Düzenlendi
İyi okumalar 💜
🍦
Haneul
"Biriniz şu sandalyeyi tutabilir mi ? Bir milyonuncu kez düşme tehlikesi geçiriyorum da ! Yoongi şu sandalyelerin hepsini at ! Kendimi buzun üstünde sandaletle yürüyormuş gibi hissediyorum."
"Sen dediğin için hemen değiştiriceğim Eun-Bi. Bundan emin (!) olabilirsin."
"Dalga geçmeyi bırakta bana yardım et, son iki süs kaldı."
Yoongi eline aldığı süsleri masaya bırakıp Eun-Bi'nin sandalyesini tutmaya başladığında onların bu haline gülümsedim.
Yoongi ile göz göze geldiğimizde ona imalı bir şekilde göz kırpıp koşarak Taehyung'un yanına kaçtım.
"Nasıl gidiyor Tae ?"
"Duvara asılacakları bitirdim. Sadece Jungkook'un tavana asacağı süsler kaldı. Onu da on dakikaya bitiririz."
"Tamamdır."
"Ben geeldiim !"
Hoseok'un sesini duyduğumda koşarak yanına gittim. Elinde 20 yazan gri renkteki iki balonu tutuyordu. Bunlar Jimin için almasını istediğimiz balonlardı.
"Nasıllar Haneul ?"
"Harika Hoseok oppa ! Tam istediğimiz gibi. Onları masanın arkasına koyalım."
Hoseok helyum dolu balonları masanın arkasına koyduktan sonra gülümseyerek yanıma geldi.
"Şuraya baksana. Yoongi her an ölecekmiş gibi duruyor."
Gözlerim yılın gözde çiftini bulduğunda kıkırdamaya başladım.
Eun-Bi'nin sandalyesini tutan Yoongi edepli bir şekilde kafasını çevirmiş, Eun-Bi dışında her yere bakıyordu. Kıpkırmızı bir suratla...
"Adam gibi adam !"
Hoseok ile kıkırdamaya başladığımızda Yoongi'nin gözleri bizi buldu. Kaşları havalanıp merakla bize bakmaya başladığında kıkırdamalarımızın yerini kahkalar almıştı. Merdivene çıkmış süs asan Jungkook'tan, Yoongi'nin tuttuğu sandalyenin üstündeki Eun-Bi'ye kadar herkes bize dönmüştü.
"Bokunuzda boncuk mu buldunuz ? Ne gülüyorsunuz ?"
Hoseok gülmeyi kesip yaşlı teyzeler gibi aniden "Terbiyesiz !" diye bağırdığında artık gülmüyor anırıyordum.
🍦
Süsleri asma işi bittikten sonra Jungkook ve ben yerleri paspaslarken Eun-Bi, Tae ve Hoseok etrafta tozu alınabilecek her şeyin tozunu alıyordu. Yoongi ise aşçılara yapılacak yemeklerin ve pastanın hazırlanmasına başlayabileceklerini söylemek için mutfağa gitmişti.
En sonunda işlerimiz bittiğinde akşam giyecek kıyafetleri, takıları ve saç malzemelerini yanımızda getirdiğimden Eun-Bi ile birlikte kafenin soyunma odasına yönelmiştik.
🍦
Aynada kendime son kez baktıktan sonra Eun-Bi'ye döndüm. Tam nasıl olduğumu soracakken onun "Saat kaç Haneul ?" demesiyle telefonuma yöneldim.
"Yediye geliyor."
"Hazırsan çıkalım o zaman."
"Bence hazırım. Sence ?"
Eun-Bi ıslık öttürüp "Hazırsın hazır !" dediğinde gülümseyip hafifçe omzuna vurdum.
Eşyalarımızı toplayıp boş olan bir dolabın içine koyduktan sonra dolabın anahtarını cebime koyup kapıya yöneldim.
Kafe çoktan dolmuştu bile.
Jimin, Jungkook ve Taehyung'un hep gittikleri kafeden arkadaşları ile bir kaç gün önce Yoongi'nin kafesinde Eun-Bi ile otururken karşılaşıp Jimin ve Taehyung ile tanıştırdığım Namjoon oppa bile gelmişti.
Beklemediğimiz olay ise Namjoon oppa ile Hoseok'un gülüşerek konuşmasıydı.
Bunlar ne zaman tanışmışta bu kadar samimi olmuşlardı ?
Yanlarına gidip bir kaç gündür görmediğim Namjoon oppaya sarıldıktan sonra içimi yiyip bitiren merakımı gidermek için sordum.
"Siz tanışıyor musunuz ?"
"Hoseok ile ben lisedeyken çok yakın arkadaştık. Üniversiteye geçip Japonya'ya taşındığımda telefon numaram ve telefonum değiştiği için onunla iletişimimi kesmek zorunda kaldım."
Kaşlarımı havaya kaldırıp "Voah" diye bir ses çıkardığımda ikiside bu halime gülümsedi.
O sırada Jungkook koşarak yanımıza gelip "Haneul geldiler !" dediğinde servis yapan garsona "Işıkları kapatın ve pastayı getirin !" dedim.
Jimin'in 20 yaşına girmiş halini ilk defa görecektim bu yüzden heyecanlıydım. Merak içinde kapının tarafına baktığımda içeri giren üç tane silueti gördüm.
Garsonun tekerlekli masada getirdiği pastanın önüne geçip pastayı onlara doğru sürmeye başladım.
"Hyung bari gözlerimi kapat-"
Yoongi ellerini Jimin'in gözlerinden çektiğinde herkes doğum günü şarkısını söylemeye başlamıştı.
Kısa bir süre sonra ışıklar açıldığında kafasını Yoongi'nin omzuna gömmüş kahkalarla gülen Jimin görüş açıma girdi.
"İyi ki doğdun Chimie! "
Jimin kafasını Yoongi'nin omzundan çektikten sonra önce Yoongi sonra Taehyung ile kısa süreliğine sarıldı.
Ardından beni görünce çocuk gibi koşarak yanıma gelip kollarını boynuma doladı.
Pekala ne kadar tatlı olsada meteor tarafı ağır basıyordu.
Cidden çok yakışıklıydı !
Benden ayrıldıktan sonra pastanın önüne geçti. Dileğini tutup mumları üflediğinde herkes alkışlamaya başladı.
Pastayı yedikten sonra bol bol dans etmiş, gülmüş ve eğlenmiştik.
Geceye damga vuran iki olayın ilki artık reşit olduğu için ilk birasını içen Jimin'in tek bardakta sarhoş olması ikinci olay ise Eun-Bi'ye çıkma teklifi eden Yoongi'nin reddedilmediği için abisinin gözü önünde Eun-Bi'yi öpmesi olmuştu.
En sonunda eve sapa sağlam bir şekilde varmış ve daha üstümüzü bile değiştiremeden dinlenmek amacıyla oturduğumuz koltukta uyuya kalmıştık.
Yazabileceğim en iğrenç bölümü yazdım
Cidden çok özür dilerim
21. Bölümün çoğu hazır zaten sınır dolduğu gibi sizi bekletmeden atarım
Bir sonraki bölüm Merhaba Seul
Sınır: 60 vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cat Boy | kth
Fanfictiondüzenlendi 27/01/2018 #catboy 2 #taehyung 13 #kimtaehyung 3 #taetae 9 #bts 302