20 - KUZEN

692 23 8
                                    

HALE DİLA DEMİR...

Sabah'ın ilk ışıklarıyla güne Merhaba diyerek gözlerimi açtım demek isterdim ama muhteşem bir isteksizlikle ve güne lanet okuyarak gözlerimi hafifçe araladım.

Bacaklarımı aşağı sallandırıp paytak adımlarla pencereye yürüdüğümde sonbahar'ın hafiften etkisini göstermeye başladığını gördüm ve okul formamın üstüne baharılık bir hırka giymeye karar verdim.

Hızlıca bir duş alıp üstümü giyindiğimde gözlerimin ne kadar berbat durumda olduklarını anca fark edebilmiştim.

Bolca fondoten ve kapatıcı israfı yapıp bu sorunun da üstesinden geldim. Dışarı çıktığımda garajda Mükemmel diye tanımlayabileceğim bir Jip duruyordu.Yakınına gittiğimde üstünde kalp biçiminde bir not vardı.

"Merhaba en çekici kuzenim. Aslında tek kuzenimsin ama başkalarıda olsaydı yine en çekici senin olacağını biliyorum bebeğim. Neyse. Bir arabaya ihtiyacın olduğunu düşündüm.Seni boşladığımı sanma her dakika haberlerini alıyorum.yakında görüşeceğiz bebeğim. Seni özledim. "

Ah Asrın! Benim sapık, beyin yoksunu, ısrarcı, yüzsüz ama aynı zamanda ultra yakışıklı üvey kuzenim.umut etmiştim. Sadece umut.Onunla tekrar karşı karşıya geldiğimi hayal bile edemiyorum. Şirketin devir teslim işleri için bile avukatlarımızın muhattap olmasını planlarken gerçekten büyük bir düş kırıklığı içerisindeydim.

Ne olduğunu anlamadınız en iyisi baştan alalım.

-20 Haziran 2011-

14 yaşındaki her genç kızın olacağı gibi heyecanlı ve mutluydum.Nedeni ilk kez ailecek tatile çıkmış olmamızdı.Hem ailemle daha kaliteli vakit geçirebiliyor hemde 4 senedir görüşmediğim,benden 3 yaş büyük olan kuzenim Asrın'ı daha yakından tanıma şansı bulabiliyordum.

Bugün tatilimizin 10. günüydü ve Asrın'da bir gariplik seziyordum.Tamam.Önceden de yapışık ikiz gibi değildik ama aramız şu son 6 gündür oldukça gerginleşmişti ve ben iplerin kopmasından korkuyordum.

Karanlığın çöktüğü kumsalda denize yakın bir mesafede eteğimi toplayarak kumlara kuruldum ama keyfim kısa süre sonra Asrın'ı görmemle yok oldu.

Paytak adımlarla yanıma geldi ve hiçte kibar olmayan bir şekilde yarı devrilerek yarı çökerek yanıma oturdu.Burnumun direğini sızlatan içki kokusunu aldığımda bir an kusucağımı sanmıştım.

"Tanrım! Sen içki mi içtin?!"

"Evet Güzellik bir sakıncası mı var? "

"Evet var.Neden kendini zehirleme ihtiyacı duyuyorsun? "

"Ne zamandan beri beni bu kadar düşünür oldun bebeğim? "

"Benimle peşinde dolanan kızlarla konuştuğun gibi konuşma.Ben onlardan biri değilim."

"Keşke olsaydın. "

Kulaklarımın son kullanma tarihi geçmişti herhalde. Emin olmak için tekrar ettirme ihtiyacı duydum zira böyle birşey mümkün değildi.

"Ne?"

"Duydun işte melek.Keşke onlardan biri olsaydın.O zaman işler çok daha kolay olurdu. "

"Asrın ne dediğinin farkında mısın? Git yatağına yat.Sabah kalkıp herşeyi hatırlayınca daha fazla utanmanı istemiyorum. "

KELEBEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin