Cat Boy | kth

7 | Hızlı Zamanlar

Düzenlendi.

Taehyung'un doğum günü partisinden sonra Jimin ve Taehyung cidden iyi birer dost olmuşlardı. Her şeylerini paylaşıyorlardı.

Ne kadar her şey yolunda gidiyor gözüksede Haneul için bir sorun vardı.

Haneul hala lise okuyordu ve şu an dördüncü sınıfa geçmişti. Babasıyla yaşamayı kabul etmeyip kendi ayakları üzerinde durmak istediğinden çalışması gerekiyordu.

Hem okul hem iş onun için fazla zorlu olduğundan okuluna dışarıdan devam ediyordu.

Babası onun bu halinden hiç memnun değildi ve sıklıkla bunu Haneul'a belirtiyordu.

Haneul bu durumu pek umursamamamıştı ama babası bu sefer onu zorla Seul'e götürmekle tehdit edince ne yapması gerektiğini bilememişti.

Daegu'dan gitmek istemiyordu ama okula da gitmek istemiyordu. Fakat bir karar vermesi gerektiğinin farkındaydı.

Bir akşam Yoongi ve Eun-Bi ile oturup bu konu hakkında konuştu. İkiside Daegu'da kalıp okula devam etmesi gerektiğine karar vermişti.

Haneul en yakınlarının da katkılarıyla Daegu'da kalmaya karar vermişti.

O akşam babasını aradı ve Daegu'da kalacağını söyledi. Babası bunu kabul etti ama 2 tane şartı vardı.

'Derslerine çalışacak ve notlarını düzelteceksin Haneul-ah. Bu konuda çok ısrarcı ve katıyım. Geleceğinin parlak olması için bunu yapmalısın kızım. İkinci olarak sana her ay 5.000.000 won göndereceğim. Hiçbir şekilde itiraz istemiyorum. Ben senin babanım ve sana bakmak zorundayım -ki bunu isteyerek yapıyorum- ve seni seviyorum. Kendine iyi bak. Yakında yanına geleceğim.'

Haneul ne kadar kendi ayakları üzerinde durmayı istesede Daegu'dan ayrılamazdı. Bu yüzden aldığı kararın en iyisi olduğunu biliyordu.

'En azından önümde kocaman bir yaz tatilim var' diye düşündü.

🍦

Haftalar çok hızlı geçiyordu. Yaz tatili bitmişti ve okul zamanı yaklaşıyordu. O eski ev hem okuyacağı okula uzaktı hem de Taehyung ile yaşaması için fazla küçüktü. Bu yüzden Haneul babasının gönderdiği paralarla eskisine göre daha iyi bir evi kiralamıştı.

Ev mutfak, iki banyo, bir salon ve iki yatak odasından oluşuyordu. Ayrıca kocaman pencereleri olduğundan fazlasıyla güneş alıyordu.

Haneul ikinci yatak odasını Taehyung'un odası yapmıştı. Fakat küçük TaeTae'si hala onunla uyuyordu. Taehyung o odada yalnızca Jimin ile oyun oynuyordu.

Taehyung ve Jimin gün geçtikçe daha çok büyüyorlardı. Haneul internette okuduğu bilgilerin doğru olduğunu Taehyung kollarında yatarken aniden 6-7 yaşlarındaki bir çocuk gibi göründüğünde anlamıştı. Yine de Taehyung'a sormadan edememişti.

Taehyung "Her kedi çocuğun büyümesi farklıdır. Eğer daha iyi bir ortamda yetişiyor ve yeterince besleniyor ise daha hızlı büyür." diyerek açıklamış ve Haneul'un aklında hiç soru işareti bırakmamıştı.

Haneul ise Taehyung'un dediklerine değil kurduğu cümlenin ne kadar olgun olduğuna ve kelimeleri düzgünce söylemesine takılmıştı.

Ne kadar büyüsede Haneul'a karşı olan davranışları hiç değişmemiş aksine onu daha çok benimsemişti.

