SEÇİM (BİTTİ!)

26.BÖLÜM 'CESET!!'

Can ın evine gelince kapıyı yumruklamaya başladım. Alper de aynısını yapıyordu. Nazlı ise bizden ayrılmıştı. Yarın sınav vardı.

Hizmetli bize kapıyı açtı ve buyrun diye sordu.

"Can nerde."

"Can bey odasında ben haber vereyim."derken biz içeri daldık ve ezbere bildiğimiz odaya doğru koştuk.
Kapıyı çalmadan içeri daldım. Oda yine boştu.

Önce balkona çıktım. Orada yoktu. Alper ise odada öylece duruyordu.

"Ooo! Siz sıktınız ama."dedi Can banyodan içeri girerek. Yüzünün yarısında köpük vardı ve elinde de jilet.

Şuan ağlasam yine ağlarım. Ama artık gerçekten gözümde akacak yaş kalmadı.

"Sen. Sen ne pis birisin lan."diyip yanına gittim ve onu göğsünden ittim.

"Toprak. Senin yüzünden öldü. Senin yüzünden."

"Ölmüş mü? Buldunuz mu leşini. Ama bulamazsınız. Çünkü onu denize atmalarını söylemiştim." dediği an kan beynime sıçradı.

Elindeki jileti aldım. Gerçekten de ona saplayacakken Alper Can a yumruk attı.

"Kardeşim lan o benim. Piç. Kardeşim. " dedi ve yere düşen Can a tekme attı.

Hizmetli peşimizden gelmişti ve Alper i tuttu.

"Çıkar mısınız. Beyefendi. Polise haber vermek zorundayım. Çıkın."diyordu. Ileri iki tane de adam girdi. Bu adamlar evin kapısındaki bekçilerdi.

Can çoktan ayağa kalkmış ve sırıtmaya başlamıştı. Burnu kanamıştı.

Adamlar Alper i zorla dışarı çıkardı. Hizmetli ve güvenlikten başka kimse konuşmuyordu.

Alper in Can a attığı bakış ise tüyler ürperticiydi. Dişlerini birbirine bastırmıştı ve yanağının altındaki kemikleri ortaya çıkmıştı.

Alper adamları ittirip odadan çıkınca ben de peşinden gitmek zorunda kaldım.

#*$*(#; $(#&$($

Benim evime gitmiştik. Ikimiz de hiç konuşmadık. Akşam olmuştu. Kahvaltı yapmamıştım. Oysa önceki günde yapmamıştım. Içeri girdik.

Nazlı evde yoktu. Nerde olduğunu merak etmiştim. Ama şimdi onu düşünecek halim yoktu.

Sanki için daralıyor. Boğuluyordum. Eğer gerçekten de Toprak a bir şey olduysa...

Zil çaldı. Nazlı gelmiştir diye düşünüp kapıya gittim. Kapıyı açtım ve karşımda iki tane polis gördüm.

"B- buyrun. "Dedim kaşlarım çatı bir şekilde.

"Ilgın efil siz Misiniz? "

"Evet benim. "Dedim kafa sallayarak.

"Bizimle emniyete gelmek zorundasınız. Alper Akın ile birlikte Can Polat a saldırmışsınız. " dedi ve bende içimden bir küfür sayarak Alper e seslendim.

O da gelince polislerle birlikte gittim.

Arka koltuğa geçtik.

"Babam bu sefer ağzıma sıçacak."Diye söylendi.

Yaklaşık 15 dakika sonra karakola geldik.
Arabadan indik ve polislerle biri benim diğeri ise Alper in koluna girmişti. Bu şekilde karakola gideceğim hiç aklıma gelmezdi.

Bir odaya getirildik. Kapısında Başkomiser Mithat Fuat Günör yazıyordu.

"Buyurun başkomiserim. Alper akın ve Ilgın efil."