^^14.Bölüm^^

139 13 0
                                    

HERA'nın ağzından:

Camdan, gelen kraliyet arabasını gördüğümde hızla odadan çıktım.

Bir an o mahzenden hiç çıkamayacağımı ve tüm planlarımın çoktan suya düştüğünü sanmıştım. Bu gerçekten bir daha hayatımda elde edemeyeceğim bir fırsattı. Ve ben bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirecektim. Değerlendirmek zorundaydım. Sonum zaten belliydi. En azından içim bir nebze rahatlamış olacaktı. Belki de insanlar benim adımı minnetle söyleyeceklerdi. Hayır, bunun belkisi fazlaydı. Halkı tanıyan biri olarak bundan emindim.

Koridorun bitiminden sağa dönüp başka bir koridora geçeceğim anda biri ile çarpıştım. Düşmemem için beni kolumdan tutan kişiyi görmek için başımı kaldırdım. Bu Chen'di. Hareketlerimden şüphelenmemeleri için o ikisi ile karşılaşmamaya çalışıyordum. Aura ile nasıl bir ilşkileri vardı bilmiyordum. Bu yüzden nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyordum. Onların EXO'yu tanıyacaklarını düşünerek hareket etmeliydim. EXO'yu tanıyorlarsa Aura'yı da göreceklerdir. Yani şüphelenme ihtimali en çok olan kişiler bana göre bu ikisiydi. Onlardan uzak durmalıydım. Hem kendi planım hem de Aura'nın planı için.

Hala kolumda olan elini bileğinden tutup uzaklaştırdım. Bu biraz kaba olmuş olabilirdi. Ama Aura tartıştıklarını bu yüzden onlara soğuk davranırsam şüphelenmeyeceklerini söylemişti. Ben de zaten bu yüzden onlardan uzak duruyordum.

Chen elini ittiğimde yüzüne hüzünlü bir ifade yerleştirmişti. Onun için Aura'nın böyle davranması üzücü bir durum muydu? Birbirlerine oldukça değer veriyor olmalıydılar.

"Aura ben o gün sana öyle davranmamalıydım. Fazla tepki gösterdim. Seni kovmam tam bir saçmalıktı. Ama çok üstüme gelmiştin. Üzgünüm."

Cidden! Bu çocuk Aura'yı kovmuş muydu? Onun hem konum olarak hem de güç olarak Chen'den üstün olduğunu düşünürsem; Chen'in böyle bir şey yapması için baya yakın olmaları gerekiyordu. Vay canına! Bu beklemediğim bir şeydi. Ona bakmayı bırakıp bir cevap vermeliydim. Ama sadece sonunda kovulduğumu bildiğim bir tartışma hakkında konuşmak fazla riskliydi.

"Şey... Chen şu an işim var. Sonra konuşalım. Olur mu?"

Yanından geçip gitmiştim. Ama söylediğim yalan değildi. Başkalarının tartışmaları hakkında konuşmaktan daha önemli işlerim vardı.

Sonunda bahçeye çıktığımda Karanlıklar Efendisi'nin birkaç önemli kişiyle konuştuğunu gördüm. Ona biraz yakın olmam gerektiği için yanlarına ilerledim.

Aramızda birkaç metre kalınca beni fark etti ve yanındakilere gitmelerini söyledi. Aura ile aralarının kötü olduğunu biliyordum. Hatta belki de kötü olacak bir ilişkileri bile yoktu. Ve bunu halk bile bir şekilde duymuştu.

Bir metre mesafe kalacak şekilde durdum. Bir anda iyi davranırsam garip olacağı için yakın davranamazdım.

"Aura bir sorun mu var?"

"Ben... benim seninle konuşmam gereken bir konu var. Önemli olmasa yanına bile gelmeyeceğimi biliyorsun. Bu yüzden biraz vakit ayır."

Lo siento ~ Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin