Lo siento ~ Byun Baekhyun

^^27.Bölüm^^

3 AY SONRA

''Kalksana Baekhyun-ahh, bana sözün vardı. Akşama nehrin kenarına gidecektik.''

''Aura, gitsene başımdan. Daha güneş bile doğmadı.''

''Ama ya İSTEMİYORSAM.''

Üzerindeki örtüyü yavaşça kenara çekti. Kalkacağını düşündüğüm için sevinç çığlıkları atmaya başlayacaktım ki ayağa kalkar kalmaz beni ters çevirdi ve omuzlarımdan ittirerek kapını önüne sürükledi. Kapıyı yüzüme kapatacağı sırada onu ayağımla engellemiştim.

''Ya beni içeri alırsın ya da tüm gün seninle konuşmam.''

''Bu bir tehdit miydi?''

Eliyle bozulmuş saçlarını karıştırarak aslında sadece benim aklımı karıştırıyordu.

''Tehdit mi?''

''Benimle konuşmayacağını söylüyordun az önce.''

''EVET ÖYLE. Aynen öyle.''

''Demek öyle. Bence iki dakika bile duramazsın benimle konuşmadan.''

İçeriden sesler gelmeye başlamıştı. Herkes yavaş yavaş uyanıyordu demek ki.

''AURA NOONA! NEREDESİN?''

Bana seslenilmesiyle vücudumu döndürdüm. Yanıma gelen sevimli gülümsemesini yüzüne takmış Sehun'a kafamı kaldırarak baktım. Kesin bir şey isteyecekti yoksa neden böyle sırıtsın ki?

''Efendim, Sehuniee.''

''Noonaaa, noonaların en güzeli, en sevimlisi, en güçlüsü, en şeker-''

Bileğimden tutulup çekilmemle hala orada olan Baekhyun'un varlığını hatırladım. Kapıyı üzerimize kapattı ve sinirli sinirli Sehun'a söylenmeye başladı.

''Seni maknae bozuntusu. Seni bir gün pataklayacağım. Aishhh.''

Olduğum yerde onu izlerken odanın ortasında volta atmayı bırakarak kafasını kaldırdı. Gözlerini tepeden tırnağa her yerimde gezdirdikten sonra kafasını salladı. Ne düşünüyordu acaba? Beni kıskanmış gibiydi.

Olabilirdi yani değil mi?

Byun Baekhyun beni kıskanabilirdi.

Evet, evet. Byun Baekhyun beni kıskandı hem de Sehun'dan.

''Baekhyun, Sehun sadece bir şey isteyecekti.''

''Az önce 'Sehuniee' diyordun.''

''Sen beni mi kıskandın bakayım?''

''Yok, Sehun'u kıskandım. Kızım tabiki seni kıskandım, sevdiğim değil misin?''

''Baekhyun-iee!!''

Elimi yumruk yaparak omzuna hafifçe vurdum. Gerçekten gözlerimi yaşartmıştı çünkü.

''Baekhyun?''

''Efendim, sevdiğim.''

''Oh cidden yanlış duymamışım. Sen sevdiğim dedin hem de bana.''

''Aura, abartma. Dedim ve hep derim. Çünkü seni seviyorum.''

''Hiç şüphe etmedim. Ben de seni seviyorum.''

Kollarımı boynuna dolayarak ona sarıldım. Sanırım hissetmek isteyeceğim tek şey kalp atışlarımızın sesinin birlikte duyulmasıydı. Bir süre sadece ona sarılı kalmak istedim ve öyle yaptım. O bırakana kadar bırakmadım. O da beni bırakmadı.