🍦

Haneul elindeki market poşetleriyle eve girdiğinde iki küçük çocuk koşarak onun üstüne atladılar. Dengesini sağlayamayan Haneul -amele sümüğü gibi- yere kapaklanmıştı.

Başka biri yapsa çok kızardı ama konu iki meleği olunca gülüp onları gıdıklamaktan başak bir şey yapamamıştı.

Elinde tuttuğu poşetin içinden iki cips çıkardı ve yaramaz ikiliye uzattı.

"Ciiiipss! Hemde en sevdiğimden.  Teşekkür ederim Haneul."

"Teşekkür ederim HanHan! "

İkili ellerinde cipsleriyle koşarak televizyonun karşısına geçtiler. O sırada Yoongi Haneul'un yanına gelip onun doğrulmasına yardım etmişti.

"Bana cips yok mu ?"

Haneul Yoongi'ye 'ne diyor bu' bakışı atınca Yoongi dudağını büzdü.

"Yağğ HanHan bana nasıl cips almazsın ?!"

Haneul, Yoongi'nin Taehyung'u taklit etmesi üzerine kahka atmaya başladı. Dudaklarını büzüp Yoongi'nin yanaklarını mıncıklarken "Tabii ki bize de cips aldım YonYon." dedi.

"Iyy boşver ! Sadece Yoongi de, yeter."

Haneul elinde ki poşeti Yoongi'ye verdikten sonra odasına geçti. Üstüne geçirdiği hırkayı çıkarıp kapısının arkasında ki askılığa astı. Ardından mutfağa geçti. Buzdolabından 2 kola çıkarıp mutfağın salona baktığı yerde duran tezgahın üstüne koydu.

Salonuyla mutfağı birleşikti. Ortada da iki tezgah birleşmiş önüne iki tane bar sandalyesi konulmuş ve yemek yeme alanı oluşmuştu.

Haneul bu küçük oturma alanını cidden seviyordu. Yemeğini yedikten sonra hemen bulaşıkları yıkayabiliyordu.

Haneul çocuklara meyve suyu doldururken Yoongi kendi yiyecekleri cipsleri büyük bir kaseye boşaltıyordu.

"Yarın çocukları sinemaya götürmeye ne dersin ?" diye bir fikir attı Yoongi ortaya.

"Olabilir. Hem benimde kırtasiye alışverişi yapmam lazım. Malum okullar açılıyor."

"Paraya ihtiyacın var mı ?"

"Hayır, yok. Babam fazlasıyla cömert davranıyor. Bu ay gönderdiği para elime dün geçti. 5.000.000 won göndereceğini söylemişti ama 6.000.000 göndermiş."

"Ne güzel işte !"

"Öyle. Bu ay Taehyung ve Jimin'e kıyafette alacağım."

"Haneul, gerek yok. Onlar çok hızlı büyüyor. Şu an giydikleri ve dolabındaki kıyafetler onlara fazlasıyla yeter."

"O zaman başka bir şey düşüneyim."

"Aslında benim aklımda bir şeyler var."

"Ne gibi ?"

"Onların okula başlama yaşı geldi. Onları okula gönderemeyiz ama onlar için özel öğretmen tutabiliriz."

"Harika düşünmüşsün ! Ama ben okula gideceğim, seninde işin var ve onların başında birinin durması gerek."

"Hoseokla konuşurum. Onlara kafede kullanılmayan küçük odalaradan birini hazırlatırız. Şu depo olanlardan birini."

"Tamam olur."

"O zaman ben hoca bakmaya başlıyorum. Okullar başlamadan önce hocayı bulur eğitimlerine başlarız."

"Peki onlara bunu ne zaman söyleyeceğiz ?"

"Hocayı bulduğumuzda söyleriz."

Haneul kocaman gülümsedi ve kolasından kocaman bir yudum aldı.

Küçük Taehyung'u cidden büyüyordu.

Yb yakın bir zamanda gelecek~