. Biraz daha beklemeliydim. Doğru zaman şimdi değildi.
"Efendim biz..."
"Kafası neden kanadı!?"
"O zorluk çıkarınca..."
"Aptal! Ona nasıl zarar verirsin?"
Benim için endişelenmişti. O yıllar sonra gelmiş ve beni bulmuştu. Benim onu bulup kurtarmam gerekiyordu. Ama bu halimden de memnundum. Sonuçta onun yanınday...
Aklıma gelen gerçekle tüm iyi düşüncelerim yok oldu.İlk karşılaştığımızda scintillam olduklarını düşündüğüm bu adamlar Hera'yı öldürmüştü. İkinci görüşümde benim Hera'nın bedeninde olduğumu söylemişlerdi. Yani yer değiştirdiğimizi bildikleri halde bana saldırmışlardı. Ve şimdi bu adamların annemin adamları olduğunu anlamıştım. Bu annemin bana saldırmaları için emir verdiğini mi gösterirdi? Hera'nın ölümüne annem sebep olmuştu. Yıllarca özlediğim insan benim sonsuza kadar birini özlemek zorunda kalmama sebep olmuştu. Bunu neden yapmıştı? Neden masum birine bunu yapmıştı?
"Neden hala uyanmadı?"
Sesi yeniden kulaklarımı doldurdu. Artık ne düşünmem gerektiğini bile bilemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo siento ~ Byun Baekhyun
Fanficİki dünya'nın birleşmesini sağlayacak bir kız ve herkesten gizlenen kendi dünyasını kurtarmaya çalışan bir grup. . . . Baekhyun : "Sen onun karanlık olduğunu biliyorsun değil mi?" Chen : "Hayır. Bilmiyor." Baekhyun : "Ben Kris'e sorduğumu hatırlıyor...