16 | Umut

8.9K 601 160
                                    

Düzenlendi

Sınır dolduğunda hemen atmaya çalışıyorum :)

İyi okumalar❤

🍦

Asansörün gelmesini beklemek istemediğimden merdivenlere yöneldim. 5 katı merdivenden inmek o kadarda zor gözükmesede nefes nefese kalacağımın farkındaydım. Yine de adımlarımı yavaşlatmıyordum.

Nerdeyse üçüncü kata geldiğimde Taehyung'un sesini duydum. Onu kırmıştım ve o peşimden mi geliyordu cidden ?

"Haneul ! "

Utanıyordum ve çekiniyordum. Onun yüzüne asla bakamayacağımın farkındaydım. Bu yüzden adımlarımı mümkünmüş gibi daha da hızlandırdım.

Apartmandan çıktığımda karşımda Jimin ve Yoongi'yi görünce içimden 'Bugün ne daha ne kadar boktan geçebilir !' diye düşündüm.

Onların burada olması beklediğim en son şey bile değildi.

Onların kavgamıza şahit olmasını istemezdim !

Anlaşılan tek şaşıran ben değildim çünkü onlarda hala ağlayan bana şaşkın bir ifadeyle bakıyorlardı. Burnumu çekip gülümsemeye çalıştım.

Sadece çalıştım.

Jimin hala şaşkınlıkla bana bakarken Yoongi konuşmaya başlamak için ağzını aralamıştı.

"Şimdi olmaz Yoongi. T-taehyung'un yanına gidin, lütfen."

Sözümü dinleyeceklerini bildiğimden cevap vermelerini beklemeden yine koşmaya başladım. Evden ne kadar çok uzaklaşırsam benim için o kadar çok iyiydi.

🍦

Evden yeterince uzaklaştığımda adımlarımı yavaşlatıp, sakince yürümeye başlamıştım. En sonunda bir banka oturup kısa bir süreliğine tuttuğum göz yaşlarımı yeniden serbest bıraktım. Etrafta kimsenin olmamasından yararlanıp bağıra bağıra ağlıyordum.

Az önce yaşadığım olaylar aklıma geldikçe daha da kötü oluyordum. Taehyung benden nefret ediyor olmalıydı. O kadar kırıcı sözü nefret etmediğin birine demezdin sonuçta.

Bu düşünce ağlamamı şiddetlendirirken Taehyung'a tokat attığım elimi yumruk yapıp, sıkmaya başladım. Bunu nasıl yapabilmiştim, aklım almıyordu.

Şu an kendimden tiksiniyordum. Ve malesef insanlar kendinden kaçamıyordu.

Hem kendinden hem de gerçeklerden.

Kendimi yorgun hissediyorum. Bu fiziksel yorgunluktan çok ruhsal yorgunluktu ve sanki ağladıkça daha da yoruluyordum. Kalbim garip bir şekilde hızlı atmaya başladığında nefes alamadığımı hissettim.

Ağlama krizine giriyordum.

Hıçkırıklarım çoğalıyor ve nefes almamı engelliyordu. Ayrıca kalbim çok hızlı atıyor ve başım dönüyordu.

En son annemin öldüğünü duyduğumda böyle olmuştum ve günün sonu hastanede sakinleştirici iğneyle bitmişti.

Ve o iğne olmasaydı ölebilirdim.

Tanrım, Taehyung'u bırakmak istemiyorum. Onunla küs ölmemeliyim !

Endişe içinde montumun ceplerini yoklarken bir umut telefonumu yanıma aldığımı düşünüyordum.

Ama almamıştım. 

Çarelerim bir bir tükenirken kendimi bir kaç yıl sonra karşılaştığım aynı karanlığın kollarına bıraktım.

Cat Boy | kth Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin