17 | Bırakma

8.7K 591 103
                                    

Düzenlendi

İyi okumalar

Sizi seviyorum ❤

🍦

Gözlerimi araladığımda yavaşça etrafıma bakınmaya başladım. Alışık olmadığım hastane odalarından birindeydim.

Başım ağrıyordu, burnumdaki oksjien maskesi genzimi gıdıklıyordu, ağzımda leş gibi bir tat ve boğazımda dayanılmaz bir ağrı vardı.

Sanırım hıçkırmaktan boğazım tahriş olmuştu.

Ağzımda ki kötü tadıda biraz olsun gidermek için yutkunmaya çalıştığımda ise bunun çok kötü bir fikir olduğunu anladım.

Hem ağzımdaki tad daha bir leşleşmiş hem de boğazım acımıştı.

Bir yandan elimle oksjen maskesini indirirken diğer yandan dilimle kuruyan dudaklarımı ıslattım.

Tam o sırada içeri bir doktor, bir hemşire ve bir adet Hoseok girdi.

Hoseok'un burada ne işi vardı  ?

Doktor yanıma gelip beni ince bir muayeneden geçirdikten ve doğrulmama yardım ettikten sonra "Haneul-shii kendinizi nasıl hissediyorsunuz ?" diye sordu.

Konuşmaya çalıştığımda keşke bunu yapmasaydım diye düşündüm. Acıyla yüzümü buruştururken inleyemiyordum bile !

Tanrı aşkına cidden cevap veremiyordum.

Doktor bıkmış bir şekilde nefes verdikten sonra "Lütfen ağzınızı açın." dediğinde, onu dinleyip ağızımı açtım.

Doktor o iğrenç dondurma çubuğuna benzeyen lanet şeyle ağızımı incelemesini bitirdikten sonra "Ses telleriniz ile ilgili bir sıkıntı var. Kendiniz fazla zoeladığınız için ses telleriniz zarar görmüş ve boğazınız yara olmuş. Öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda ağzınıza kan gelirse endişelenmeyin." dedi.

Henüz acıdan yutkunamıyordum bile. Öksürürsem ya da hapşırırsam ağlayabilirdim.

Gerçi o da can yakardı.

Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra "Tamam. Çok teşekkür ederiz." diyen Hoseok'a baktım.

Doktor ve hemşire odadan çıktıktan sonra o da bana bakmaya başladı.

"Bu hale nasıl geldin çok merak ediyorum Haneul."

Şu ellerini beline koymuş haliyle tam bir büyükanneye benziyordu. Bu haline gülümsemekle yetindim.

"Neyseki diğerleri yolda. Eminim onlar neden bu halde olduğunu biliyordur."

Diğerleri dediği büyük ihtimalle Yoongi, Jimin ve Taehyung'tu.

Onun burada olma düşüncesi kalbimi sıkıştırıp içime garip bir mutluluk salarken bir yandan da 'Sen ona tokat attın. Neden buraya gelsinki' diyerek neredeyse gözlerimin dolmasına sebep oluyordu. Hoseok bu huzursuz halimi anlamış gibi sordu.

"Pek sevinmiş gibi gözükmüyorsun Haneul. Bir sorun mu var ?"

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp tavana bakmaya başladım. Ne kadar sorun gibi gözüksede Taehyung asla benim için bir 'sorun' olamazdı.

O benim birtanemdi.

"Bir sorun olmasaydı bu halde olmazdın değil mi ! Nasıl bir şey yaşandı da seni krize sokup bu hale getirebildi ?"

Yattığım yerde omuz silkip tatlı tatlı gülümsedim. O da benim bu hallerime gülümsediği sırada kapı açıldı.

Ne kadar o tarafa bakmaya korksamda gözlerimi kapıya çevirdim. Ve onu gördüm.

Tanrım ! Gelmişti !!

Sevincimi içimde yaşamaya çalışırken o hiç beklemediğim bir şey yaptı.

Koşarak diyebileceğim kadar hızlı adımlarla yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.

Sanırım ölüyordum

Mutluluktan !

Taehyung'un omuzları sarsılmaya başladığında bende kollarımı mümkün olduğunca ona sardım. Serum canımı acıtıyordu ama bu şu an düşünebileceğim en son şey bile değildi.

Taehyung kulağıma "Sana bir şey olacak diye çok korktum. Çok korktum. Çok.." diye fısıldamaya başladığında boynuma doladığı kollarının izin verdiği kadar kafamı olumsuz anlamda salladım ve sırtını sıvazlamaya başladım.

"Seni seviyorum Haneul. Çok özür dilerim."

Özür dilememeliydi. Ona attığım tokatı unutmadığına emindim ve o benden özür diliyordu.

Bu saçmalıktı.

Kollarımı ondan çekip kaşlarımı çatarak ona baktım. O da bir şey söylememi bekliyor gibiydi.

"Neden konuşmuyorsun ? Küs müsün bana ?"

Kafamı hızlıca sağa sola sallarken kurtarıcım olan Hoseok konuşmaya başladı.

"Haneul konuşamıyor Taehyung."

Taehyung'un kaşları yavaşça çatılırken gözleri beni buldu. Bu sırada Yoongi konuştu.

"Nasıl konuşamıyor ?"

"Krize girmiş ve boğazını yara yapmış. Konuşamıyor."

"İnanmıyorum Hanie ! Nasıl bu hale gelebildin ?!"

"Bende size onu soracaktım. Haneul neden bu halde ?"

Taehyung ile göz göze geldiğimizde ikimizde bir kaç saniye sonra gözlerimizi kaçırmıştık.

O bakışlarını tuttuğu serumlu elime çevirirken ben onun tokat attığım yanağına bakıyordum.

Neyse ki yanağında el izim yoktu.

"Haneul ile Taehyung kavga etmişler."

"Siz mi ?"

Hoseok Jimin'in açıklamasına kesinlikle inanmış gibi gözükmüyordu. Onun bu şaşkın haline gülümsemekle yetindim.

"İlk kavgalar hep daha çok üzer derdilerdi de inanmazdım. Pekiii hanginiz suçlu ?"

Taehyung hızlıca "Ben" dediğinde bende aynı anda elimi havaya kaldırmıştım.

Jimin bu halimize kahkalarla gülerken Yoongi tek kaşını kaldırmış bir şekilde bize bakmaya başlamıştı.

Hoseok "Anlaşıldı." diyip gülümsemişti.

"Haneul konuşamadığına göre Taehyung olayı bize baştan sona anlatsın."

Taehyung ve Jimin tüm olayı baştan sona anlattıktan sonra Hoseok "Bir günde ne çok olay yaşamışsınız öyle !" dedi.

Yoongi'nin Eun-Bi'ye aşık olduğunu(bunu henüz sadece ben biliyorum), Jimin ve Taehyung'un kavga ettiğini, Taehyung'un bir sevgilisi olduğunu, kızın Taehyung'u aldattığını öğrenmiş hem kızla hem Taehyung ile kavga etmiştim. Ayrıca ağlama krizine girip gece 10'a kadar hastanede kalmıştım. Ve şu an konuşamıyordum.

Cidden uzun bir gündü.

"Sonuç olarak küs değiller."

Kafamı olumlu anlamda salladıktan sonra Taehyung'a gülümsedim. O da yanağımı sıkıp bana gülümsedi.

"Olayların en iyi yanı Haneul'un bir kaç gün boyunca konuşmayacak olması bence ! Oh be !"

Herkes kahkalarla gülmeye başladığında kaşlarımı çatıp Yoongi'ye ölümcül bakışlarımı yolladım.

Konuşmaya başlayınca Eun-Bi'nin yanına gitmeyen ne olsun !

Dediğim gibi Haneul hortladı !

Bir bölüm daha sonu gençler

Sınır: 47 vote

Bir sonraki bölüm 'Acı çeken YonYon'

Cat Boy | kth Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin